Eylem, zincir reaksiyon gibi katlanarak yayılabilir.

Geçen akşam "Düşmanların En İyisi" başlıklı bir film seyrettik. Film, konusunu 1971 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde geçen gerçek olaylardan almış. Irkçılığın hala etkili olduğu bir şehirde, zenci öğrencilerin gittiği okul yanıyor. Çözüm olarak, zenci öğrencilerin beyazların okulunda birlikte eğitim görmeleri öneriliyor. Bu öneri büyük tartışmalara yol açıyor. Dışarıdan gelen bir arabulucu, bütün zorluklara rağmen, kasabada beyazlarla zencilerin toplanıp tartıştığı toplantılar düzenliyor. 10 gün süren toplantıların sonunda, gruplar arasında bir yumuşama oluyor. FİLMDEN ÇIKAN DERSLER Filmin önemli anlarından birinde, beyazların lideri olan adam, oğlu hakkında endişeli olduğunu söylüyor. Zenci olan arabulucu, o an ona dönüp, "Sendeki insanı görüyorum, kardeşim" diyor. "Kardeşim" kelimesi her ne kadar beyaz adamda tepki uyandırsa da, bu cevap, tartışmalarda hep önerilen, "karşı tarafla ortak bir zemin bulmaya çalışın", "pozisyonlara değil, çıkarlara odaklanın" yaklaşımlarına güzel bir örnek oluyor. Filmde dikkati çeken başka bir nokta da, bu uzlaşma çalışmasının 10 gün gibi bir zamana yayılmış olması. 10 günlük süreçte küçük çalışma grupları toplantılar yapıyor, görünen bütün sorunlar listeleniyor. Önce iki lider seçiliyor, sonra dört kişi, sonra 16 kişi belirlenerek kurullar oluşturuluyor. Bu seçimlerde adil kurallar uygulanıyor veya kur'a çekiliyor. Zencilerle beyazların yemekte karışık oturması için özel planlar yapılıyor. "Bir çiviyi tek bir çekiç darbesiyle çakamazsınız, bir kaç kere vurmak gerekir" sözünü hatırlatırcasına, toplantılar, tekrar tekrar yapılan tartışmalar günlerce sürüyor. Son gün, üç konu oylamaya sunuluyor. Oylanan ilk iki konu herkesin kolayca kabul edebileceği "hafif" sorunlar. Zor olan, okulların birleştirilmesi kararı en son oylanıyor. Burada da sanki bir "yumuşak geçiş" durumu gözleniyor. Kısaca filmde "ikna" ve "tartışma" ile ilgili kitaplarda anlatılan teknikler hakkıyla kullanılıyor. ÖBEK ÇALIŞMALARI Filmde birbirinden nefret eden iki grup, sonunda bir anlaşmaya varabiliyor. Benzer yaklaşımlar seçim çalışmalarında da işe yarar mı? Anketler ve kamuoyu yoklamalarında hala % 25 kararsız seçmen çıkıyor. CHP'nin "öbek" çalışmasının hedefinde bu kararsızlar var. Öbek uygulamasından anlamlı bir verim alınıp alınmadığı hakkında bilimsel bir çalışmaya temel olacak yeterli verinin bugüne kadar toplanabildiğini sanmıyorum. Şu kadar öbek kurduk, şu kadar öbek sorumlusu eğittik gibi açıklamalar sadece kağıt üzerindeki sayıları gösteriyor. Sokakta gerçekten neler başarıldığı tam bilinmiyor. COVİD salgını nedeniyle yüz yüze çalışmalar aksamış durumda ama en azından ilk hazırlık adımları atılabilir. Gözlemlediğim kadarıyla, öbek sorumluları planlara göre çalışamıyor, bir yerde takılıp kalıyor. Örneğin, şimdiye kadar sandık görevi gibi işleri severek üstlenmiş olan hayli eğitimli bir yakınım öbek sorumlusu oldu. İstanbul Merdivenköy'de sinema salonu gibi bir yerde "Sokak Örgütlenmesi" eğitimine katılmış. Eğitimin ses kaydını dinledim, Parti Okulunun istediği gibi standart bir sunumdu. Merak ettiğim için ona "400 seçmen listesini indirdin mi?", "İçlerinde seninle çalışacak üyelerden ve gönüllülerden bir ekip kurup bir toplantı yaptın mi?" gibi sorular sordum. "Partililerle sık sık görüşüyorum ama herhangi birinin böyle bir şey yaptığını duymadım" dedi. Kendisi de henüz bu adımları