1918 yılının Mart ayına ait ermeniler tarafından Azerbaycan soykırımının sırasında günlerin birinde Haçmaz'ın Padar köyünde düğün töreni varıymış. Ancak ermeni taşnaklarının saldırısıyla bu düğün yasa dönüşür. Taşnaklar bu köyün çoklu nüfusunu öldürür, ölenler içinde damad da varıymış. Adı Reyhan olan gelin, ermeniler tecâvüz etmesin diye tuvalete gidip kendini kirletir. Reyhan daha sonra dağlara çekilir ve öc almaya karar verir.

Birkaç ay dağlarda geçiriyor. Birçok kişi ona katılıyor. Bir yıl sonra Reyhan, Kuba şehrinin büyük bir taşnak kalabalığının bulunduğu Gelinkaya köyüne saldırır ve hem sevgilisinin hem de köylülerinin öcünü alır.

1928'de ermeniler onu "Sovyet karşıtı" olarak adlandırıp kurşunlanmaya mahkum ediyorlar. Bu, ermenilerin bolşeviklerin yardımıyla Azerbaycan topraklarını işgal ettiği sırada olmuştu.

Azerbaycan Türk halkının protestosunu önlemek için Mircafer Bağırov Reyhan'ın kurşulanma cezasını değiştirdi. Bu arada, Reyhan'a başka bir ad ve soyadı takılıyor, sonra sürgüne gönderiliyor; Reyhan gizlice Ukrayna'nın Türk Kırım Tatar adasına sürgüncesine gönderiliyor.

Reyhan ömrünün sonuna dek manastırda temizlik yapmak görevinde çalışıyormuş ve oradan çıkmaya bile hakkı yokuymuş.

1959'da Fikret Emirov, Reyhan'ın anısına bir şarkı besteliyor, bir söylentiye göre şarkının sözleri yırçı Talat Eyyubov'anındır. On yıl sonra 1969'da Azerbaycan'ın ünlü şarkıcıları onu seslendirmişti; Önce Reşid Behbudov, ardından da Zeynep Hanlarova. Aynı yılda Türkiye'de de  "Dağlar Kızı Reyhan" adında görüntü çekildi; bu görüntünün konusu başka olsa da adı ve ezgisi acı çekmiş sürgün Reyhan'ı anımsatıyordu.