ÜLKÜCÜNÜN ÇİLESİ DEVAM EDİYOR...

Birkaç aydır MHP de değişim isteyenler olarak sokaklardayız. Bütün adaylarımız şehir şehir, ilçe ilçe ziyaretler yaptılar. Geçen Pazar Büyük Anadolu Hotelinin karşısında o müthiş kalabalığı görünce aklıma hayatım boyunca beni en çok etkilemiş bir kaç yazıdan biri olan Galip Erdem´e ait Ülkücünün Çilesi makalesi geldi. Aradan 55 yıl geçmiş, ilk günkü geçerliliğini hala korumakta. Dönemim şartlarına göre yapılmış bir tahlil değil de ülkücünün fıtratına yapılmış bir tespit idi çünkü yazdıkları. Ne diyordu Galip Hoca makalesinde;  ?´Ülkücülerin hayatı bambaşkadır. Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur. Daimi bir mücadele içinde ömür tüketirler. Hemen herkesle, her şeyle zaman zaman çatıştıkları görülür. Arkadaşları ile, aileleri ile, hatta sevdikleri ile..?´   Evet, bugünde daha iyi bir Türkiye için ülkücüler sokaklarda. Kendi yuvamız olan MHP nin daha iyi bir konuma gelebilmesi için, ülke yönetimde son 15 yıldır yapılan hataların Milliyetçiler iktidarda olsaydı olmayacağına inandığımız için, milliyetçiliği ayaklar altına aldık diyen politikacıların bu ülkeyi daha da karanlıklara sürüklediğini gördüğümüz için sokaklardayız. Bunun için de aynı Galip hocanın 51 sene önce yazdığı gibi arkadaşlarımızla, daha birkaç ay önce beraber seçim programı yaptığımız partililerimizle çakışıyoruz. Ama hiç birisi şahsi menfaatimiz için değil. ?´Ülkücü dünya nimetlerinden yana nasipsizdir. Gözü yoktur ki, nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka ona yeter. Paraya karşı o kadar müstağnidir ki, halkın hayretine sebep olur. Herkesin istediğini istemez, ne istediğini de herkes anlayamaz.´´   Ne güzel anlatmış rahmetli değil mi? Siz hiç Ülkücülükten büyük iş adamlığına terfi edeni gördünüz mü? Yok göremezsiniz!Ben çok batanı gördüm gerçi. Bizim iş adamımız ne yaptıysa kendi becerisi ile yapar. Bizim her neferimiz teşkilatından güç almak için değil teşkilatına güç vermek için programlanmıştır sanki. Yok, mudur yamuğu bu ülkücünün? CevabıYoktur!!! Olsa olsa Ülkücü geçinenler mevcut olur bizde. Varsa bir menfaati bulunur arasıra teşkilatlarda butipler. Ama bağırsakta ki yemek gibidir onlar. Ya fırsatını bulunca kendileri çıkarlar ya da biraz ıkınır siz gönderirsiniz. Bir mühim kalabalık olamazlar hiçbir zaman. Ülkücü dedi mi; Çocuğunu siyasi kimliğinden dolayı işe sokamayan emekliler, devlet dairelerinde işi görülmeyen, Vergi ve SSK denetimlerinden başı kurtulmayan esnaflar, iş adamları gelir akla. Yıllardır başka camialarda ki tanıdıklarım hep söyler. Ne diye dolaşırsın oralarda, akıllanmayacak mısın? Bak sırf MHP li gözükmeseydin (başka partiye gitmene de gerek yok) şu kadar daha fazla iş alırdın diye. Siz anlayamazsınız bizi derim bende hep. Hükümet Suriye deki olayların üstüne benzin dökerken, yapmayın bu savaşa destek olmak ne bize ne oradaki kardeşlerimize bir fayda sağlamaz diyende bizdik, Kürt açılımı PKK yı azdırmaktan başka bir işe yaramaz diyende biz olduk. Hem ülkücülük öyle bir şeydir ki bunu yapan kendi partisi olsa yine de haykırma basiretini içinde taşır.Sizin yapacağınız işte; ne olursa olsun alkışlamaktan bir şey değildir. Elinizde nasır oluşana kadar alkışlamak? İşte bu yüzden Galip Erdemin söyledikleri 55 yıl sonra bile geçerliliğini korumakta. Çünkü dönemin siyasi konjonktürünü yazmaz insan tahlili yapar, ülkücünün çilesi dava adamı ile boş adamı ayıran bir sözlüktür adeta. Biz daha iyi bir ülke için mücadelemize devam edeceğiz. Bunun yolunun kuvvetli bir milliyetçi iktidar olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden MHP de muhalefet haraketlinin başarıya ulaşması elzem bir konudur. Hükümet tüm resmi gücüyle ve medyasıyla bunun olmaması için elinden gelen hertürlü çabayı sarf etmekte. Diğer taraftan da bizim bu mücadelemizi dikkate almayan idealsiz büyük kalabalıklar mevcut. Onlara son sözü de Galip Hoca söylesin. ?´Gün gelir, ecel hükmünü icra eder, ülkücü dünyasını değiştirir. ?Kalabalık? o´na acır, daha iyi yaşamış olmasını temenni eder. Halbuki o, inançları uğrunda yaşamanın hazzını tadamadıkları için ömrü boyunca ?kalabalık? a acımıştır.´´