KADIN

Sizlere kadın olmanın ayrıcalıklarını, lütuflarını uzun uzadıya yazabilirim. Fakat yazmayacağım. Çünkü kadın olmak o kadar basit değil hele ki, Türkiye Cumhuriyetinde hiç değil? Bugünlerde çok daha sık gündeme gelen, aslında çoğu zaman haber değeri bile görülmeyen bir konu var, hepimizi yaralayan bir konu: Kadına şiddet! Türlü işkenceye maruz kalan, maddi manevi sorun yaşayan kişilerin hedef tahtası olan, çalıştığı zaman kötü gözle bakılan ama kazandığı paraya da çoğu zaman el konulan, giydiği kıyafetten çalıştığı işe, işinden gece sokağa çıkmasına kadar her adımı göz önünde olmasına rağmen sürekli geri plana itilen kadın... Bunun için yapılmaması gereken ne varsa üzerinde rahatça uygulanabilen; bir eş, bir dost, bir hayat arkadaşı olması gerektiği halde evi temizlemek, yemek yapmak gibi görevleri olan, cinsel ihtiyaçların karşılandığı, olsa da olmasa da olur gözüyle bakılan bir obje oldu artık kadın. Peki, kadını bu duruma getiren bu hallere düşüren nedir? Erkekler! Diyeceğimi sanıyorsunuz şuan ama üzülerek söylüyorum ki üzerinde gerçekten düşünülünce aslında biz kadınları bu kadar kötü vasıflara sokan yine biz kadınlarız. Nasıl mı? Çok basit? Bugün o minibüsle Ramazan ayında şort giydiği için şiddet uygulama hakkını kendinde bulan kişiyi maalesef ki benim ülkemin kadını yani annesi yetiştirdi. Çünkü o anne de kendi annesinden onu gördü öğrendi. Yıllardır Anadolu´da doğup büyümüş yetişmiş kadınlara öğretilen, dayatılan ne ki biz onların yetiştirdiği çocuklardan modern, anlayışlı bir eş bir birey olmalarını bekliyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk kadınları eğitmeyen bir toplumun yükselemeyeceğine inanmıştır. Bu sebepledir ki ?Bir toplumun yarısı toprak zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer yarısının göklere yükselmesi imkânsızdır? Gerçeğini sürekli dile getirmesi sizce de günümüzde ki içler acısı durumu gözler önüne sermiyor mu? Yine müthiş öngörüsüyle aslında bize ışık tutmamış mı? Kadınların eğitimsizliği aslında temel sorundur. Maalesef ki ülkemizde her kadın eşit haklara sahip değil. Eşit eğitim hakları yok mesela? Farkında mısınız bir zamanlar ?Haydi Kızlar Okula? ve de ?Kardelenler? gibi çok etkili olabilecek eğitim kampanyaları vardı. Ne mi oldu? Ya ket vurularak olanakları kısıtlandı veyahut birkaç sanatçının kısa bir süre kendi reklamını yapma amacına dönüşüp gitti. Yine söylüyorum: Sorun, kadınların eğitimsizliğinde... Bunu bir aşabilsek; eğitimli kadınlar yetiştirebilsek, ananelerden, gelenek göreneklerden belki de tam anlamıyla kopmadan fakat oğlunu erkek olduğu için kayırmayan, erkeksin sen yaparsın elinin kiridir demeyen, amaaaan erkek çocuğu deyip elmasını bile soyup ağzına besleyen kadınlar olmaktan vazgeçebilirsek belki o gün kadınlar için daha da yaşanılabilir olur bu ülke? Bu konuyu kaleme almam da bana ilham olan, tanışma şerefine erdiğim günden bu yana hayatımda gözle görülür güzellikler olmasına sebep olan, bana sonsuz inanıp güvenen ve kendisinden her gün yeni bir hayat olgusu edindiğim, güzel insan ve çok özel kadın Sayın Melike SEZGÜN´ e teşekkür ediyorum. Kemal Girgin ve Kemal Ural beyefendilere destekleri ve güvenleri için sonsuz saygılar... Yine ilkyazımı aldığı gibi paylaşan ve beni sürekli olumlu motive edip yazmam konusunda teşvik eden Sayın Hasan ERGE´ ye teşekkürü borç bilirim. Babamın ve baba olmayı hak eden tüm babaların babalar gününü kutluyor, ülkece yaşamakta olduğumuz şu sıkıntılı günleri Ramazan Bayramı vesilesiyle birliktelik ve hoşgörüyle atlatmamız temennisiyle hepimiz için hayırlı Bayramlar diliyorum. Sevgiyle kalın.