PKK denilen, insanlıktan nasipsiz eşkıya dölleri, yine tıynetlerine uygun şekilde davranıp, Kuzey Irak Gara’da masum canlara kıydılar, silahsız, masum gençlerimizi şehit ettiler. 13 ocağa ateş düştü, milyonlarca  Türk’ün ciğeri yandı.

Emperyalizmin vicdansız maşaları, kahpenin önde gidenleri, huzurumuzun cellatları yine kendilerine yakışanı yaptılar. Allah belalarını versin. Yol keserek ,ev basarak kaçırdıkları vatan evlatlarını savaş esiri gibi tutsak ettiler kamplarında aylardır,yıllardır. Devletimizin terör örgütünü muhatap almasını sağlamaya, devletimizi acz içinde göstermeye çalıştılar. Bütün dünya bilmeli ki; bu yarasalar akıttıkları kanda boğulmaya mahkumdurlar. Nitekim Türk Silahlı Kuvvetleri'nin amansız pençesinde her gün birkaç tanesi birer leş haline gelmekte , yaptıkları vahşetin bedelini ödemektedirler. Hiç kimse ,hiçbir parti, hiçbir kurum veya sivil toplum örgütü, terörün ve dünyanın en kanlı terör örgütü olan PKK'nın yanında olamaz, olmamalıdır. Hele etnik aidiyeti ne olursa olsun, ay yıldızlı bayrağın altında yaşayan, bu aziz vatanın nimetlerinden beslenen hiç kimse kanımıza ekmek doğrayamaz. Benim ülkemde, benim gazi Meclis'imde, bu milletin varlığına ve dirliğine kasteden teröristleri alkışlayan partiler veya milletvekilleri bulunamaz, barınamaz, barındırılmamalıdır. PKK bunu ilk defa yapmıyor. Esir diye nitelediği silahsız ve masum vatandaşlarımızı kurşuna diziyor şerefsizce. Savaşta bile esirlere dokunulmaz. Eğer bunu bir savaş olarak kabul ediyorlarsa ve ellerinde yeni nesil silahları da varsa muhatapları Mehmetçiktir. Yürekleri yetiyorsa, cesaretleri varsa Mehmetçik'in karşısına çıkmalıdırlar. Savaş mertlik ister. Başka devletlere güvenerek, emperyalizmin uşaklığına soyunanların sonu hep hüsran olmuştur. PKK taşeron bir örgüttür. Osmanlı Devleti'nin sonunu hazırlayanların, Cumhuriyetimizi yıkmak ,Türk'ü Anadolu'dan çıkarmak isteyenlerin, kısacası Hıristiyan ve Siyon ittifakının kiralık katilleridir bunlar. O nedenle alçaktırlar, kancıktırlar, korkaktırlar. Türkiye'nin güney sınırlarında her türlü terör yapılanmasıyla karşı karşıyayız. Irak, İran ve Suriye yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor ABD tarafından. Tabi ki son hedefleri de Türkiye olacaktır. Türkiye bir kuşatma ile karşı karşıyadır. İstihbarat örgütleri bölgeyi kirli senaryolarıyla cehenneme çevirdiler. Aslında konuşulacak o kadar konu, sorulacak o kadar soru var ki! Bu yiğitler aslında asker veya polis görevlisi olduğu halde terör örgütü bunları nasıl ele geçiriyor, daha da önemlisi hangi yollarla,nasıl başka bir ülkeye kaçırılabiliyor? Biz buna nasıl engel olamıyor, onları sağ salim geri getiremiyoruz? Diğer soruları benim yerime siz sorun dostlar.Şimdi İçişleri Bakanı S.Soylu ;"Karayılan'ı yakalayıp bin parçaya bölmezsek, bu millet ve şehitlerimiz yüzümüze tükürsün." diyerek dile getiriyor üzüntü ve öfkesini. İnşallah diye dua ediyoruz. İyi de bunu yiğitlerimiz kahpelerin tuzağına düşmeden de yapabilmeliydik. Bin tane Karayılan bin parça olsa da benim Mehmetlerim geri gelmeyecek ki! Yetkililer canımızı yakan her olaydan sonra terörün kökünü kurutacaklarını söylüyorlar. Hayır efendim, ben aynı düşüncede değilim.Ne tiranlar,zalimler biter bu dünyada, ne de diktatör sevdasıyla yaşayan domuzlar. Bizim Musa'ları, Bizans'a karşı Fatih'leri, emperyalizmin vahşi canavarlarına karşı Kuvvacıları, kalpaklı Mustafa Kemal'leri çoğaltmamız gerekir. Biz bu kritik coğrafyada yaşamaya yeminliysek eğer, sonsuza kadar mücadeleye hazırlamalıyız yeni nesilleri. Çünkü batılılar haçlı savaşlarındaki bozgunları ve yedikleri tokatları hiçbir zaman içlerine sindirememiş ve unutmamışlardır. Bugün PKK'yı bitirirsiniz, yarın MKK'yı, öbür gün RKK'yı, KCK'yı, HDPKK'yı çıkarırlar karşımıza. Bugün DAEŞ, HAŞDİŞABİ,yarın FETÖ versiyonu başka bir dinci örgüt olur. Önemli olan; bizim, damarlarımızda dolaşan kanın asaletine, Türk birliğinin mehabetine, Çanakkale ruhunun azametine, cennet vatanın kutsiyyetine ne kadar bağlı olduğumuzdur. Yeter ki tertemiz mayamız bozulmasın, gerisi sadece teferruattır. Cumhurbaşkanımız geçen gün, ağababalarının apış arasından bize çemkiren Yunanistan Başbakanı Mitçotakis'e ÇILGIN TÜRKLER'i hatırlatıp, aklını başına toplamasını söyledi. Mesele; güçlü olmak, birlik olmak, tek yürek olabilmek. 36 etnik kimlikle ayrışmak yerine TÜRKLÜK de birleşmek. Bunu tam manasıyla sağladığımız gün bu milletin neler yapabileceğini onlar bizden iyi biliyorlar. Kan dökmeye meraklı bir millet değiliz ama ,vatan mevzu bahisse, bayrağa kan lazımsa, dünyanın şah damarını kesmeye de hazır olduğumuzun bilinmesinde fayda vardır. AKP daha önceki yanlışlarından ders almışa benziyor. Teröristle müzakere yapılmaz. Lütfenden anlamayanlara ulan diye hitap edilmelidir. Bunun yolu da kana kan, dişe diş mücadeledir. Ki bugün devletimizin yaptığı da budur. 40 yıldır binlerce canımızı, gencecik fidanları, masum köylüleri, doktorlarımızı, öğretmenlerimizi , askerlerimizi şehit eden, 1 trilyon dolardan fazla ekonomik kaybımıza sebebiyet veren bu mel'un örgüt, onu destekleyen yerli işbirlikçilerin ve batılı güçlerin de başının belası olmaya adaydır. Çünkü bu dünya etme bulma dünyasıdır. Şehitlerimize rahmetler diliyorum. Ocaklara ateşler düştü yine. Yağan kar bile bu ateşi söndüremez biliyorum. Allah ailelerine sabırlar versin. Aziz milletim başın sağ olsun.------Ahmet Acaroğlu--------