“Kadir Gecesi Özel” programı bu yıl Tekirdağ Saffet Korkmaz Camisi’nden TRT ve Diyanet TV tarafından ortaklaşa canlı olarak yayımlandı

Sermayesi Buz Olan Adam "Kadir Gecesi Özel" programı bu yıl Tekirdağ Saffet Korkmaz Camisi'nden TRT ve Diyanet TV tarafından ortaklaşa canlı olarak yayımlandı. Bu manevi ortamı yaşamak bana da nasip oldu. Allah kabul etsin. Geceye Diyanet İşleri Başkanımız da teşrif edecekti ama olmadı. Başkanın yerine yardımcısı Sayın Doç. Dr. Selim Argun Bey geldi. Güzel bir vaaz sundu bizlere. Vaazının sonunda bir kıssa anlattı. Kıssa İbnü'l Cevzi'ye aitmiş. Bu kıssa İbn'ül Cevzi'nin El-Müdhiş adlı eserinden alınmış. Ben çok etkilendim bu kıssadan. O yüzden ibretlik bu kıssayı sizlerle paylaşmayı uygun buldum. Zaman insana verilen en önemli nimetlerden biridir. Su misali akıp giden zamanın farkına varamayan insan elbette ziyan içindedir. Ömrün ne için verildiği üzere kafa yormayan boş, ot gibi yaşayan insan eninde sonunda pişmanlık duyar ama son pişmanlık da fayda etmez. Zamanın kıymetini anlamayıp hem onu hem kendini ziyan eder neticede. Biz gelelim kıssamıza. Bağdat'ta ağustos sıcağı ortalığı yakıp kavurmaktadır. Herkes serinleyeceği gölge bir yer, ferahlatacak bir rüzgar arıyordu. Çarşı pazar kurulmuş, alışveriş başlamıştı. Bu arada bir adam, yüksek dağların mağaralarından getirdiği buzları satıyordu. Buz kalıpları eriyip ziyan olmadan bir an önce onları satmalıydı. Gel gör ki, ekonomik durgunluk sebebiyle fazla buz satılmıyordu. Öğle sıcağı bastırınca buzlar yavaş yavaş erimeye başladı. "Mal canın yongasıdır ya!"; tek sermayesi olan buzlarının gözü önünde eridiğini görmek, adamın içini de eritiyordu. Erimenin hızlanmasıyla içi yanan adam şöyle bağırmaya başladı: "Sermayesi eriyene merhamet edin." O sırada talebeleriyle oradan geçmekte olan büyük veli Cüneyd-i Bağdadi bu sözleri duyunca birden durdu ve olduğu yere çöktü. Başını ellerinin arasına aldı. Talebeler telaşlandılar ve "Ne oldu hocam?" diye sordular. Cüneyd-i Bağdadi: "Şu adamın söylediklerine dikkat edin" diyerek buz satıcısının tarafına baktı. Adam, içinin yandığı sesinden belli olacak şekilde sürekli bağırıyordu: "Sermayesi tükenen bu adama merhamet edin." Büyük veli talebelerine döndü: "Bu sözler beni sarstı, Asr Suresi'nin manasını şimdi anladım. Eriyenin sadece buzlar değil, aynı zamanda ömrüm olduğunu fark ettim. Sıcak, adamın maddi sermayesi olan buzları eritip tükettiği gibi, zaman da asıl sermayemiz olan ömrümüzü tüketiyor. Saniye saniye, dakika dakika ömür buzumuz eriyor, hissedebiliyor musunuz? Ömür sermayesi boşa tükenmesine karşı içi sızlanmayanlara da çok yazık! Sonuç olarak hiç kuşkusuz ömür sermayemiz günden güne erimektedir. Herkesin bu kıssadan payına düşeni alması ümidiyle. Sevgiyle kalın.