İşte bu Yunan, Edirne'yi işgal etmiş; şehri Rum vali yönetiyor. Sevr'in imzalanmasından 2 gün sonra 12 Ağustos 1920'de Edirne'de metropolithane kilisesinde Venizelos için bir şükran ayini yapılıyor. Şimdi sıkı durun; Atatürk hakkında 'dinsizdir, katli vaciptir' fetvası yayınlayan Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, Edirne Müftüsü Hilmi Efendi'yi bu ayine katılması için görevlendiriyor. Hilmi Efendi ve adamları da emre itaat ederek ayine katılıyorlar.
Vahamet burada bitmiyor. Aynı gün öğleden sonra başta Rum vali General Zimbrakakis olmak üzere, General Leonardopulos, metropolit efendi ve maiyetleri Selimiye Camii'ne geliyorlar. Burada müftü Hilmi Efendi tarafından karşılanıyorlar. Ardından, buraya dikkat lütfen; kilisedeki törenin aynısı Selimiye Camii'nde tekrarlanıyor. Prof. Dr. Sabahattin Özel'in verdiği bilgiye göre; önce Kur'an okunuyor, ardından caminin iç avlusunda müftü efendi ellerini semaya açarak bir dua okuyor. Bu müftü bozuntusu okuduğu duayı, Venizelos'u özgürlük ve adaletin temsilcisi olarak zikrederek bitiriyor. (Mustafa Kemal Atatürk: Yeni Gerçekler, Yeni Düşünceler, Prof. Dr. Sabahattin Özel, İş Bankası Kültür Yayınları, sy.155, 156).
Şu manzaraya bakar mısınız!
Vatanı işgal etmiş zalimleri, Allah'ın emrettiği cihadla imha eden, denize döken, topraklarımızdan kovan Gazi Mustafa Kemal Atatürk dinsiz; genç-yaşlı-çocuk demeden kadınlara tecavüz eden, genç-yaşlı-çocuk demeden erkeklere işkence eden, topluca katleden, cami yakan Yunan zaliminin muzaffer olması için dua eden-ettiren, onları adaletin ve özgürlüğün temsilcisi ilan eden-ettiren şeyhülislam-müftü dindar öyle mi!..
İnanın okudukça, araştırdıkça bunun benzeri daha bir sürü ibretlik hadise gün yüzüne çıkacaktır.
Celal İçten Paylaşımından alıntı