Atatürk Kur'an' ın tefsir edilmesini istiyor ve bunu Muhammed Hamdi Yazır Hocaya söylüyor. Gerçekleşirse Türkçe ilk tefsir olacak. Halen birinci derecede önem arz eden bu tefsirin adı da "Hak Dini, Kur'an Dili" oluyor. Kur' an doğru ile yanlışı ayıran "Furkan" hükmünde mukaddes bir kitaptır.

Elmalılı Hamdi Yazır tarafından yazılmış Kur'an tefsirinin adı dikkat çekicidir: "Hak Dini Kur'an Dili " yani bu kitabın takip edilmesi gereken bir dili var. İlk Yayınlanma Tarihi: 1935, Dil: Türkçe, Sayfa: 5500 ve tefsir, 10 cilttir. Çok çok önem arz eden konularda Kur'an dili ile konuşmak şart, gerekli ve elzemdir. Her medeniyet kendi ruhunun diliyle yaşar Kur' an dili de İslam medeniyetinin hususi dili mesabesinde tam gerçektir. Müslümanlar Kur'an dilini kullanmakta ısrar etmeli! Bir örnek sunacağım: Bir Ahid sandığı var. İsrailoğullarından kalma, içinde kutsal emanetlerin olduğu bir sandık. Bu konu Batı dilinde, ilgilenen yazarların dilinde ve hatta filmlerde adı: Ahid Sandığı' dır Oysa Kur'an' da bu sandığın adı Tabut-u Sekinedir. İlgili ayeti lütfen tane tane okuyalım: Bakara 248. ayetin Türkçe yazılımı: "Ve kale lehum nebiyyuhum inne ayete mulkihi en ye'tiyekumut tabutu fihi sekinetun min rabbikum ve bakiyyetun mimma terake alu musa ve alu harune tahmiluhul melaikeh, inne fi zalike le ayeten lekum in kuntum mu'minin." Ayetin içinde yer alan cümle, "Tabutu fihi sekinetün" diyor. Bu ayete Elmalılı' nın verdiği mana: "Peygamberleri onlara şunu da söylemişdi: Haberiniz olsun onun melikliğinin alameti size o Tabutun gelmesi olacaktır, ki onda rabbınızdan bir sekine ve ali Musa ile ali Harunun metrükatından bir bakiyye vardır, onu Melaike getirecektir, elbette bunda size kat'i bir alamet vardır, eğer mü'minlerseniz" İçinde kutsal emanetler bulunan Ahid sandığı her yerde aranmasına rağmen bulunamıyor çünkü dikkatten kaçırılan bir özeliği var: Tabut-u Sekine MS.70 yıllarında gayp alemine intikal ettirilmiştir. (Kayıp ile gayb aynı manaya gelmez) Fark edilmesi gereken en önemli özelliği bu sandığın melekler tarafından taşınıyor olmasıdır. Melekler tarafından taşınan o sandık yine melekler tarafından korunacaktır. Ortaya çıkmayacak mı? Elbette, ruhsatlı olan kişi tarafından ortaya çıkarılacak... O kişi Mehdi Ala Resul niye olmasın? Elmalılı' nın tefsirine verdiği "Hak Dini, Kur' an Dili" ismi önemli. Batı diliyle konuşursak adı: Ahid Sandığı, Kur'an diliyle konuşursak adı: Tabut-u Sekine! Biz Müslümanların dili Kur'an dilidir. Batı dilinde ahit sandığı sadece bulunması gereken değerli bir tarihi eser hükmünde ama Kur'an dilinde melekler tarafından korunan, aramakla bulunamayacak, gayb aleminde yine meleklerce muhafaza edilen mukaddes bir eşyadır. Kimbilir belki kıyamet alameti olarak yine çok önemli bir mahalde mahfuz ve bulacak olan da ilahi ruhsatlı zattır. Atatürk' ün bu tefsiri boşuna yazdırmadığını konan isimden anlıyoruz: "Hak Dini, Kur' an Dili"