Birgülce

Öyle bir zamanki bu zaman, nasıl tarif etsem bilmemki... İnşallah dilim döner kalemim yazar. Öyle bir zamandayız ki, vicdanların yerini cüzdanlar almış... Haliyle; Her türlü hatanın yanlışın üzeri parayla örtülmekte... Merhamete susturucu takılmış son model teknolojik kimyasal silahlar ile.... İnsanlar dövülürken taşlanırken, başta kadınlar olmak üzere her hangi bir canlı öldürülürken, görenler başlarını çevirmekte, çoğunluk ise ellerinde akıllı telefonlarla video çekiyor. Hoşgörü, sağduyu, nezaket derseniz hak getire... Çıkarlar ve menfaatler elde bayrak başı çekiyor. Hani derler ya deyim yerinde ise: "At izi it izi karıştı" Çok uzak zamanlarda değil daha dün gibi hatırladığımız zamanlarda ekmekti insanların derdi, aştı... Şimdilerde ekmekler çöpte aşlar yandaş tabaklarında... İnsanlar havanın kararmasını bekliyorlar pazar artıklarını karıştırıp, yiyecek bir şeyler götürebilmek için evlerine... Kimi insanların ise gözleri çok çok yükseklerde... Kürkü afilli olanlara insan muamelesi yapılıyor. Çulu sıradan olana bu da insan mı denilmekte... Kürklü yerken çul giyenler seyrediyor... Saygıdan sevgiden vefadan bahsetmiyorum bile... Çünkü onlar çoktan gömüldü gitti tarihin tozlu raflarına... Lafın gelişi deriz ya hep; eskiden bilenler konuşur, bilmeyenler de dinlemeyi sükutu seçerlerdi. Şimdilerde tam tersi; bilenler susuyor, bilmeyenler ahkam kesiyor. Canlı cansız ne varsa başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere zulüm zulüm üstüne her yerde... Dedim ya eskiden "Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek" diye bir şey vardı!.. Hani şimdi nerede...! Şimdilerde ne yaratan ne yaratılan seviliyor. Eskiler bile çoook eskide kaldılar... İşte öyle!