Eylül 2023-24 / "Sen Türkülerini Söyle" yarışma programının adında bir problem mi var, anlayamadım

Geçen yıl iki ayrı bölümü de aksatmadan seyrettik. Bu yılın yarışmacılarından ne hikmetse hep uzun hava, kırık hava ve barak beklendi. Tokatlı hanım kızın bütün bölgeleri gezen şen ve başarılı sunumları sanki çocukça bulundu. Kaldı ki Türkler, Türkiye’den ibaret değildir. Turan coğrafyasına açılmaktan korkmayın azizler…Mesela benim geçen yılki birincim, ikinciliğe düşürülendi. İzahi bakmak gerekirse programın adı da "Orta ve Yakın Doğu'dan Anadolu'ya Nağmeler" olabilirdi. Bu vesile ile “Etilerden Sümerlere, Urartulardan Akadlara, Fenikelilerden Ermenilere, Yahudilerden Greklere, Acemlerden Araplara, Gürcülerden Hintlilere kadar kardeş müzikleri dinleme fırsatı bulur, belki onların yanında da evrenin en zengin ses ve sözleriyle dolu zavallı Türklerin türkülerine de sıra gelir miydi acaba?”diye düşünmeden edemiyorum..

***

Eylül 2024 / Kara, Hava ve Deniz Harb okullarını birincilikle bitiren genç kızlarımız her türlü takdire layıktır. Genç teğmenlerimizi tebrik ederiz. Bizim kızlarımız da her zaman yiğit, çalışkan, zeki ve disiplin sahibidirler. Başarılarının devamını dileriz..

***

Eylül 2024 / KAŞLARIM NASIL ÇATILMASIN ?...

15 Mayıs 1919'da İngiliz destekli Yunan palikaryalarının güzel İzmir'imizi işgalini anlatan, bir İtalyan gazetesi tarafından çekilmiş 15 dakikalık bir film seyrettim.. Sinirleriniz sağlamsa, siz de seyredin ve düşünün. Bu işgal ve sonrasında 9 Eylül 1922'ye kadar geçen 40 ay boyunca yaşanan büyük mücadeleyi, Millî Mücadele Hareketi'ini, Kuva-yı Milliye'yi anlamayan paslı kafaları, cahilleri ciddiye almayın. Kervan yürüyecektir. Türk ordusu, milletiyle birlikte ebediyete kadar var olmaya devam edecektir. Tarih, her devirde yapılan hataların hesabını sormaya devam edecektir. Tarih şuuru, dedikoduyla değil kültürle ve tefekkürle, millî felsefeyle ve ilimle kazanılır. Aziz şehitlerimizin ve onların komutanlarının ruhları şad olsun. Türklük ebediyyen yaşasın. Allah bütün mazlum ve masumları korusun.

***

Ağustos 2015 / "Ulak" filmi, "Babam ve Oğlum" filmiyle hepimizi ağlatan Çağan Irmak'ın sembolik yeni bir filmidir. Bu filme, ULAK' a dikkatlerinizi çekerim...

Masalcı amcalara ihtiyacımız var. Masalcılar çoğalsın ki yarının gerçeklerini kuracak merhametli çocuklarımız ruhen ve bedenen şimdiden beslensinler. Cocuklar sabahtan akşama büyürler. Umutlar da büyür... Doymazlar, kibirliler ve yalancılar dünyasından ancak o zaman kurtulabiliriz. Çocuklar masallarla büyüsün... Masalsız yaşanmaz. Gerçeği anlamak için masal kahramanlarına daima ihtiyaç var... Aynı masalı özlediğimiz İbrahimler, Ferhatlar nerdesiniz ?... diyordu hayaller dağından bir ses... Masallardan gerçeklere yol arayan zekâlara ihtiyacımız var... Ferhatlar yetişecek, Kafdağları aşılacak, Simurgların kanadında hayal yolculuklarına çıkılacak ki hakikatın F-16'larının çizimleri yapılabilsin...

