Destan Gazetesi Köşe Yazarımız, Rakip Ertuğrul ERİZ'in kaleminden (izinli alıntı)

İki hafta önce Pazar günü bir düğün vesilesiyle Tekirdağımızın şirin ve tarihi ilçesi Hayrabolu'ya gittik.

Daha önceleri Hayrabolu'ya iş icabı kısa süreliğine bir kaç kez gitmiş olsam da, ilçedeki tarihi mekanları gezip görme imkânım olmamıştı. Pazar gününü de fırsat bilerek düğün saatinden iki üç saat kadar önce giderek Hayrabolu'daki başta selatin camii (Osmanlı sultanları tarafından yaptırılan camiler) 1419 tarihli Çelebi Sultan Mehmet Camii (Paşa Camii olarak da bilinir) olmak üzere 1859 tarihli Hacılar Köprüsü, 1499 tarihli Güzelce Hasan Bey Camii (Ulucami olarak da bilinir) ve 1545 tarihli Sarban-ı Ahmed Türbesi'ni gezip görme şansımız oldu.

İlgi duyanlar bu bahsettiğim tarihi mekanlarla ilgili detaylı bilgilere küçük bir internet araştırması ile kolayca ulaşabilirler. Bu yazımda özellikle Paşa Camii olarak da bilinen, Osmanlı padişahı I. Mehmet (Çelebi Mehmet) tarafından 1419 tarihinde yaptırılan Çelebi Sultan Mehmet Camii'nin doğu istikametine kalan, etrafı fazla yüksek olmayan bir duvarla çevrili hazire ve onun yürek burkan bakımsız, kendi kaderine terk edilmiş izlenimi veren halinden bahsetmek istiyorum.

Öncelikle bilmeyenler veya daha önce hiç duymayanlar için "hazire" kelimesinin anlamını kısaca belirtelim. Hazire; külliye, cami, mescit, tekke gibi dini yapıların avlularında yer alan etrafı duvar veya parmaklıkla çevrili mezarlıklara verilen isim. Hazireler birkaç mezardan oluşabildiği gibi birkaç yüz mezarı barındıranları da vardır.

Bu haziredeki mezar taşlarının Kırım Geray Hanedanı mensuplarına ait olduğunu cami girişindeki bilgilendirme panosundan öğrendim. Buradaki kısa bilgilendirme yazısı ile yetinmeyip küçük çapta bir araştırma yaptım ve bu konuda yazılmış birkaç akademik makaleden öğrendiğim aşağıdaki bilgileri sizlerle de paylaşmak istiyorum:

"Üç buçuk asır boyunca Kırım Hanlığı’na hükümdar veren Geray hanedanı mensupları XVI. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti topraklarında yerleşmeye başlamışlardır. Eski Osmanlı topraklarında Geraylardan geride kalan maddi izlerin büyük çoğunluğu mezar taşlarıdır."

"Mezar taşlarında da mutlaka bugüne kadar büyük kayıplar söz konusudur. Bugün halâ mevcut olan mmutlaka bugüne kadar büyük kayıplar söz konusudur. Bugün halâ mevcut olan mezar taşlarının yeri Saray, Subaşı köyü, Çatalca, Hayrabolu ve Çorlu’dur."

"Hayrabolu’daki Paşa Camii (Çelebi Sultan Mehmet Camii) haziresi de terkedilmiş, kendi halinde durmaktadır. Lahitler, toprağa gömülüdür ve yüksek otlar bürümüştür. Bir kaç sene önce bu hazirenin yerinde bir ilkokul inşa edilmek istendi! Ancak yerli halkın itirazı üzerine bu istekten vazgeçildi. Burada da, Subaşı köyünde olduğu gibi, bazı kabirler hazine arayanlar tarafından yakın tarihlerde kırılıp, tahrip edilmiştir."

"Günümüzde Hayrabolu’da Çelebi Sultan Mehmed Camii’nin doğu tarafına bitişik olan hazirede Geray hanedanı mensuplarına ait üç mezar taşı bulunmaktadır.

Geraylara ait mezar taşları şunlardır:

1.Kalgay [Mübarek Geray Sultan] (Arslan Geray Han’ın oğlu, ölümü: Hicrî 1 Zilhicce 1203 [Milâdî 23 Ağustos 1789])

2.İnayet Geray Sultan (Arslan Geray Han zâde Kalgay Mübarek Geray Sultan’ın küçük oğlu, ölümü: Hicrî 1218 [Milâdî 1803-1804])

3.Nureddin İzzet Geray Sultan (Arslan Geray Han zâde Kalgay Mübarek Geray Sultan’ın oğlu, ölümü: Hicrî 1241 [Milâdî 1825-1826])"

Ancak haziredeki mezar taşlarının hangisinin isimlerini akademik makaleden öğrenebildiğimiz hanedan mensuplarına ait olduğunu bilebilmemiz mümkün olmadı. Çünkü hazirenin bu terk edilmiş görüntüsünde ve bakımsız halinde buna pek de imkan görünmüyor ne yazık ki.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Tekirdağ Valiliği, Hayrabolu Kaymakamlığı, Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve ilgili diğer resmi ve özel kurum ve kuruluşlardan bu hazireye ve bunun gibi sahip çıkılmayı, ilgi ve bakım bekleyen ilimizdeki diğer tarihi emanetlere de gereken özeni ve ilgiyi gösterip sahip çıkmalarını istiyor ve bekliyoruz.

Bu konuyla ilgili daha hızlı ve kalıcı adım atılmasını sağlayacak bir öneriyi 29 Mayıs 2017 tarihli “Tarihi Mezarlıklar Şube Müdürlüğü Kurulmalıdır” başlıklı yazısında yazar Mahmut Ökçesiz çok güzel ve detaylı bir şekilde dile getirmiş. Aşağıda bağlantı adresini paylaştığım bu yazıyı hem siz değerli okuyucularımızın hem de yetkili bütün kişi ve kuruluşların okumasını ısrarla tavsiye ederim.

https://bilimdili.com/.../tarihi-mezarliklar-sube.../

*Yararlandığım akademik makaleler:

1.Kırım Hanlarının Trakya’daki Mezar Taşları, Nicole F. KANÇAL, Emel Dergisi, 226.sayı (https://emelvakfi.org/.../kirim-hanlarinin-trakyadaki.../)

2.Geray Hanedanının Osmanlı Topraklarında Kalan Maddi İzleri, Hakan Kırımlı, Belleten (Türk Tarih Kurumu) https://belleten.gov.tr/tam-metin/3670/tur