“Meleğin asıl ismi çok önemli değil, nasıl olsa sen ona  'Anne'  diyeceksin.”

Bir zamanlar, doğmak üzere olan bir çocuk, dünyaya gideceği gün Al­lah'a sormuş: "Allahım! Bu kadar küçük ve korunmasız olduğum halde dünyada na­sıl yaşayacağım?" Allah: "Meleklerim arasından birini senin için seçtim" demiş. "0 seni bekliyor olacak ve seni hep koruyacak. " Çocuk, " Ben burada yani cennete hiçbir şey yapmadan güzel ezgiler söylüyor ye gülümsüyorum. Ben böyle çok mutlu­yum." demiş. "Senin meleğin de sana güzel ezgiler söyleyecek ve sana her gün güle­cek" diye söze devam etmiş Allah. "Sen de o meleğin sevgisini hissedeceksin ve mutlu olacaksın. " Çocuk, "Peki, insanlar benimle konuştuklarında ben onları nasıl anlaya­cağım? Ben onların dillerini bilmiyorum ki !" demiş. Allah, "Meleğin sana dünyadaki sözlerin en güzelini ve en tatlısını söyleyecek ve sana konuşmayı öğretecek." demiş. "Peki seninle konuşmak istediğim zaman ne yapmam gerekecek?" "Meleğin ellerini göğe kaldırıp, bana dua etmeyi de sana öğretecek. " "Ama duydum ki dünyada kötü insanlar da varmış. Beni kim koruya­cak?" "Merak etme. Meleğim seni ne pahasına olursa olsun koruyacak. " "Ama ben seni görmeyeceğim için çok mutsuz olacağım. " "Meleğim sürekli sana benden bahsedecek ve sana bana nasıl tekrar ulaşabileceğini anlatacak. Hem, sen beni göremesen de be hep senin yanın­da olacağım. " Tam o sırada cennetteki huzur ortamına dünyanın homurtuları karış­maya başlamış. Dünyaya gitmek üzere olduğunu anlayan çocuk, aceleyle son sorusunu sormuş: "Peki Allah'ım! Şimdi gitmek üzereyim. Lütfen bana o meleğin ismini söyler misin?" "Meleğin asıl ismi çok önemli değil, nasıl olsa sen ona 'Anne' diyeceksin." demiş Allah.