***

Eylül 2019 / Muhalefetsiz demokrasi olmaz arkadaşlar.. Lütfen sert ifadeler kullanmayalım. Bu milletin temayüllerinin her birinin bir manası vardır. Kendi ufkumuz bize yetmez. Durup durup derin derin, uykularımız kaçarcasına ve çok yönlü düşünmek fikretmek zorundayız. Olup bitenlerin her yönü bize gösterilmiyor. Her görüp dinlediğimizi hakikat sanıyoruz. Rahmetli Arvasi gibi bir insanın rahle-i tedrisinden geçen arkadaşlarımızın  vakur olduğunu bildiğimiz şahsiyetlerin, hata üstüne hata yapmış siyasi topluluklara mensubiyeti nasıl düşünülebilir ?

***

Eylül 2018 / İstanbul’un işgalini gösteren fotoğrafların sık sık hatırlatılmasında fayda görüyorum. Vatanın kıymetini bilmekte çok hataya düşüyoruz da... Şimdi sabah sabah pencereyi açtığınızda sokakta yabancı askerlerlerin gezdiğini görmek-Allah korusun- ne felaket olurdu...Cebimize ve piyasamıza yabancı paraların hükmetmesi de sanki bir ekonomik işgal ve esaret değil mi ? Vefatının 130. yılında bulunduğumuz Namık Kemal'i ve ona cevap veren, vefatının 80. yılında olduğumuz Mustafa Kemal'i rahmetlerle anıyoruz :  İnşallah, "Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini..."

Eylül 2011 / Günahsız geçen her günümüz bayram mesabesinde değer ifade ediyorsa bu nasıl hakikat hâline gelir ey dostlar... Emaneti dağların almamasında insanın bu cahil cesaretinde de bir hakimane lezzet olmalı...

 YAKIN ZAMANLARDAN İZLENİMLER…

Eylül 2017 / Her gelip geçen diğerleri gibi hüzünlü bir bayram daha bitiyor.

Ardında Arakan'ın çamurlarında sürünen mazlum ve masumları da sürükleyip götürüyor... Bilmem ki "Bayram gelmiş neyime, anam anam garibem..." diye yanan türkülerimiz haksız sayılabilir mi? İslam âleminin hakikaten, "âlem" olabilmesi; "Peygamberâne" bir hassasiyete ve şuura sahip olmasına, nefis canavarlarını yenmeyi gerektiren "cihad-ı ekber" lere talip olabilmesine, "milliyet ve mukaddesat" realitesiyle mütenasip ideallerini unutmamasına, merhum Ahmet Kabaklı Hocamın çok beğendiğim tabiriyle aziz milletimizin çocuklarının "Muhammed Oğuz oğulları" olmaya susamış bir istikamet üzre yeniden ayağa kalkmasına bağlıdır. Bunlar bizim bitmeyen hasretlerimizdir. Bu vesile ile geçip giden Kurban Bayramınızı tebrik eder, değişik iletişim vasıtalarıyla ulaşmaya çalıştığım veya bana ulaşan, cevap vermeye çalıştığım veya veremediğim kıymetli arkadaşlarıma, hocalarıma, meslektaşlarıma ve öğrencilerime selamlarımı arz ederken Cenab-ı Hakk'ın milletimize, ümmetimize ve insanlığa sağlık, huzur ve adalet içinde nice hayırlı bayramlar nasip etmesini niyaz ederim efendim…

