Meydanlar şehirlerin hatıra defterleridir.

Gittiğimiz şehirlerden , gezdiğimiz yerlerden genellikle anılar biriktirerek döneriz. Gittiğimiz şehirlerde güzel bir meydanda zaman geçirdiysek o meydanlar kuşkusuz belleğimizde kalıcı izler bırakmıştır. Zaten turizm ile gündeme gelen ülkelerin önemli şehirlerinde dile pelesenk olmuş meydanları muhakkak vardır. Çok bilinen meydanlardan bazılarını şu şekilde sıralamak mümkün.:Kızıl Meydan - Moskova / Rusya,Tiananmen Meydanı - Pekin / Çin , Plaza Mayor Meydanı - Madrid / İspanya, Makedonya Meydanı - Üsküp / Makedonya, Trafalgar Meydanı - Londra / İngiltere, Times Meydanı - New York / ABD, Piazza Navona Meydanı - Roma / İtalya, Dam Meydanı - Amsterdam / Hollanda bu liste uzar gider. Köprübaşı için bu derece iddialı bir meydandan söz etmiyorum kuşkusuz. Sadede gelecek olursak yaklaşık 25 yıldır Köprübaşı’nda mütevazı bir mekânda ticaret yapıyorum. Bu süre zarfında benim de bazı gözlemlerim ve tespitlerim oldu. Bu zaman zarfında bu bölgeye hatırı sayılır paralar harcandı ve harcanmaya devam ediliyor ama gelin görün ki ortada dişe dokunur bir güzellik yok. Malumunuz Tekira AVM’nin inşa edildiği yerde Özdoyurun Un Fabrikası vardı. Onun yerine Tekira AVM yapıldı. “Tekira AVM’nin bu bölgeye yapılması doğru muydu?” konusuna değinmek istemiyorum. O da ayrı bir tartışma konusu tabii ki... 25 yılda beş Belediye Başkanı geldi geçti. Köprübaşı mevkii Tekira sayesinde Süleymanpaşa’nın ticaret merkezi oldu ama şu anda bu bölge gerçekten içler acısı bir durumda. Son zamanlarda Balkan ülkelerinden otobüs dolusu turist geliyor bu bölgeye. Onların da çoğu Tekira civarında dolanırken sukutuhayale uğradıklarını sanıyorum. Bu zaman zarfında yapılanlardan aklımda kalanları şöylece saymam mümkün. Kaldırımlar sık sökülüp yenilendi, Çınarlı’ya giden yolun girişi önce ikiye bölündü daha sonra gelen belediye başkanı bu bölümü yıktırdı. Daha sonraki yıllarda meydana ikram çeşmesi getirildi. O da tutmayınca şimdi o çeşmeden para karşılığı su veriliyor. Yer altına tuvalet yaptırldı ama burayı da sık sık su bastığı için iptal edildi. Seyyar balıkçılar bu bölgeyi mesken tutunca çare olarak aynı bölgeye balık satış yeri yapıldı hemen bitişiğine çöp toplama bidonları koyuldu. Aynı bölgedeki elektrik trafoları yenilendi. Aynı bölgeye Çınarlı Mahallesi Muhtarlığı için konteyner bir baraka kondu. Tekira’nın önüne büyük bir döner kavşak yapıldı. Kavşak abartılı büyüktü bir yıl sonra tekrar küçültüldü. Meydana fıskiye yaptırıldı daha sonra bu fıskıye yıktırıldı. Kısacası sanki “Ali yazar Veli bozar .” oyunu oynandı yıllarca. Benim üzerime vazife değil ama naçizane görüşlerimi şu şekilde aktarmak isterim. Öncelikle buraya AVM yapmak isteyen şirkete ruhsat vermeden meydan düzenlemesini şart koşabilirdi. Tekira önününden Hayrabolu’ya yani sanayi bölgesine giden yolu transit yapabilirlerdi. Dünyada birçok örneği var. Tekira önünde sağlıklı bir düzenleme yapılmadığı için insanların düzensiz geçişlerini önlemek için her taraf çitlerle çevrildi. Bu çağda bu şekil bir çözüm inanın çok komik ve banal. Tekira önünde Kral ve Villa Düğün salonlarının bulunduğu ada şeklindeki bölüm satın alınıp güzel bir park yapılabilir. Balıkçıların yanındaki elektrik trafoları yer altına alınabilir . Daha yeni değiştirildiler. Mademki artık bu bölge ticari bir merkez oldu yapılan işler de kalıcı olmalı. Kalıcı ve güzel bir meydan için haydi Süleymanpaşa el ele…

Sonuç olarak hani derler ya “Kontrolsüz güç güç değildir.” Ben de diyorum ki “Plansız iş iş değildir.” Heba edilen paralara yazık.