Devrim, iktidarın ve rejimin zorla iç savaş yoluyla değiştirilmesidir; İnkılap ise halkın çağın normlarına göre eğitilmesi, medeniyet yolunda pürüzsüz yürümesini sağlamak üzere medeniyet taşlarının devlet eliyle döşenmesidir.
Bizim aydınlarımız devrimci mi, inkılapçı mı henüz karar vermiş değildir.
Çoğu kişi bu iki kavramın aynı manaya geldiğine sanmakta ve de inanmaktadır.
Devrim; kitlesel bir ayaklanma sonucu zor kullanarak yapılan köklü değişimlere denir. Bu devirme işinde planlı programlı mücadeleli yani örgütsel biçimde yapanlara devrimci denir.
Devrimcilik, Türkçe ve yeni kelime sayıldığı için kullanımda öne geçti
İnkılapçılık, eski ve Arapça olarak niteledirildiği için tedavülünden kaldırıldı.
Wikipedia İnkılap kelimesini, "toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik ve iyileştirmeler." olarak tarif etmektedir.
Devrimcilikle İnkılapçılık aynı manalara gelmez.
Atatürk' ün yaptıkları devrim değil İnkılaptır çünkü Atatürk iç savaş yapmadı. Buna mukabil; Lenin, Fidel Kastro, Mao, İspanyol Franko iç savaş yaparak iktidara sahip oldular.
Atatürk devrimci miydi, inkılapçı mıydı?
Atatürk, devrimci değil inkılapçıydı. O, İstilacılar olarak nitelediği (Müstevliler) Düşmanı halkla birlikte ülkesinden kovdu. Önce TBMM' yi, sonra ordusunu kurdu, devletini dünyaya tescil ettirdi ve nihayetinde medeniyet için gerekli reformları da peşi sıra yaparak yepyeni bir ülke inşa etti.
Ekonomik modelimizde Komünistliğe ve Kapitalizme hayır denmiştir. Bize uygun Karma Ekonomi ile 1980' de kadar geldik.
Fakat, yazık ki bizim yerli revizyonistler dünyanın gıpta ettiği bu lideri kendi yanlarında göstermek, halkın milli ve dini inançları dışında tutmak için ona bir, "Devrimci" maskesi taktılar ve hala o maskeleri çıkarmış değiller.
Oysa... İlk ve ortaöğretim sıralarında okuduğumuz kitabın adı, Devrim tarihi değil, "İnkılap Tarihi" idi.
Sonra sonra uyanıkça davranarak İnkılapları Devrimler faslına soktular.
Artık uyanmamız lazım; milli ve manevi değerleri önceleyen her bir Türk insanı uydurma devrim/devrimcilik kavramı yerine yine asli manalar içeren İnkılap kelimesinini kullamakta yarar var.
Atatürk tam ve köklü bir inkılapçıydı. Bunda zerre yanlış yok.
Gerçek Atatürkçüler de korkmadan çekinmeden bu kelimeyi gani gani kullanabilirler.
Onun için kim gerçek Atatürkçü, kim maskeli açığa çıksın.
Bizim milletimizin ruhunda devirmek değil inşa etmek vardır.
NOT: Arapça köken olarak "Kalp" kelimesinden türetilen inkılap, kalbin bir atıştan bir atışa geçmesi olarak manalandırılmıştır. Bir diğer manasıyla inkılap sadece ruh olarak değil fiziki olarak da kalpte başlayan bir olgudur. Bunu millet bedenine evirdiğimiz zaman millette olması gereken faydalı değişimler olarak ele alabiliriz.