Tanımlaması zor bir kelime

Oldukça eğitimli insanların kurmuş olduğu bir WhatsApp grubuna üyeyim. Geçenlerde, gruba gelen bir resmin köşesinde CHP'nin altı oklu bayrağı görünüyordu. Hemen birkaç üye "biz siyaset üstü bir grubuz, bu resim uygun değil" gibi tepkiler gösterdi. Eğitimli olsalar da bazı kişiler toleranslı davranmayı, akıllıca bir tartışma yürütmeyi beceremiyor. Bu tipler hemen konuyu alevlendiriyor, veya küsüp gruptan ayrılıyor. Bu yazıyı okuyanların muhakkak benzer gözlemleri olmuştur. Belki o nedenle bazı gruplarda politika ve din konuları toptan yasaklanıyor. Eski Atina'da politikaya karışmayan kişilere "idiot" denirmiş. "İdiot" kelimesinin günümüzdeki anlamını biliyorsunuz. "Ben politikayla ilgilenmiyorum" diyen bir kişi kendisi için karar verme işini başkalarına devretmiş olduğunun farkında olmalıdır. Bu yazıda politikanın ne olduğu konusunda birtakım görüşlerden bahsedeceğim. TANIMI ZOR BİR KELİME İncelediğim kaynaklarda hep politika terimini tanımlamanın zor olduğu belirtiliyor (1). Rastladığım en genel tanım "bir grubun bir karar vermesi ile ilgili her şey politikadır " şeklinde (2). Buldukları leşin en iyi etini kimin alacağı konusunda kavga eden bir sırtlan sürüsü. Odayı toplama konusunda tartışan bir anne ve oğlu. Kiranızı artıran ev sahibiniz veya her gün işyerinde bir şeyler yapmanızı isteyen patronunuz. Geçmediği otoyolların parasını ödeyecek milyonlarca insan için karar veren bir hükümet. Bunlar, bu genel tanıma göre içinde politika olan örnekler. Politikayı güç uygulama, otorite, sınırlı kaynakların kullanımı, anlaşmazlık çözümü, halkı aldatma, sosyal bir aktivite, hükümet işleri gibi çerçevelerde ele alan tanımlar da var ama, hepsi bir ortak karar alma sürecine indirgenebiliyor. NEDEN SİYASETLE İLGİLENİYORUZ? Yaşadığımız süre başımıza gelenleri ve hayatımızı etkileyen kararları önemsiyoruz. Pahalılık, işsizlik, iklim, salgın, adalet, eğitim, sığınmacılar gibi pek çok sorun var. Siyaset konuştuğumuzda, aşağıdaki gibi sorular soruyoruz: Bu konuda ne yapabiliriz? Bu kararları kim alacak? Neden bu kararları alıyorlar veya almıyorlar? Karar verme süreci veya sistemi nedir? İnsanlar kararlara uymazsa ne olur? Resmi olarak karar alamayan insanlar karar verecek olanları nasıl etkileyebilir? Politikacıların yapmalarını istediğimiz şeyi yapmasını nasıl sağlarız? Yapmalarını istediğimiz şeyi yapma olasılığı en yüksek olan politikacıların hangileri olduğunu nasıl bilebiliriz? İlk etapta ne yapmalarını istiyoruz? Bu büyük problemler ve sorular "kamu politikası" alanına giriyor. Siyaset hakkında konuşmaların çoğu kamu politikası, yani devlet veya hükümetle ilgili şeyler. Kamu siyasetini anlamak için, önce özel siyaset dünyasına bakmak, "kamu politikası" yanında bir de "özel politika" kavramından bahsetmek gerekiyor. ÖZEL POLİTİKA "Özel politika", içinde devlet olmayan her konuyu, diğer her türlü grup kararını, aile, arkadaşlar, işyeri ilişkilerini içeriyor. Hepimizin arkadaşlarla tartışma, aile dinamikleri veya işyeri hiyerarşisi ile uğraşma deneyimimiz var. Ne kadar maaş alıyoruz, işte nasıl davranılıyor, bütün gün ne yapıyoruz, bunlar bizi etkileyen kararlar. Bu yüzden özel hayatımızda, karar süreci anlamında, politika kaçınılmaz bir şey. Yakından bakıldığında bu özel durumlar