Birgülce

İnsanın içi parçalanıyor hem vallahi hem billahi... Ülkemizi yönettikleri ni sanan etkililer ve yetkililer son zamanlarda öyle garip garip,akla ve mantığa sığmayacak açıklamalar yapıyorlarki izahı mümkün değil. Öyle bir ruh halleri varki halkımızın günlük yaşamından,hayat pahalılığından,tüik'in resmi rakamlarına göre yüzde seksene varan ENFLASYONUNDAN haberleri yok... Sokak röportajlarına yansıyan,halkın yorumlarını ciddiye almıyorlar ve "yavuz hırsız ev sahibini bastırır" misali kendilerine uzanan mikrofonlara,halkın söylediklerini yalanlamak için,seslerini yükselterek karşı suçlama getiriyorlar,yalanlıyorlar ve gerçeklerin üzerini örtmeye çalışıyorlar... Oysa unuttukları bir şey var "GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ"... Geçtiğimiz günlerde işte böyle garip bir durum daha yaşandı.Yılların bürokratı şimdilerde,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Vedat Bilgin, kamaraların önüne geçti ve mikrofonlara yüksek sesle enflasyona,hayat pahalılığına TÜRK-İŞ in açıkladığı tek kişilik asgari ücretle çalışan dört kişilik bir ailenin açlık sınırının (6.310 tl) ve yine dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 19 bin küsur olduğunun açıklamasını şiddetle kınayarak,bu rakamların yanlış ve uydurma olduğundan hareketle kendi bir takım rakamlar verdi.Sayın bakana göre açlık sınırı 3.500 tl ve yoksulluk sınırı 6.000 tl imiş... Ve tabiki asıl ilgiç olanı ise "Refah seviyesine bakın diyor,Türkiye'de bütün ailelerin, her gelir grubundan ailelerin kapısında otomobili var, çocukları okuyor. Netice itibarıyla hepimiz bireysel hayatımızda bunu hissedebiliriz" demesi... Sayın bakan bu açıklamayı yaparken,İşsizlik,enflasyon,faiz ve milli gelirin, ekonomik göstergelerin esas alınarak hesaplandığı "Dünya sefalet endeksinde" ülkemiz;156 ülke içinde 21 sırada yer aldığının farkında bile değildi belki de. Ülkemiz yine Dünya sıralamasın da KİŞİ BAŞINA GELİRDE 78. sırada ama sayın sosyal güvenlik bakanımıza göre ülkemiz Norveçi,Hollandayı ve Danimarkayı sollamış görünüyor refah seviyesinde... Halkının güncel hayatından kopuk akıl ve vicdanların kabul etmediği ve sadece iç siyasete yönelik bu tür açıklamalar inandırıcılığını çoktan yitirdi,birilerinin sayın bakana bunu hatırlatması lazım.Yanında görevli ekonomik danışmanlarının kendilerini yanlış yönlendirip bu tür gerçek dışı açıklama yapmasına sebebiyet verenleri gözden geçirmesi gerekiyor diye düşünüyorum sade bir vatandaş olarak. Ve yine keşke diyorum ki sayın bakanımızın verdiği rakamlar doğru ve gerçek hesaplamalar olsaydı.O zaman kendisini kutlamak bir sade vatandaş olarak boynumuzun borcu olurdu ama maalesef durum öyle değil... Her evin önünde bir arabası ve çocuklarını okula göndermesi nasıl bir refah seviyesine örnek verilebilirki? İnsanlar çocuklarını okula göndermesinlermi diyor acaba yoksa,yahut halinize şükredin,önümüzde daha da kötü ekonomik şartlarla karşı karşıya kalacağımızı mı ima ediyor sayın bakan? Neresinden bakarsanız bakın garip bir durum. Bende sıradan bir vatandaş olarak diyorum ki sayın bakan;bırakın otomobil almayı,borç harç içinde çocuk okutmayı,bırakın asgari ücreti açlık sınırını,yoksulluk sınırını, HAYAT PAHALILIĞINI durdurun,alım gücümüzü artırın sizlerden ZAM MAM istemiyoruz... Bunu tüm içtenliğimle bir yurttaş olarak sizden rica ediyorum... İşte öyle... Birgülce