Türk milliyetçilerine yayın hayatları boyunca ırkçı, faşist, kafatasçı diyen malum medyanın Türk milliyetçiliği üzerine yaptıkları yayınların benim nazarımda hiçbir kıymeti yoktur.
Dünya görüşleri Atatürk ile başlayan, onu da kendilerine göre yontan yayın güruhunun Atatürkçülüğü, Atatürk'ün hayallerinden çok uzaktadır. Laiklik, çağdaşlık gibi cumhuriyetimizin önemli kazanımlarını iğreti ve aşağılayıcı bir şekilde sadece kendileri gibi düşünmeyenlere atfetmeleri Atatürkçü anlayışlarının temelini oluşturmakdır.
Geçmişlerinde Türk milliyetçiliğini karikatürize eden, düşmanca bir söylemle hakaretler yağdıran bu medya, aynı zamanda binlerce yıldır var olan yüce bir milletin değerlerini de aşağılamaktadır.
Türkiye’nin bağımsızlığının, milli kimliğinin ve ulusal çıkarlarının savunuculuğunu yapan Türk milliyetçilerini karalamak için her yolu mubah gören bu anlayış, bugün oy devşirmek adına soytarılık yapmaları demokratik bir tutumdan son derece uzaktadır.
Ülkemizdeki siyasi kamplaşmanın körüklenmesinde büyük payı olan bu güruh, Türkiye’nin milli birliğini ve beraberliğini tehlikeye atan en büyük unsurdur. Türk milliyetçileri üzerinden kendi ideolojik ajandalarını ileri sürmeye çalışan bu çarpık zihniyet, Türkiye’yi felakete sürüklemekten başka bir işe yaramamaktadır.
Kuzey Suriye’de PKK/YPG’ye karşı operasyonları eleştiren, Atatürk’ün vasiyeti olan Misak-ı Milli’yi gündemlerine dahi almayan, Libya’da, Kafkasya’da ve Türkistan’da elde edilen kazanımları gaflet olarak nitelendiren bu medya ilmik ilmik kitlesini zehirlemekte, kurtuluşu ABD'nin, Avrupanın himmetine bağlamaktadır.
Türkiye’nin güvenliğini doğrudan ilgilendiren konularda dahi duyarsız kalan, hatta karşı çıkan bu anlayış, ülkenin bekasını tehlikeye atmaktan çekinmemektedir. Türkiye’nin tarihsel olarak etkisinde veya ilgi alanında bulunan coğrafyalar ile bağını koparma gayretindeki bu haşin çevreler, Türkiye’yi küresel arenadaki etkinliğinden yoksun bırakmayı amaçlamaktadır.
Milli değerlerimize karşı tahammülsüz, hatta düşmanca bir tutum sergileyen bu medya güruhu, Türkiye’nin güvenlik ve savunma reflekslerini zayıflatmaya çalışmaktadır. Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde müstesna bir yer edinmesine karşı olan bu medya topluluğu, Kuzey Suriye başta olmak üzere pek çok konuda, ülkemiz aleyhinde bir siyaset izlemektedir.
Türkiye’nin jeopolitik konumunun ve stratejik derinliğinin farkında olmayan bu kesimler, devletin bekasını ve milletin refahını tehdit etmektedir. Türkiye’nin uluslararası arenadaki etkinliğini kısıtlamaya yönelik bu gayretler, milli çıkarlarımıza aykırı bir yaklaşımdır ve kabul edilemez.
Gayri millî medya topluluğunu Devletimizin tarihsel/güncel etki alanlarına saygıya davet ediyor, bu samimiyetsiz propagandayı yemezler deyip konuyu kapatıyorum.