Otel yangını mı, yürek yangını mı?

Abone Ol

Değerli okuyucular

Hani sosyal medyada bir paylaşım dönüyor ya "nasılsın diye "sorulduğunda "ülkem gibiyim" diye cevap veriyorlarya ...

Hah işte tam da öyleyim.Yani ne siyahım ne beyazım,ne çok tatlı ne çok acıyım,ne neşeli ne üzgünüm....

Ülkem gibiyim yani...

Nasıl mı?

Şöyle ağız tadıyla yazabileceğimiz,söyleyebileceğimiz bir şey yok.Tv yi açıyorsun her gün içler acısı haberler,sabah ve akşam kadın programlarını az izleyeyim diyorsun, akla mantığa sığmayacak olaylar,bir gazete alıp okuyayım diyorsun kadın cinayetleri,çocuklara tecavüzler,günden güne artan şiddet olayları vs vs

En son yaklaşık üç hafta önce Bolu'daki otel yangını ve 78 insanımızın yanarak dumandan zehirlenerek can vermesi....

İnsan ne söyleyeceğini ne yazacağını bilemiyor.

Tabi ki bunun nedenlerini yetkililer araştırıp inceleyip bulacaklar amma ve lakin,adalet bakanlığının yetkilendirdiği bilirkişi heyeti ilk etapta araştırma yaptıktan sonra yazdıkları ve sundukları rapora "korsan rapor"diyerek kabul etmemiş ve o bilirkişi heyetine bir kaç isim daha ekleyerek yeniden rapor hazırlamalarını istemişlerdir.

İşi siyasete çekip muhalif belediye başkanını suçlamak için bir şeyler bulmaya calışıyorlar ama bulamıyorlar.

78 can gitmiş bunların otuz küsürü çocuk olmak üzere,hala bu kaybettiğimiz canlarımızın üzerinden siyaset yapmak hangi mantığa sığar anlamak çok zor.

İç işleri bakanımız ilk açıklamasında olayı en geç ON gün içerisinde çözüp suçluları adaletin önüne çıkaracağız dedi.İçimize şu serpti ilk anda ama olayın üzerinden iki hafta geçmesine rağmen henüz asıl suçlu kim bulunamadı ve hala bilirkişilerin raporları açıklanmıyor ve soru işaretleri sürüp gidiyor.

CHP genel başkanının verdiği çaba ve mücadele yaptığı açıklamalar ise takdire şayan bir durum.

İlk günden beri olayın üzerine giderek heyetler oluşturarak gerçeklerin su yüzüne çıkması için elinden gelen her türlü çabayı gösteriyor ama bir yere kadar.

Bu elim olayda o kadar çok ihmal ve hata var ki yazmakla bitmez.Alınması gereken önlemler zinciri hiç yok ve alınması gereken yasal tedbirlerin nerede ise hiç birisi alınmamış.Basından görsel medyadan izlediklerimiz bunlar.

İnsanlar artık korkuyor çekiniyor ne yazacağına.Çünkü neyin suç teşkil edeceğini bilemiyor ve kestiremiyor.

Azıcık işi enine boyuna tartışalım kamu adına bir şeyleri konuşalım yazalım diyenler hakkında soruşturma açılıyor,halkı yanlış yönlendirme diyerek.

Bu ülkede vergisini veren ve yasalara sadık her vatandaşın anayasal çerçevede hakkını arama, yürüyüş yapma ve hakaret etmeden kişilik haklarına hiç kimsenin dokunmadan yazıp çizmesi demokratik bir haktır.

Ama her konuda olduğu gibi bu konuda da toplum olarak "karpuz gibi"ortadan tam ikiye ayrılmış durumdayız.

Bir kesim turizm bakanlığı yetkili ve her şeyden onlar sorumlu derken, bir kesim ise güya görevini ihmal eden CHP li Bolu belediyesini suçluyor.

Az çok mürekkep yalamış herkes bilir ki,otelleri Turizm bakanlığı denetliyor,yani tam yetki onlarda. Hatta bu kanunu iktidar kendi çıkararak,belediyelerden yetkiyi alarak kendi bünyesine bağladı.

Yani belkide hiç suçu günahı olmayan insanları işine içine katarak kafa karıştırmak isteniyor gibi bir durum ortaya çıkıyor sanki…

Peki olan kime oluyor?

Geçtiğimiz pazartesi günü okullar açıldı ve okula gitmesi gereken 36 çocuğumuza ve onların ana baba yakınlarına oldu,oluyor.

Allah başka acılar göstermesin diyerek.

Bir an önce her kesimin her yetkilinin her sorumlunun aklını basına alıp olayı daha fazla siyasallaştırmadan ve bir an önce çözüp gerçek sorumluların ve gerçek suçluların kanun önüne çıkarılıp,o yüreği yanan insanların yüreğine bir parça şu serpip ikinci bir yangına maruz kalmamalarını sağlamak lazım.

Otel yangını ya da başka yangın geçer ve söndürülür de,YÜREK YANGINI ne söner nede acısı geçer.

Sadece çok üzgünüm demekten başka elimizden bir şey gelmemesi ise en acı olanı....                         

İşte öyle

Birgülce