Cumartesi gecesi sosyal medya 103 Emekli Amiralin milli iradeyi hedef alan skandal bildirisiyle hareketlendi.

Peki Amiraller ne söyledi de sosyal medya da üstüste tepkiler yağdı. Yazılanlar arasında gözüme takılan şu cümleler eminim hepimizin dikkatini çekti; "Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama , risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir." Bu yazılanların bende çağrıştırdığı ilk intiba "VESAYET" ti. Vesayet ile de baş etmenin en iyi yolu , daha en başta kurulmasına hiç izin vermemektir. Çok değil bundan 5-6 yıl evvel Libya'nin ahvalini unutmadık.Vahşi hayvanların avlarını çekistirdikleri sahneler geliyor gözümüzün önüne. Cunartesi gece yarısı yayınlanan bu bildiri; imzalayanlarin degil,arkalarındaki üst aklin ürünüdür. Darbelerden çok çekmiş, darbelerin yarattığı tahribatlar nedeniyle yıllarca acılar çekmiş ülkemizde, bu açıklamanın bu etkiyi yaratmaması düşünülemezdi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ülkemize Modern Post ve Turuncu Darbe girisimlerinde bulunuldu. Şimdi ise darbeler yolunu yordamını değiştirdi. Mor darbe derken , Gökkuşağı renklerinden kullanılmayan renk kalmadı . Amaç ; Bölmek, parçalamak. Yapılacak iç bölünmeyle erozyon yaratarak, sosyal huzursuzluklarla renkli devrimler yaratmak. Ülkemizde demokrasinin gelişmesi ve yerleşmesi sürecinde pek çok engelle karşılaşılmıştır, fakat bu maniler içinde en önemlisi ve tehlikelisi darbelerdir. Darbeler, devrimler; toplumların siyasi, iktisadi ve toplumsal hayatlarında kırılmalar, yangınlar demektir. Darbenin hangi ideolojiyle, hangi amaca matuf olarak yapıldığının bir önemi yoktur. Bu zihniyetler "ülkenin çıkarlarını korumak için zorunlu olarak iktidara el koyduklarını" söyleseler de bu gerçek değil. Darbecilerin erke el koyma gerekçelerinin halkla, halkın istekleriyle bir ilgisi ilişkisi yoktur. Darbeler demokratik sistem üzerinde tahribat yaratır ve bu tahribatlar başka darbeler için kapı aralar. Her darbe yalnızca siyasete değil aynı zamanda toplumun ve bireylerin hayatına da müdahaledir. Darbeciler, adeta insanların ne şekilde yaşamaları gerektiğine, siyasal düşüncelerinin, dini inançlarının nasıl şekilleneceğine karar verirler. Zaten her darbe, kendilerine toplumun üstünde bir akıl atfeden darbecilerin yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu yönündeki düşüncelerinin, başka bir ifadeyle toplumu "hizaya getirme" arayışlarının sonucudur.