Bu cennet vatanımızın hangi iline ilçesine köyüne mezrasına giderseniz gidin, şehitlerimizin kanları ile her karış toprağını suladıklarını görürsünüz hissedersiniz ve izleri görürsünüz...
Türk Kadınlar Birliğinin bir etkinliği için gittiğim Gaziantep ilimizde gördüğüm ve duyduğum okuduğum o manzaralar tüylerimi diken diken etti adeta...
Henüz bıyıkları terlememiş çocukların işgalci Fransızlara karşı nasıl savaştıklarını ve topraklarını nasıl savunup düşmanları püskürttüklerini hissediyorsunuz yaşıyorsunuz adeta çünkü her yerde izleri var...
Ve bir şeyi daha görüyor hissediyor ve yaşıyorsunuz.
O da şu değerli okuyucular.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN bu ülkeyi kurtarmak için köylüsünden kentlisine o ruhu nasıl kazandırdığını, nasıl kenetlendiğini ve hiçbir ırk ayrımı yapmadan o birleştirici ruhu nasıl kazandırdığını anlıyorsunuz...
Ama bir şeyi daha anlıyorsunuz ve görüyorsunuz, bunu üzülerek belirtiyorum maalesef.
Maalesef dediğim şu; Atatürk sevgisi her insanda var erkeklerde kadınlarda gençlerde çocuklarda ama bu sevgiyi daha doğrusu bu duyguyu gizliyorlar saklıyorlar açığa vurmuyorlar, daha doğrusu vuramıyorlar...
Aslında konu o kadar derin ve hazin ki insan nasıl kaleme alacağını bilemiyor. Yazsan bir türlü yazmasan iki...
İstanbul'da dolmuşa bindim oturacak yer yok tutundum bir yere ve etrafa bakınıyordum. O arada kıvırcık saçlı küçük bir çocuk yanında ondan daha büyük abisi sandığım iki kişi dikkatimi çekti.
Giyindiğim kıyafetin yakasında biraz büyükçe bir Atatürk rozeti takmıştım. (Hemen hemen bütün kıyafetlerimde vardır hiç çıkarmadığım) o küçük çocuğun çok dikkatini çekmişti. Gözleri biraz hayret biraz şaşkınlık ama çok daha fazlası gururla dolu bir şekilde öyle bakıyordu. Biraz bana ama daha çokta Atatürk rozetine.
Biraz sonra o çocuğun gözleri dolmuşta ki diğer yolculara döndü herkesi tek tek yokladı yakalarına baktı. Galiba benden başka kimse de Atatürk rozeti göremeyince şaşırdı ve yüzü asıldı biraz.
Aslında eminim bende ki o Atatürk sevgisini herkeste gördü hissetti ama, herkesin o Atatürk sevgisini benim gibi dışa vuramadıklarını da gördü.
Hemen çantamda her zaman birkaç tane hediye amaçlı bulundurduğum Atatürk rozetlerinden bir tane çıkardım ve hediye ettim.
Gözleri parladı birazda utangaç bir şekilde güldü ve cebine koydu. Daha sonra bir kaç kez cebinden çıkarıp abisine gösterdiğini fark ettim.
Abisinin de mutluluğu gülümsemesinden belli oluyordu.
Bu ülkenin kurtarıcısının Vatan ve insanlık sevgisini her yerde mutlaka hissedersiniz ama göremezsiniz, bazı insanlar NANKÖRCE bazı insanlar KORKUDAN bazı insanlar ise baskıdan ve menfaatlerine dokunucu bir şeyleri kaybettireceğini sandıkları için, pek göstermezler bu duygu ve düşüncelerini.
Allah'tan bu olumsuz düşüncelere sahip bazı kesimler çok azınlıktalar ama sesleri gür çıkıyor sanıyorlar bağırdıklarında...
Oysa bilmiyorlar ki bu nankörler, ezici çoğunluğun Atatürk sevgisinin ve saygısının sonsuzca olduğunu.
Neyse; ben ve o dolmuşta rastladığım çocuk gibi milyonlarca çocuk, genç ve yetişkin insanlar Atatürk sevgisini saygısını gururla yaşayacağız yaşatacağız ve çocuklarımıza torunlarımıza miras bırakacağız.
Ne Atatürk sevgisini ne Nene hatunların ne Kara Fatmaların ne Elif bacıların nede şehitlerimizin izlerini bu Vatanın her karış toprağından ve yüreklerimizden silemeyecekler, sildirmeyeceğiz buna asla güçleri yetmeyecek...
İşte öyle...
Birgülce