bize kamu politikasını anlamak için ipuçları veriyor. Bir arabada giderken acıkan beş arkadaş örneğini ele alalım: Bu arkadaşların hepsinin farklı yemek istekleri var. Araba ancak bir yerde durabilir. Ne yapılacak? Bir grup insanı etkileyen, verilmesi gereken bir karar var. İşte siyaset! İster bir araba dolusu aç arkadaş olsun, ister milyonlarca insanın yaşadığı bir ülke olsun, bir grup insanın dahil olduğu bir karar, aşağıdaki soruları akla getirir: Kararı kim verecek? Neden kararı onlar veriyor? Karar vermek veya kararları kimin alacağını seçmek için bir süreç veya sistem var mı? Karara kim uymak zorunda? İnsanlar karara uymazsa ne olur? Karar nerede geçerlidir? Yapılması muhtemel seçim türlerini sınırlayacak olan bazı kısıtlamalar nelerdir? Karar verme süreci nasıl olacak? DEMOKRASİ/OTOKRASİ Kimin, nasıl karar vereceği sorusu bizi demokrasi-otokrasi kavramlarına götürüyor. Hepsi boyun eğene kadar herkesi dövecek olan en büyük kaslara sahip kişi mi? Herkesi aynı fikirde olmaya ikna edecek en karizmatik kişi mi? Anlaşmak için herkese rüşvet verecek, en çok parası olan kişi mi? Herkes oy kullanacak mı? Diğerlerinin ne istediğine aldırmadan karar verecek olan arabayı kullanan kişi mi? Normalde birlikte bir yere gitmek isteyen bir grup arkadaş, nereye gitmek istediklerini tartışır ve sonunda herkesin üzerinde anlaştığı bir çözüm bulunur. Bu karar verme sistemi konsensüs demokrasisidir. Demokrasi, bir karardan etkilenen herkesin, o karardan etkilendikleri oranda, o kararın alınmasına dahil olmasıdır. Fikir birliği, bir karara devam etmek için, katılan herkesin kararı kabul etmesi gerektiği anlamına gelir, yani çoğunluk sistemi. Böyle grup kararları, bir ucunda etkilenen herkesin söz sahibi olduğu demokrasi olan, diğer ucunda da bir kişinin diğerleri adına karar verdiği otokrasi, yani diktatörlük olan bir yelpaze üzerinde yer alır. Başarılı olmak için herkesin işbirliğine ihtiyaç duyulduğunda, özellikle herkesin birbirini sevdiği gruplarda kararları uygulamak için tehdit veya şiddet kullanmak gerçekçi değildir. Tek çözüm demokrasidir. Bu özel politika örneğinde "Kim karar verecek" diye sorduğumuzda aslında "hükümet kim" diye sormuş oluyoruz. SONUÇ Politika genelde eski Yunanca şehir devleti anlamında "polis" kelimesi ile ilişkili olarak "devlet yönetimi ile ilgili konular" şeklinde tanımlanıyor. Bu tanım politikayı sadece politikacıların yaptığı bir iş gibi düşündürüyor, katılımı kısıtlıyor, gördüğümüz politikacı örnekleri nedeniyle de bir sürü iyi-kötü çağrışımlara ve tutumlara yol açıyor. "Bir grubun bir karar vermesi ile ilgili her şey politikadır " tanımı daha geniş kapsamlı, kolay anlaşılabilir ve günlük yaşamdaki politikanın farkına varmamızı sağlıyor. Yazımda sadeleştirdiğim örnekleri ve diğer pratik bilgileri detaylı olarak (2) numaralı kaynakta verdiğim linkten izleyebilirsiniz. "Siyaset kesinlikle reddedilmesi gereken pis bir şey değildir, yoksulluk ve haksızlık içinde yaşayanlar içinse, siyaset bir değişimin umududur." (3) (1)Valeri Modebadze.The Term Politics Reconsidered in the Light of Recent Theoretical Developments. IBSU Scientific Journal 2010,1(4),39-44 (2) https://youtu.be/dQjcmDGY2vA (3)Denis Langlois. Politikanın Çocuklara (ve diğerlerine) Açıklanması. Doruk Yayınları 1999.