Türkler, katliamcı değil bilakis katliama tabi tutulan mazlum bir millettir.

Önümüzdeki Ay Mayıs; yine Ermeni hezeyanlarını dinleyeceğiz. Ermeni soykırımı yalanına yatan Batının devletleri Türkler tarafından katledilen Ermenilere ağıt yakacak ve bizi suçlayacaklardır.

Tabi sahte saldırmanın ciddi bir hedefi var. Türkleri her yerde daha daha ezmek. Bizi asıl üzen içimizdeki gafillerin ve hainlerin Batı ile işbirliği içinde olmalarıdır.

Oysa son 200 yılda kim ne kadar öldürdü, kim ne kadar öldürüldü diye sormak lazım. Son 200 yılı gündemde tutmak gerek.

Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, "Kıskaçtaki Türkiye" kitabının 95. sayfada bu konuya şöyle yaklaşmaktadır:

"Aziz Türk milleti,

Unutma ki, bizden aslında Türk olduğumuz için, Müslüman olduğumuz için, Hristiyanlığın ilk yayıldığı bu toprakları vatanlaştırıp Müslüman Türk yurdu yaptığımız için, İstanbul' u fethettiğimiz için, İslam' ı kimseyi zorlamadan Avrupa' nın göbeğine kadar yaydığımız için, Viyana kapılarını zorladığımız için, Roma'yı fethe kalktığımız için özür dilememiz, diz çökmemiz isteniyor. Türkleri Avrupa' dan ve Anadolu' dan atma hedefiyle hareket edenler 19. yy başlarından 1920' lere kadar Balkanlar'da, Kırım' da, Anadolu' da 5 milyon civarında Türk' ün katledilmesinden sorumludur."

Evet... 5 milyon Türk yok edildi.
Gözlerimizi ve kulaklarımızı kapayarak veya savunmada kalarak konun üstesinden gelinmeyeceği aşikardır.

Biz, Ermeni soykırımı palavralarını aşarak 5 milyonun hesabını sormak durumundayız. Aksi halde  ayaklarımıza geçirilmek istenen ağır demir prangalara her yıl bir halka daha ekleyeceklerdir.

En iyi savunma saldırmaktır gerçeğini unutmayalım.

Hesap veren niye bir oluyoruz?

Yok arkadaş, hesap soran olacağız; başka çaresi yok.

Ayrıca, "Ortak acı" diyerek Avrupa yandaşlığına soyunan içimizdeki gafilleri de bilelim, tanıyalım.