Güney Azerbaycan da Kurbanlık Töreni
Bu yazıda, Türk tarihinden günümüze armağan olarak sunmuş Güney Azerbaycan güneylerindeki Karakan adlı yerlilere mezarlığın 18 gelenek ve göreneklerini kaleme alımışım.
Od Yakmak: Ölen günün ilk akşamında akrabalar tarafından mezar başında od yakılır. Yanar od sönmeden bırakılır.
Mezarlıklar dik veya tümsek bir yerde, kent ve köylerin özellikle güney doğusunda yapılmışlardır.
Mezarlığa mezarlık deyil "toprak üstü" ve "kabirsandık" denilir. Mezarlığa giden kişi ise "toprak üstüne" gidiyorum der.
Toprak ağır olur: Buna göre geceleyin ve sabahleyin mezarlığa gitmek uğursuzluk olarak ölülere ihanet olarak gibi düşünülür. Eski zamanlardan beri toprak üstüne gitmenin çağı perşenbe günü öğleden sonra hava serininde akşamdan önce yapılır. Buna bağlanarak Karakan bölgesinde perşenbe'ye özellikle yaşlılar içinde "Torpaq günü veya Torpaq üstü günü" denilir.
Mezar üzerine toprak yığıp tümsek yaparlar, ve mezar yanında ağaç ekmezler. Mezarın baş ucuna ve ayağı ucuna birer büyük sivri taş konulur. Bazen mezarların bütün çevresine de taş sıralarlar.
Kimsenein mezarını parmağımızla göstermeye hakkımız yok. Bunu yapan sanki suçlanmış, suçtan kurtulmak istiyorsa işaret parmağının uçunu önce ısırarak sonra ayağı altında yavaşça ısırmış bölümü ayaklar.
Mezar üstüne çıkılmaz.
Çocukların mezar yanında ağlamaya hakları yok; ağlayan çocuğa "sen ağlasan günahtır" deyim öğütlenir.
Mezarlıktan, nüfusun oturduğu sokaklara doğru yağmur suyu akmamalıdır. Kamu düşüncesinde mezarlığın akar suyu uğursuzlukları yaratabilir.
Yaz sonunda tarlada biçilmiş ürünlere şükür etmek için mezarlığa çay, plov, aş veya kurbanlık götürüp uruklarla birlikte konukluk yapılır. Bazen yapılan aştan bir sağrak mezarlığın yapısındaki "Ocakhane" (İslamiyetten sonra bu yapılar "İmamzade" abideleri adında bellenilmişlerdir) oluğuna dökülür. Bu töre gelecek yılın tarımlarına bereket verir diye yapılır.
Tarlaya iyicesine yağmur yağmıyorsa, Müslümanların kitabı Kur'an-i Kerim'den bir kaç tane mezarlığa götürüp gömerler. Sonra 3 güne dek yağmur yağmasını kollarlarş. Ama gene de yağmur yağmazsa, bu kez kitapları gömdükleri toprak üzerine gocunmadan sıçarlar; "Haydi yıkmak için şimdi yağ"gibi deyimleri bağırarlar. Bu töreni bir tür tehdit gibi sanıyorum. Neyse bu töre İslam'a asılı olarak genellikle REZEN ilinin birtakım köylerinde (örneğin Kürtül köyünde) hala yapılmaktadır.
"Toprak Soğuktur" diye düşünülür. Buna bağ olarak toprağın soğukluğu ölünün imil imil unutturmasına neden olur.
Ölen kişinin 40 günden sonra mezarında tümsek olmuş toprağın üzerine ölü taşı (ölünün atası adı, anası adı ve ölüm doğum tarihi) koyulur.
Mezar yanında ölüye dua vermeden önce kum gibi bir küçücük taş alıp mezarın baş ucundaki taşı iki-üç kez çalıp sonra dua veririz. Küçücük taş bulmak uygun değilse, parmaklarımızla mezarın baş ucundaki taşı çalıp sonra dua veririz; birinin kapısını çalmak gibi yani.
Eski mezarlardan bulunan insan gövdesinin iskeleti, ölünü düz ve direkt yatay değil, ölününün kavisli bir şekild gömüldüğünü ifade ediyor. Demek Karakan'da eski çağlarda ölünün başını aşağı eğdirip bacaklarını da karnına doğru toplayıp, anneden doğan bir çocuk gibi gömermişlerdir.
Çoğul olarak Mezarlık, Kabirsandık, Toprak üstü sözcüklerinin kavramı aynıdır. Tekil olarak Sin, Mezar, Kabir ve Toprak Üstü de aynı anlamda kullanılır. Acımağı veya bir nesnede öfkelenmeyi ifade etmeye kabirsandık sözcüğü kullanılır (örneğin: kara kabirsandığa). Gor sözcüğü de tekil olarak mezar anlamını taşıyor ancak mezar sözcüğünün kötü açısını yansıtmaya kullanılır; örnek olarak bir kişinin kötü davranışları kendi ölmüş atasına benzerliği olursa "yerine yerdi‚ goruna gor" söylenilir, veya bir ölünün kabrine karkış ederken gor sözcüğü kullanılır (örneğin: gordan gora kaçsın, goruna lanet olsun vb.). Sin sözcüğ de hala aşıklar deyişinde kullanıyor (kazdırgınan astananda (taraçanında) sinimi).
Ölenin mezarını yabancılar veya başka boydan olanlar deyil, kendi akrabaları kazar. Mezarın derinliği ise kadınlar için kadın göğüsüne dek, erkekler için erkek beline dek kazılır.
Ölüler Bayramı: yılın son perşenbesi yeni ölü ve eski ölülerin bütün akrabaları mezarlığa pay, hurma, çikolata, kurabiye, ağ noğul, fetir (pide türünde) veya eğirdek götürüp "ölüler uğru şad olsun diye" başka mezarlıkta olanlar arasında üleştiriliyor. Bugünkü gün herkes getirdiğini kendi ölüsünün mezarı üstüne koyar, ve mezar başına gelenler onlardan alıp "Tanrı rahmet eylesin, yeri ışık olsun, son gamınız olsun" deyimler ile teşekkür edip sırayla başka bir mezarlığa doğru gider. Karakanlılar inancına göre "ölü uğruna yemek dağıtmak" ölü şenliği içindir. Elbette bu davranış her perşenbe mezarlıkta yapılır ama ölüler bayramında daha çok görkemli yapılır. Başka açıdan ölü bayramı evlenmek isteyenler için bir izindir; adaklının (nişanlının) ölmüş kişisi varsa, ölü bayramından önce toy ve evlenme şöleni yapabilmez.
Kaymaz QARAQAN (M.R.A.M)
Tahran 3 Temmuz 2021