Kamu görevlilerine ve emeklilere 2020 yılının ilk 6 ayı için yapılan maaş artışı %4 iken aynı dönemde enflasyonun %5,75 olması, memur maaşlarının enflasyon karşısında resmi olarak %1,75 eridiği görülmektedir. Böylece memur ve emekliler bu ay, %1,75 oranında enflasyon farkı alacaklar. Kamu görevlilerinin maaşlarına yılın ikinci yarısı için de %4 artış kararlaştırılmıştı. Enflasyon farkı da eklendiğinde memurlar bu ay maaşlarını %5,75 zamlı alacaklar. Yıllık bazda değerlendirildiğinde Haziran 2019-2020 döneminde memur maaşları, enflasyon farkı dahil %11,84 arttı ama bu dönemde TÜFE %12,62 olarak gerçekleşti. Böylece haziran ayları dikkate alındığında maaşların yıllık olarak net %0,78 eridiği ortaya çıktı. Sadece enflasyon kaynaklı bu erime aylık ortalama 31,3 TL, yıllık bazda ise 376 TL'ye ulaştı. Hal böyle olunca enflasyon farkı ödemesinin de maaşlardaki erimeye, alım gücündeki düşüşe bir çözüm olmadığı bir kere daha görüldü. Memurlar ve emeklilerimiz her toplu sözleşme döneminde enflasyon farkı ile aldatılmaktadır. Enflasyon farkı ödemesini bir lütufmuş gibi gösteriyorlar. Oysa enflasyon farkı, olağanüstü durumlarda ortaya çıkacak olumsuzluklara karşı bir sigorta niteliğindedir. Eğer her maaş döneminde enflasyon farkı veriliyorsa bu, 'her dönem sonunda sıfır zam alıyoruz; dönem içinde de maaşlarımız sürekli eriyor'. Son 10 yıldır memur ve emeklilerimizin yaşadığı durum budur. İki yılda bir yapılan toplu sözleşmede adı yetkili, kendi yetkisiz ve etkisiz sendikanın yaptığı adı pazarlık olan maaş zamlarında memur ve emekliler enflasyon altında ezildiğini bir defa daha şahit oluyoruz. Artık daha fazla şahit olmak istemiyoruz. Memurlar tercihlerini artık gerçekten etkili ve yetkili olanlar için kullanması gerekir aksi halde sıkıntıları devam edecektir. Bu şartlar altında tüm vatandaşlarımızın, memur ve emeklilerimizin her anlamda sağlıklı bir yaşama kavuşturulması gerekiyor. Kredi faizleri düşürüldü, vatandaşa alışveriş yapma imkanı sağlandı ama olmayan para ile vatandaşlarımız neyi, nasıl alsınlar? Her gün azalan gelirleriyle daha da borç batağına sürüklenen vatandaşlarımızı böyle giderse büyük bir açmaz bekliyor. Bu nedenle vakit çok geç olmadan, ekonominin çarkları tamamen durmadan tedbir alınması ve vatandaşlarımızın doğrudan desteklenmesi gerekiyor.
Editör: TE Bilisim