Aradığımız şey sadece kendi mutluluğumuz olduğunda, onu hemen bulmak imkânsızdır.

MUTLULUK BALONLARI 30 kişilik bir eğitim seminerinde eğitimi veren hoca sunumun en etkili bölümünde aniden susar. Çantasından çıkardığı 30 adet balonu katılımcılara dağıtır ve kendilerinden balonları şişirip ağzını bağladıktan sonra herkesin kendi ismini okunaklı bir şekilde balonun üstüne yazmasını ister. Balonları topladıktan sonra yandaki boş bir odaya koyar. Katılımcıların tümünden balon dolu odaya girmelerini ve 5 dakika içinde herkesin az önce ismini yazdığı balonu bulmasını ister. Herkes ismi yazılı balonu en erken bulan kişi olabilmek için heyecan içerisinde odaya hücum eder. 5 dakikalık süre bittiğinde ise çoğu eli boş bir şekilde salona döner. Adının yazılı olduğu balonu bulan bir iki kişidir. Bir süre sonra hoca katılımcılara odaya tekrar girmelerini, herhangi bir balonu alıp getirmelerini ve üzerinde ismi yazılı kişiyi bulup balonu kendisine vermelerini ister. Bir dakika sonra herkesin elinde isminin yazılı olduğu balon vardır ve herkes mutlu bir vaziyette yerine oturmuştur. O esnada eğitimci konuşmasına kaldığı yerden devam eder ve şöyle der: "Balonlar aradığımız mutluluğu temsil ediyor. Aradığımız şey sadece kendi mutluluğumuz olduğunda, onu hemen bulmak imkansızdır. Fakat başkalarının mutluluğunu gözettiğimizde, onların da bize mutluluk hediye ettiklerini görürüz. Aslında mutluluk nedir biliyor musunuz? Mutluluk; sevdiklerine, ihtiyaç duyduğunu takdim etmek, onları tebessüm ettirmek, sevindirmektir. O zaman onun sevinci senin sevincin, mutluluğu senin mutluluğun olur. Yani senin mutluluğunun anahtarı sende olanı başkalarına sunduğun kadardır. Ne kadar çok verirsen o kadar çok alırsın." Dünya hayatının bütün zorlukları, problemleri ve yorucu temposu arasında herkesin mutluluk peşinde koştuğu bilinen bir gerçektir. Yeryüzündeki yedi milyar insanın arzuladığı şey, mutluluk ve güven içinde bir yaşam sürdürmektir. Çünkü bu istek insanın doğasında vardır. Aslında mutluluğun çeşitli formülleri ve anahtarları vardır bu hayatta. Bazen bir tebessüm, bir selamlaşma, bir bardak su ikramı, bir çift güzel söz veya bir başı okşamak insanı mutlu edebilir. Hayat çok kısa. Bu yüzden zaman kaybetmeden ailene, dostlarına, kardeşlerine, çalışma arkadaşlarına mutluluk hediye et. Merak etme. Verdiğin o mutluluk en kısa zamanda sana geri dönecektir.Bir tebessüm hikayesi ile yazımı sonlandırmak istiyorum. Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Adam bu ruh haliyle yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, arkadaşına yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki her öğle yemek yediği lokantada garson kıza o gün yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Garson kız akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki iki gündür boğazından lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Adamın odasında sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir tebessümün sonucuydu.