atamamış. Mahalle sorumlularının bu soruları sorup çalışmaları yakından takip etmesi gerekiyor. Galiba halkanın koptuğu yer burası. Öbek sorumlusu diye isim yazmak ve onlara slaytlar göstermekle iş bitmiyor. Çiviyi çakmak için birkaç kere vurmak lazım. ÖNCE APARTMAN KOMŞULARI Öbek sorumlusu eğitimlerinde, ev ziyaretleri basit bir şeymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Ama yaklaşık 100 haneye ziyaret planlamak ve yapmak aslında o kadar kolay değil. O nedenle sorumlular daha işin başında şaşırıp kalıyor. Bu şaşkınlığı ve çekingenliği aşmak için, işe önce kendi apartman komşularından başlamayı öneriyorum. Çoğumuz apartmanlarda oturuyoruz. Her apartmanda Millet İttifakı partilerden birinin bir üyesi veya sempatizanı bulunabilir. Komşularımızın politik eğilimlerini az çok biliyoruz, ama, nezaket kuralları gereği, merdiven başında veya asansörde pat diye politik konulara girmek istemiyoruz. Fakat, ortak yaşamı canlandırmak, yeni taşınan komşuya hoşgeldin demek, bir doğum günü kutlamak, beraber maç seyretmek gibi nedenlerle komşularımızı evimize davet edip ülke sorunlarını "ortak zeminlerde" açmayı deneyebiliriz. Bu toplantılar, sırayla diğer komşuların ev sahipliğinde, düzenli olarak yapılabilir, konuşulan konular samimi ortamlarda yavaş yavaş derinleşebilir, farklı düşüncelerdeki komşular birbirlerini daha iyi anlamaya başlayabilir. Ev toplantılarına diğer apartmanlardan tanıdıklar, politikayla daha yakından ilgili arkadaşlar davet edilebilir. Kampanya zamanlarında adayların da bu toplantılara katılması ilgiyi arttırabilir. PLASTİK KAPLAR, ÇELİK TENCERELER Plastik saklama kabı, çelik tencere, makyaj malzemesi üreticileri bu şekilde ev toplantıları ile, doğrudan satış tekniğini yıllardır başarıyla uyguluyorlar. Örneğin bir plastik kap üreticisi, ev toplantısı düzenleyecek kişiler için detaylı bir "Danışman El Kitabı" hazırlamış. Kitapta her ürünün nasıl tanıtılacağı, sorulara nasıl cevap verileceği anlatılıyor. Ülke sorunlarına CHP'nin veya Millet İttifakı ortaklarının önerdiği çözümlerin nasıl anlatılacağını açıklayan, ev toplantısı düzenleyenlere yardımcı kitapçıklar, YouTube videoları hazırlanabilir. Böyle toplantıları düzenleyen üyeler, milletvekillerinden gelen teşekkür mektupları gibi jestlerle bir şekilde ödüllendirilebilir. Bu toplantılara katılanlardan en az iki kişi, başka bir yerde kendi davetini yaparsa, eylem, zincir reaksiyon gibi katlanarak yayılabilir, uygun teşvik ve planlamayla kısa sürede bütün mahalleyi kapsayabilir. Apartman toplantısı düzenlemek çok daha kolay bir ilk adım. Belki hala "Millet İttifakı ne yapacak bilmiyoruz" diyenlerin sayısı biraz azalır. SONUÇ COVİD salgınının, görece hafif geçen ve hızla yayılan omicron varyantı nedeniyle, Şubat 2022'de tepe noktasına çıkacağı, neredeyse bir sürü bağışıklığı oluşacağı, bahar aylarında da korkutuculuğunun kalmayacağı öngörülüyor. Bu durumda politik çalışmalarımızı yüz yüze, daha rahat yapabilmeyi umuyoruz. Şimdiden gerekli planlamaları ve eğitimleri yaparak hazırlanmamız gerekiyor. Bu arada ev-apartman toplantıları seçeneğini de ciddi olarak araştırmanın ve seçmenle temas yöntemleri dosyamıza katmanın yararlı olacağını düşünüyorum. KAYNAKLAR Tartışmalarla ilgili bir yazı:https://59haber.com/kose-yazilari/ortak_bir_zemin_bulmak-7157.html Politik ev partisi düzenlemekle ilgili bir yazı; https://medium.com/@rrludman/lessons-from-hosting-my-first-political-house-party-ed931cd43ae8