***.

Eylül 2017 /  TRT Haber kanalında rahmetli valilerimizden Recep YAZICIOĞLU ile ilgili gayet seviyeli bir tarzda hazırlanmış bir belgesel seyrettim. Bulup bu belgeseli görmenizi tavsiye ederim. Galiba "Örtülen Tarih" başlığı altında verilmişti. "Asık suratlı devletin güler yüzlü ciddiyetiydi" sözünün bir bölümünü kendime ait zannederdim. Meğerse benim gibi düşünen nice kıymetli insan da gelecekte yanlışlardan kurtulmamız için gerektiğinde bu meziyete ve özelliğe sarılmamız yolunda bizimle hem-fikirmiş... "Güler yüzlü ciddiyet, çalışkan iyimserlik ve hürriyet içinde disiplin...” önemlidir. "Rahmetli Yazıcıoğlu'nu Tokat Valisiyken tanımış ve İstanbul Üniversitesi'nde yapılan bir toplantıdaki konuşmasını Türk Edebiyatı Dergisi için takip etmiş, öğle yemeğinde aynı masada oturup dinlemek gibi bir hatıranın da içinde bulunmuştum yıllar önce...1985-90 arası olmalı. Ayşe Kulin'in söyledikleri ve onun hayatını romanlaştırdığı eseri de okunmalı: Köprü... Köprülerin kıymetini bilmezsek halimiz yaman olur... Dedeler-ninelerle evlatlar ve torunlar arasındaki nesilleri birbirine bağlayan köprü... Tıpkı Kerkük türküsünde geçen "Altundan köprü..."gibi.. Yazıcıoğlu kumaşındaki geçmişlerimize ve has vatansever merhumlarımıza Allah rahmet eylesin

***

Eylül 2019 / "Nankörlük.." en tabiî insanî tavırlardan biridir. "Çiğ süt emmiş ademoğlu / havvakızı" ndan daha ne bekliyordunuz ki? Size yapılanlar zamanı gelince onlara da yapılacaktır. Devran böyledir. Hayırlısı olsun. Arkadaşlarımdan, tanıdıklarımdan, akrabalarımdan ve öğrencilerimden hiç vefasızlık görmedim. Ben de vefalı bir insan olmaya çalıştım. Hepsi sağ olsunlar, var olsunlar. Yukarıdaki tespit sadece bir durum değerlendirmesidir, o kadar. Yanlış anlaşılmaya, alınganlık gösterilmeye... Hepinizin nezaketine, inceliğine teşekkürler ederim. Berhudar olunuz... Beş parmağın beşi bir değil. İnsanlar boy boy... Devran hep sürecek sanılır ama makbul olan insandan geriye hoş bir sadanın kalmasıdır. Sağlık ve afiyet dileklerimle ve selamlarımla...

***

1973 YILI 30 Ağustos'unda tatil olmasına rağmen Ankara Namık Kemal Ortaokulunda Bakanlık yetkililerinin nezaretinde Yüksek Öğretmen okulu mezunları olarak kuralarımızı çektik. Bir Perşembe günüydü. Kura sonucu Kütahya Kız İlköğretmen Okulu stajyer öğretmeni olan M.Mehdi Ergüzel, yine bir Perşembe günü olan 6 Eylül 'de, bir hafta sonra resmen göreve başladı ve aziz devletimizin adamı oldu. Aradan tam 50 yıl geçmiş. Cumhuriyetimizin 50 yılıydı, Cumhuriyet'in 100. yılına bu günümüze hamdolsun..

***

30 Ağustos 2020 / Annemin Amcasının büyük oğlu SEZAİ YILDIZ rahmet-i Rahman'a kavuştu ve Ankara'da ebedî yolculuğuna uğurlandı. Onun babası Hamdi Bey, benim dedem Halil Hafız'ın kardeşiydi. Sezai Abi, 1960 öncesi Demokrat Parti Amasya İl Başkanı Hamdi YILDIZ'ın ilk oğluydu. İnsan sevgisiyle dolu, güler yüzlü, herkesle barışık, çalışkan, mütevazı, gayretli ve efendi bir kimseydi. Dost canlısıydı. Kızdığını, küstüğünü pek hatırlamıyorum. Gitgide yalnızlaşıyoruz.. 1944 doğumlu Sezai Abiyi özleyeceğiz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun...Evlatlarına, amca çocuklarına, bizim gibi yakın akrabalarına ve arkadaşlarına baş sağlığı diliyor, ruhuna Fatihalar gönderiyoruz...

***

30 Ağustos 2019 / 30 Ağustos'ta serhat boylarına doğru giderken Rumeli topraklarının tarih kokan şehirlerinden Tekirdağ'a uğradık. 59 Haber Gazetesi sahibi ve yazarı Fatih ERGE'nin misafiri olduk. Ulu ağaçların gölgesinde Eski Bedesten önünde çay sohbetine koyulduk. Bİze henüz döndüğü Özbekistan ve Kırgızistan seyahati intibalarını anlattı. Cuma'yı Sanayi Camiinde eda ettikten sonra kış öncesi tekrar görüşmek ümidiyle annemin amcası oğlu Recai YILDIZ ağabeyle payitahta döndük. Teşekkürlerimizle efendim.

