Yaşlı bir bilge, çölde bir vahada oturmuş, düşünüyormuş.

Genç birisi, ona yaklaşır ve der ki:

- “Lütfen beni öğrencin olarak kabul et.”

Bilge, parmağıyla kumların üzerinde düz bir çizgi çeker;

- “Çizgiyi kısalt” der.

Genç, avuçlarıyla çizginin yarısını siler.

Bilge der ki:

- “Git, öğren de gel!”

Aradan bir süre geçtikten sonra delikanlı tekrar gelir. Bilge, yine bir çizgi çizer:

- “Kısalt!” der.

Delikanlı, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır. Bilge, onu da kabul etmez:

-Git, öğren de gel!

Uzun bir zaman sonra delikanlının tekrar yanına geldiğini gören Bilge, kumların üzerine yine bir çizgi çeker ve onu kısaltmasını ister.

Delikanlı:

- “Çok düşündüm ama bulamadım. Siz kısaltın!”

Bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker:

- “İşte şimdi kısaldı.” der...

Bir zamanlar Dünyanın en çok satan Nokia diye bir telefon vardı

Koreliler rakiplerini bitirmek için Nokyanın fabrikasını yerle bir etmeyi hiç düşünmediler

Ondan çok daha iyisini Samsungu çok daha uygun fiyata yaparak bitirdiler Nokiayı

Almanların benimde beğendiğim çok övündükleri Sig Sauer diye bir silahları vardı

Canik diye bir Türk şirketi çok daha iyisini yaparak bitirdi Sig Saueri geçenlerde pes edip fabrikasını bile kapatmışlar

İsrailin çok övündüğü Heron Amerikanın da Predatör denen ihaları vardı bir zamanlar silahlı olanını parayla bile vermiyorlardı bize

Ama çılgın bir delikanlı çok daha iyisini çok daha ucuza yaparak Bayraktar ve Akıncıyla bitirdi saltanatlarını

Hayatımızda karşımıza çıkan tüm düşmanlarla mutlaka savaşmamız gerekmiyor

Onlardan çok daha gelişmişini yaptığımızda onlar zaten bizimle savaşmayı akıllarına bile getiremeyeceklerdir.

NOT: Murat Kandemir' den alıntı.