Perde arkasında acaba yeni bir oyun mu sahneye konuluyor veyahut gerçekten satışa mı geldik şeklinde mütalaa edilecek gelişmelere şahit olmaktayız.

Bu cümleden Türki cumhuriyetlerle ilgili olarak son günlerin hızlı ve karamsarlık içeren gelişmeleri hakkında bazı ihtimaller üzerinde durmak istiyorum.

Türk Devletleri Teşkilatına (TDT)  bağlı 4 cumhuriyet Güney Kıbrıs Rum Kesimini tanıdı ve bunun neticesi olarak Kıbrıs Rum kesiminde birer de Büyükelçilik açacaklar. Kamuoyu ve sosyal medya haberleri bununla epeyce çalkalandı.

Ancak bu çalkantı toplumun tüm kesiminin ilgisini çekmedi...

Türkiye' nin yarısı şaşkınlık içinde iken, diğer yarısı olaya Fransız kaldı.

Böylesi hallerde halk resmi açıklamalar bekler, temayül böyledir.

Mesela; KKTC' yi tanımayan kardeş ülkelerin birden bire Rum kesimini tanımaları hangi anlama geliyor? Ana sual bu:

Bazılarına göre,  KKTC' yi biz sattık,

Bazılarına göre, Türki cumhuriyetleri bizi takmadı, saymadı ve  gitti Rumlara destek verdi

Bazıları da, "İşte biz böyleyiz, 12 milyar doları görünce kardeşler bizi hemen satıverdi"

Bu söylemlerde haklılık payı olabilir mi?

Muhtemelen vardır. Çünkü Türkiye' den ve cumhuriyetlerden kamuoyuna yansıyan resmi açıklamalar gelmeyince vatandaş tevatür üzerine tevatür üretmeye devam ediyor.

Ben olaya biraz da tersten bakılmasından yanayım:

Mesela;

1- Türki cumhuriyetler 12 milyar doları alsın, içinde Türkiye' nin olacağı şirketler vasıtasıyla herkes yatırımlardan nasiplensin. Bu bir ihtimal.

2- Türki cumhuriyetler Güney Rum kesiminde büyükelçilikler açsın, Türkiye, büyükelçilikler üzerinden yeni açılım siyaseti üretsin zira  Kıbrıs' ın kuzeyini tanıyan yok bari kardeş cumhuriyetlerle işbirliği yaparak yeni siyasetlere kapılar açılsın.

3- Bu garip gelişmeler diğer birliktelik konularını tetikleyerek TDT  yapısı arasında bir dağılmaya sebep olur mu?

Evet... Resmi açıklamalar gelmeyince insanın aklına çeşit çeşit senaryolar gelebiliyor. Bu doğrultuda sosyal medyada, "Türki cumhuriyetler  bizi sattı"  yaygaraları devam ediyor

Haklılar mı, yanılıyor muyuz, beraberlik disiplini kayboluyor mu gerçekten satışa mı geldik gibi düşünmeye devam edeceğiz gibi geliyor.

Ancak Türkçe' de bizi rahatlatan çokça deyimler var.

Konuya uygunu da şu:

Karamanın Koyunu Sonra Çıkar Oyunu.

Az sabredelim, hemen satışa gelmeyelim. 

Rum kesimini tanıyan cumhuriyetler ve Türkiye hala suskun kaldıklarına göre bu işin içinde perde arkasında bazı şeylerin dönmekte olduğu izlemini veriyor.

Ters köşe olmamak için biraz daha sabır diyorum...

Güneyi tanıdık diyenler birdenbire Kuzeyi de tanıyoruz derlerse en azından mahcup olmamış oluruz.