***

Eylül 2023 / KİTAP OKUYA OKUYA GEÇEN GÜNLER, KIZARAN GÖZLER…

Yaz biterken ikinci kırk günümüzün okumaları da tuttuğumuz kısa notlarla değerlendirilme sırasındadır. Bu fasıl yıl boyunca "dokuz kırk gün boyunca" devr-i daim edecek inşallah. Okumak ve düşünmek gibisi var mı? Bir de kibrine mağlup olan "Küçük dağları ben yarattım" edasıyla gezenler ve burnu Kaf dağındakiler hizaya gelseydi. İlerde her biri için yazacağım kısa tanıtmalardan önce isimleri, yazarları, mütercimleri ve hacimleri hakkında bilgi olsun diye gençlere arz ve tavsiye ediyorum: Günde 100 sayfadan tamamı yaklaşık 4000 sayfa...

1. Tarihte Türklük / L. RASONYI / Büyük boy 420 s. / TKAE Yayını 2. Türklerin Tarihi / Jean Paul Roux / Çev. A.Kazancıgil-L.Arslan Özcan / 562 s. / 3. Sömürülen Milletler (The Turks of Central Asia / Türklerin Orta Asyası ) S.Olaf Caroe / Çev. Z.Yüksel 2 cilt 405 s./ 4. Fatih ve Dönemi-Büyük Türk / Nicolae Jorga / Çev. N.Epçeli / 280 s. 5. Antidemokratik Düşünce Şekilleri / David Spitz / Çev. Şiar Yalçın / 456 s. / 6. Bugünkü Sovyet İdeolojisi / Gusstav A.Wetter / Çev. C.Z. Şanbey / 516 s. / 7. Muhteşem İstanbul / Gerard De Nerval / Çev. R.Özdek / 204 s. / 8. Sosyalist Ülkelerde Fikir ve Sanatın Kaderi / Tercüme yazılar: Çev. A. Sabri Göktuna / 264 s. / 9. Yirminci Asrın Manası / Kenneth Boulding / Çev. Erol Güngör / 192 s. / 10. Sanayileşmenin Kültür Temelleri-John U.Nef / Çev. Erol Güngör / 202 s. / 11. Dünyayı Değiştiren Kitaplar - Robert B.Downs / Çev. Erol Güngör / 327s.

Eylül 2020 / Pof. Dr. Timur KOCAOĞLU liderliğindeki TÜRKBİLİM SANALTAYI'nın 24.sü bu akşam yapıldı. Prof. Dr. Erdoğan BOZ Bey ile sözlükler üzerinde değerlendirmeler yaptık. Sorular,cevaplar, katkılarla çok faydalı bir toplantı oldu..Yönetim Kurulu üyelerimize ve aralarında genç öğretim üyesi öğrencilerimizin de bulunduğu katılımcılarımıza teşekkür ediyoruz..

***

Eylül 2015 / İnsanî hakikatleri Peygamberimizden sonra Yunus, Mevlana, Hacı Bektaş, Pir Sultan, Emir Sultan, Somuncu Baba, Gül Baba..defalarca söylemediler mi?

Neler oldu bize ? Kim ayağa kalkıp da gür bir sesle " Durun kalabalıklar !" diye haykıracak veya  "Ey Türk titre ve kendine dön!" diyecek ? Bekliyoruz.. "Ola ki rahmet kıla ol Padişah, ol Kerim ü ol Rahim ü ol İlah..."

***

Eylül 2012 / 1970'lerde Beyaz Saray Çarşısında alt katta serinlik içinde sahaf dükkânları önüne serilmiş eski kitaplardan, nadir dergilerden Osmanlıca matbu kitaplardan öğrenci harçlığımızla az mı ucuza eser almıştık... Arkadaşların, dostların uğrak yeri ve sohbet mekânlarıydı bu dükkânlar…