Bugün Nihad Sami Banarlı hakkında bildiklerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım
Nihad Sami Banarlı herhangi bir ideolojiye bağlı kalmamış, Türk diline olan sevgisiyle tüm yaşamını Türk diline, Türk edebiyatına ve öğrencilerine adamış bir aydınımızdır. Tekirdağ’ımız ile bağlantısı ise anne ve babasının mezarlarının Banarlı Mahallemizde olmasıyla ilgilidir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Banarlı’da nahiye müdürü olarak görev yapan İLYAS Sami Bey, Emin Hilmi Efendi’nin büyük oğlu yani Nihad Sami Banarlı’nın ağabeyidir. Emekli olunca Banarlı’da nahiye müdürlüğü yapan oğlu İlyas Sami Bey’in yanına gelen Emin Hilmi Efendi 1929 yılında burada vefat eder . Eşi Hafize Nadire Hanım da bir yıl sonra yani 1930 yılında Banarlı’da vefat eder. Nihad Sami Banarlı o yıllarda Darülfünün mezunu genç bir öğretmen adayıdır. Aynı yıl Edirne Lisesinde edebiyat öğretmeni olarak göreve başlar.
Nihad Sami Bey’in Soyadı Kanunu çıktığında aldığı ilk soyadı Somyarkın’dır. Eserlerinde kullandığı bugünkü soyadını babasının ve annesinin mezarlarının bulunduğu Tekirdağ’ımıza bağlı Banarlı Mahallemizden almıştır. Çok sevdiği Anne ve babasının mezarlarının bulunduğu Banarlı Mahallemizin adını “Somyarkın” olan soyadıyla “ BANARLI” olarak değiştirmiştir.
Nihad Sami Banarlı’nın babası İlyas Sami Bey, 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında yaşamış ,eğitim hayatına Trabzon Rüştiyesinde başlamış, özel hocalar ders almış, Arapça ve Farsçayı iyi bilen birisi. Sert ve kuvvetli tenkit, aşk şiirleri yazmıştır. Trabzon merkez Mutasarrıflığı Tahrirât Müdürlüğü, İstanbul İdare-i Mahsûsa Tahrirât Başkâtipliği ve çeşitli şehirlerde mektupçuluk, mutasarrıflık yapmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Milli Mücadele’yi desteklemiştir.
Nihad Sami Banarlı, Nadire Hanım ve İlyas Sami Bey’in beşinci çocuğu olarak 18 Nisan 1907 yılında İstanbul’un Fatih semtinde dünyaya gelmiştir. Banarlı'nın çocukluğu Osmanlı İmparatorluğu’nun sancılı günlerine denk gelmiştir. Alemdarzâdeler olarak tanınan Trabzon’un köklü bir ailesine mensup olan yazarın çevresi kültürlü insanlarla doludur. Balkan ve Birinci Dünya Savaşı'nın yaşandığı dönemde, evleri İstanbul’un tanınmış şairlerinin, ilim ve fikir adamlarının toplanıp sohbet ettikleri, memleket sorunlarını konuştukları bir yer haline gelmiştir.
Nihad Sami Banarlı, eğitim hayatına Fatih Sultan Mehmet Vakfı Sibyan Mektebinde başlamış, ortaöğrenimini Gelenbevi ve Mercan Ortaokulunda tamamlamıştır. Banarlı’nın ilkokul Türkçe öğretmeni Reşat Nuri Güntekin'dir. Lisenin ilk yılını Vefâ Sultanîsinde okuyan yazar, İstiklâl Lisesinden mezun olmuştur. Lise yıllarında şiir ve hikâyeler yazmıştır. Lisenin ardından İstanbul Dârülfünunu Edebiyat Fakültesi Edebiyat Bölümü ve Yüksek Muallim Mektebine girmiştir. Fuad Köprülü’nün yaptığı sınavla girdiği Darülfünundaki sınıf arkadaşları Tahsin Banguoğlu, Pertev Nailî Boratav, Orhan Şaik Gökyay, Nihal Atsız gibi Türk kültürü ve tarihi açısından önemli isimlerdir. Üniversite yıllarında tiyatro ile ilgilenmiş, oyunlar kaleme almıştır.
‘Nihad Sami Banarlı’nın ömrü okumakla, araştırmakla, öğrenci yetiştirmekle ve yazmakla geçmiştir’ dersek abartmış olmayız. Onun elinden geçen öğrenci sayısı on binli rakamlarla ifade edilebilir. Fakat o, bununla da yetinmemiş, yazdığı birbirinden kıymetli kitaplarla, dergilerde yayımladığı yazılarla bir neslin öğretmeni olmuştur. Kitapları ve dergi yazıları geniş kitlelere ulaşmıştır. Edirne’de öğretmenken “Altıok” adlı dergide halk edebiyatıyla ilgili yazılarını yayımlamıştır. Cemiyetle ilgili mevzulardaki makalelerini ise zamanın önemli dergilerinden “Ötüken’de, Atsız’da ve Orhun’da okurla buluşturmuştur.