Bugün Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay’ı ziyarete gittim. Sohbet sırasında, Dumansız Sanayi Bölgesi’ne yatırım yapmış bir iş adamıyla tanıştım. Derdini anlatıyordu.
20 dönüm arazi satın almış, yüzde 40 seviyesinde inşaatını tamamlamış, üretime başlamış. Ancak işler göründüğü kadar kolay değil. Aldığı 20 dönümlük arazinin yalnızca 8 dönümünü kullanabiliyor. Çünkü imar planı buna izin veriyor. Geri kalan 12 dönüm öylece bomboş duruyor.
Fabrikasının boş kalan 12 dönümüne güneş paneli kurup elektrik üretmek istese dahi yapamaz, yasak. Diğer yapıları ve olası geliştirmeleri hiç söylemiyorum bile...
Bir düşünsenize, Dumansız Sanayi Bölgesi’nde inşaat oranı yüzde 60’a çıksa; hem üretim artacak, hem istihdam, hem de belediye ve hazine daha fazla gelir elde edecek. Üretici de kazanacak, şehir de. Kaybedeni olmayan bir iş bu. Ama yıllardır sürüncemede kalıyor.
Süleymanpaşa’da kurumlara gelince... Maalesef tek bir konuda ustalaştılar: hiçbir işi tam yapamamakta. Ne yaparsak yapalım, işler hep yarım yamalak kalıyor. Yazık…
Artık birilerinin bu kısır döngüyü kırıp, gerçekten üreten, gelişen bir Süleymanpaşa için elini taşın altına koyma zamanı geldi de geçiyor. Turizm, Sanayi, Lojistik ve tarım sektörleri bizim için vazgeçilmezdir.
Tekirdağ’ın Sırtındaki Ağır Yük
Tekirdağ’da iki tane oda var ki, artık haddini aşmış durumda… Tekirdağlıların sabrını taşırdılar.
Mesleki anlamda bu kente en küçük bir katkıları olmayan bu yapılar, yıllardır şehrin gelişiminin önündeki en büyük engeller haline geldi. Marina başta olmak üzere, Tekirdağ’a yapılmak istenen hemen her büyük yatırıma ya itiraz ediyorlar ya eylem yapıyorlar ya da dava açıp süreci kilitliyorlar.
Kendilerini meslek odası olarak tanıtan bu yapılar, gerçekte siyasi birer oluşuma dönüşmüş durumda. Binlerce insanın istihdamına, şehrin kalkınmasına ve güzelleşmesine karşı, hadlerini aşarak verdikleri bu sistematik mücadele, artık masumiyet sınırlarının çok ötesine geçti.
Bu kent her gün biraz daha zaman kaybediyor. Yatırımcı kaçıyor, fırsatlar kaçıyor, gençler hayallerini başka şehirlerde arıyor.
Sözde meslek odalarına açık çağrım: Kirli ellerinizi bu şehrin üzerinden artık çekin. Tekirdağ'ın sırtındaki bu ağır yük daha fazla taşınacak gibi değil.