Parti Üyeliği Kör Taraftarlık Değildir

Bugün 9 Nisan 2023.
Heyecanla beklenen milletvekili aday listeleri açıklandı.
Hemen hemen bütün partilerin üyelerinde hayal kırıklıkları oldu.
Şimdiye kadar “aman oyumuz ziyan olmasın” filan diyerek, tıpış tıpış gidip, aslında hiç de içimize sinmeyen tiplere oy verdik.
İyi bir seçim sisteminde oylar ziyan olmamalı, ama bizim sistem bozuk.
Kimsenin gerçek demokrasi gibi bir derdi olmadığı için bozuk seçim sistemi bugüne kadar geldi.
Meclisin biraz daha dengeli olduğu 1990’larda ve Ecevit yıllarında belki değiştirilebilirdi, ama anımsadığım kadarıyla teklif eden bile çıkmadı.
Hep kısa vadeli çıkar hesapları yapılıyor.
1946 ve 1950 seçimlerinde CHP ve DP arasındaki, ders alınması gereken, nisbi temsil, çoğunluk tartışmalarını bilirsiniz.
Yeni düzende umarım seçim sistemi konusu gündeme gelir.
Herşeyi bilen yöneticilerimizin etrafı dinleyip gelişmiş demokrasi örneklerini inceleyeceklerini sanmıyorum, ama bir ümit işte.
Gelecekteki beklentiler bir yana, şimdi ne yapabiliriz?
Hep seçmen tepkilerini sandıkta göstersin denir ya, üyeler de tepkilerini sandıkta gösterebilir.
Evet, parti üyeliği körü körüne taraftar olmanızı gerektirmiyor.
Aday listelerinde görmek istemediğiniz  kişiler varsa onlara oy vermek zorunda değilsiniz. 
Parti içi demokrasi isteğinizi yöneticilerin kafalarına çakmak için bu yolu deneyebilirsiniz.
Tepkinizi gösterin.
İçiniz rahat etsin, oyunuzu ittifak içinde başka bir partiye verdiğinizde pek bir kayıp olmaz.
Ama unutmayın, Cumhurbaşkanlığı için doğru adamı seçin. 
Parti içi demokrasi için çaba gösteren  Facebook “Anti-Blok İnisiyatifi” grubuna katılmanızı öneririm.
Birlikten kuvvet doğar.