Her yeni yıla girerken ne kadar mutluluk güzellik ve sağlık temennilerinde bulunsakta,hayatın karşımıza ne çıkaracağı ne getireceği neleri götüreceği,herkesin bildiği üzere bilinmez bir beklenti içinde bıraktığıdır insanları...
Yani demem o ki ne planlar yaparsanız yapın,hayatın karşımıza çıkaracağı a b c d planları her zaman hazırdır...
Buna kadercilik deyip geçiştiremeyiz geçiştirmemeliyiz elbette.
İnsanların doğasında vardır mücadele etmek,koşturmak ve hak ederek,alın teri dökerek kazanmak ve karşılığını almak...
Daha da önemlisi insanları diğer canlılardan ayıran özelliklerin başında akıl ve onu faydalı bir şekilde aile ve toplum yararına kullanmak gelir...
Yaşadığımız ortam içinde bulunduğumuz toplum ve aileden başlayarak almış olduğumuz eğitim,geleceğimize yön veren etkenlerdir...
İnsanlar hangi ırkta,hangi renkte ve hangi dilde doğup yaşayacaklarını tayin edemezler.
Ama hangi inanç sistemi olursa olsun onu seçmekte veya seçmemekte özgürdürler.
Araştırırlar incelerler ve sorgularlar daha sonrasında tercihlerini yaparlar.
Ve insanlar doğdukları yerde yaşamak mecburiyetinde de değillerdir.Hayat şartları ve ekonomik zorluklar yahut tercih etme hakkından dolayı farklı çevrelerde yaşayabilme hakkına sahiptirler.
Bu sebeplerden ötürüdür ki insanlar karınlarının doyduğu çevrelerde yaşarlar ve bu vesile ilede o çevrede yaşayan diğer insanlara yani birlikte yaşadıkları toplumun bir bireyi olarak o topluma faydalı olmak ve dolayısı ile iyi bir birey olmak için hizmet etmeye talip olurlar.
Bizim gibi çağdaş bir topluma aday ülkelerde eskisi kadar olmasada ""HEMŞEHRİCİLİK" kaynaklı bir koruma kollama seçme başta olmak üzere bir takım yanlış ve hatalı tercihler hala ve hala yapılabilmektedir.
Farklı illerden gelip farklı bir çevreye yerleşen insanlara zaman zaman farklı davranış biçimleri maalesef ki hala var.
HEMŞEHRİCİLİK ile başlayan bu düşünce biçimleri maalesef işi "ırkçılık" gibi insanlık suçu sayılabilecek boyutlara götürüyor.Bu endişe verici durum dünyada da ülkemizde de zaman zaman görülen tehlikeli bir düşünce biçimidir...
Kişiler nerede yaşarlarsa yaşasınlar doğdukları yerli değil karınlarını doyurdukları yerlidirler.
Anayasamız bu hakkı her vatandaşa vermiştir.Ve o yüzdendir ki kişilerin İstanbullu Ankaralı Erzurumlu Tekirdağlı Hakkarili oldukları değil,yaşadıkları yere faydalı hizmet etme noktasından hareketle değerlendirmek aklın yoludur...
Nice doğdukları ile ilçeye köye mahalleye faydalarından çok zararları ile dolu kişiler vardır.Bu kişiler her meslekten ve her alanda mevcuttur.
Batı dediğimiz Dünya ülkeleri marsta koloni kurma planlarını hayata geçirmek üzereyken,bizim ülkemizde hala 'HEMŞEHRİCİLİK" kavramları tartışılıyorsa başımızı iki elimizin arasına alıp kara kara düşünmenin zamanıdır...
Hizmet etmenin,bulunduğu çevreye faydalı bir birey olmanın yolu HEMŞEHRİCİLİK den değil, akılcı hizmet etmekten geçer.
Yeni bir yıla girerken bol sağlık dileklerimle.
İşte öyle... Birgülce