Çevre güvenliği alınmayan ocaklarda hayvanların düşme tehlikesi yaşadığı, ruhsat sınırlarının ihlal edildiği ve maden sahalarında güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu öne sürülüyor. Yetkililerin ise bu duruma kayıtsız kaldığı iddia ediliyor.

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesi Osmanlı Köyü’nde faaliyet gösteren taş ocakları, çevre güvenliği eksikliği ve ruhsat dışı faaliyetler nedeniyle köylüleri isyan ettirdi. Bölge halkı, taş ocaklarının etrafının hiçbir şekilde tedbir amaçlı kapatılmadığını, bu nedenle hayvanlarının ocakların içine düşme tehlikesi yaşadığını belirtiyor. Köylüler, her gün büyük bir endişeyle yaşadıklarını ifade ederek yetkililere çağrıda bulunuyor.

Ayrıca, taş ocaklarını işleten firmaların maden sahası dışına çıkarak meralardan taş aldığı, ruhsat sınırlarının ihlal edildiği iddia ediliyor. Bu durumun, köylülerin mera alanlarını kaybetmesine ve doğanın tahrip olmasına neden olduğu belirtiliyor.

Güvenlik Önlemleri Yetersiz

Bölgedeki taş ocaklarının denetimsiz şekilde çalıştığını savunan köylüler, hiçbir güvenlik önleminin alınmadığını öne sürüyor. Maden ocaklarında yüksek kesitlerin bulunduğunu ve her an bir çökmenin yaşanabileceğini vurgulayan köylüler, yetkililerin duruma kayıtsız kaldığını ifade ediyor. Maden ocaklarında kademesiz işlem yapıldığını belirten köylüler maden yönetmeliğine aykırı tehlike arz edecek şekilde işlemlerin gerçekleştiğini söyledi. 

Osmanlı Köyü sakinleri, yetkililerden taş ocaklarının denetlenmesini ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını talep ediyor. Bölgedeki maden faaliyetlerinin çevreye zarar vermeyecek şekilde yürütülmesi için acil önlem alınması gerektiği belirtilirken, denetim mekanizmasının eksikliği büyük bir soru işareti yaratıyor.

Maden Ocaklarında Kademesiz Çalışma Tehlike Saçıyor

Türkiye'de madencilik sektöründe güvenlik önlemlerinin ihmal edilmesi, işçi hayatlarını riske atmaya devam ediyor. Açık ocak madenciliğinde, bilimsel yöntemlerle oluşturulması gereken kademelerin bazı işletmeler tarafından maliyetleri düşürme bahanesiyle göz ardı edilmesi, büyük felaketlere davetiye çıkarıyor. Uzmanlar, kademesiz çalışma nedeniyle heyelan ve göçük riskinin arttığını, bunun da can kayıplarına yol açabileceğini belirtiyor. Ayrıca, çevreye verdiği zararlarla ekosistemi tahrip eden bu yöntem, yasal yaptırımları da beraberinde getiriyor. Yetkililer, güvenlik standartlarına uymayan işletmelere karşı sıkı denetim çağrısında bulunurken, sektör temsilcileri sorumlu madenciliğin bir zorunluluk olduğunu vurguluyor.

Osmanlı Köyü sakinleri, taş ocaklarından çıkan aşırı toz nedeniyle meralarının kullanılamaz hale geldiğini belirtiyor. Köylüler, ocaklarda toz önleyici sulama sistemlerinin kullanılmadığını ve rüzgarın etkisiyle yayılan tozun otlakları tamamen kapladığını ifade ediyor. Hayvanlarını meralarda otlatamadıklarını söyleyen köylüler, “Otlar toz altında kalıyor, hayvanlarımız yiyemiyor. Bu durum hem hayvancılığı zorlaştırıyor hem de doğaya ciddi zarar veriyor” diyerek yetkililerden acil önlem alınmasını talep ediyor.