Kadın voleybol milli takımımız bu elde ettikleri başarılarla,bir kesimi öyle rahatsız ediyor ki sormayın gitsin.Deyim yerinde ise onların her vurdukları smaç her aldıkları sayı birilerine çok kötü batıyor.

Öyleki Avrupa şampiyonu oldukları akşam İstiklal marşı okunurken Ebrar Karakurt'un o yüreğinden akıp gelen gözyaşları Türk kadınlarının kurtuluş savaşında cepheye kağnı ile top mermisi ve yiyecek taşıyan o kadınların döktükleri gözyaşlarının aynısıydı ve devamı idi sanki.

Bu kadınlar bakın kimleri rahatsız ediyorlar ve ağlatıyorlar o elde ettikleri başarılarla...

"Keşke Yunan kazansaydı,kadının yeri evidir,giydikleri şortlardan tahrik oluyoruz diyen vs vs" tarikatlar cemaatlar ve tabi ki ne kadar yazılı ve görsel medya sahibi,yazarları,yorumcuları siyasal islamcıları ağlatıyorlar.

Bakın o kesimin yazarı çizeri siyasetçisi,niye bu kadar çok darlandılar zorlandılar

biliyormusunuz?neden Ebrar'a o kadar çok çamur ve iftıra attılar atıyorlar biliyormusunuz?

Tabi ki biliyor ve tahmin ediyorsunuz da ben yine de kendi penceremden gördüklerimi yazayım.

Ebrar’ın o ay yıldızlı bayrağımız yükselirken ki ağlaması Türk kadınının Atatürk milliyetçiliğine,

Kaptan Eda Erdem’in yabancı bir televizyon kanalına akıcı İngilizcesiyle verdiği röportaj Türk kadının dünyadan geri kalmadığına ve onları geçtiğine,

Ülkesinde yasaklarla yaşamış, baskı görmüş ve Türk vatandaşı olarak özgürlüğünü almış Melissa Vargas’ın son sayısındaki sevinci “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünün içeriğine,

Maçın sonunda Erik dalı ile oynamaları geleneklerimize ne kadar bağlı olduklarına,

İstiklal marşını bağıra bağıra söyleyen kızlarımızın ruhlarında birer Türk askeri taşıdığına hep beraber şahit olduk.Onlarla birlikte hepimiz ekran başında ağladık,erik dalı oynayarak da coştuk sevinçlerine ortak olduk.

O yüzden "siyasal islamcıların"rahatsızlığı gayet normal hiç mi hiç şaşırmadık.

İşte o zihniyet sahibi idareciler her yere özel uçaklarla gidip gelirken,Avrupa ve Dünya şampiyonu olmuş kadın milli voleybolcularımız tarifeli uçakla gidip geldiler,hiiiç

GOCUNMADAN...

Ve yetmedi şampiyonluk pirimi ne istiyorsunuz dendiğinde; Kaptanımız Eda "Cumhuriyet kadınları,Atatürk'ün kızları para pul istemez,buna tenezzül dahi etmez,biz seksen beş milyonu sevindirdik coşturduk ya,bizim en büyük pirimimiz odur" diyerek bir kere daha yüreğimizi kabartı.

İşte yukarıda belirttiğim o zihniyet sahibi yöneticiler bir zamanlar Yüreklerimize çakılı TC ibaresini ancak tabelalardan kaldırabildiler,yüreklerimizden ne silebildiler ne kaldırabildiler,güçleri yetmedi yetmeyecekte...

Türk milleti kadınıyla erkeğiyle asil ruhludur ve yine kadınıyla erkeğiyle askerdir.

İşte şu anki düzenin dizayn edicilerinin Korkmaları bu yüzdendir…

İşte bu yüzdendir ki gizli eller emperyalizmle iş birliği içinde geçici sığınmacı adı altın da (Afganistandan,Suriyeden, Afrika'dan) gelen kaçaklarla demografik yapımızı bozmaya çalışıyorlar.

İstiklal Marşını kaldırmak isteyenleri,domuzbağcıları,ve kadın haklarını,kadınların ellerinden almaya çalışanları Meclis’e soktular,Türk kadınını evden çıkamaz hale getirmeye çalışıyorlar,seçme ve seçilme haklarını gasp etmeye uğraşıyorlar.

Ama nafile çaba olduğunu, kadın voleybol milli takımızın vurdukları her smaçta gördüler ve o yüzden çaresizler ve gittikçe acizleşiyorlar.

Ve Türk kadınlarının voleybolda basketbolda,tekvandoda,judoda,boksta,elde ettikleri başarılar,Türk milletini bir anda kendine döndürdü...

Ve o kadınlar kızlar sayesinde yeniden bir uyanış başladı güzel ülkemde...

Türk milleti özünü hatırladı, onurlu geçmişini hatırladı millet olarak ve geleceğe taşımaya başladı bu başarıları.

Türk kadınlarının sayesinde,Türk milleti kışın yediği ayazı saniye saniye kaydediyor hafızasına, günü geldiğinde lazım olacak diye.

İşte başta kadın milli voleybolcularımız olmak üzere Türk kadınlarından ve kızlarından bunun için korkuyorlar....

Daha çok korkacaklar çok,aydınlığı karanlığın yüzüne smaçlayarak...

İşte öyle Birgülce