İçinde olduğumuz nimetin kıymetini normalmiş ve hak imiş gibi görüyoruz çoğu zaman. Evimiz, ailemiz bize ait olan çiçek, böcek, eşya gözle görülür ne varsa hepsi böyle!

Gün geliyor bir köşebaşında kader ters yüz oluyor ve hastane odasında buluyor insan kendini! Her şeyiniz olduğu yerde devam ediyor zamana meydan okumaya! Ayrı kalıyorsunuz evinizden, barkınızdan... Öyle bir iş ki; çoluk çocuğunuz, eşiniz, dostunuz yaklaşmıyor size! Endişeli bir bekleyiş! Umuda tutunup dua dua uçurmak yürek sesinizle naz eylemek Mevla'ya! Silinir her şey gözünüzden ve gönlünüzden! Sadece yaşamak istersiniz, nefes almak ve bir daha sıkıca hayata tutunmak! Derken o pulsuz beyaz dilekçe ulaşır Allah'a! Çare olur; Derman olur; Yaşamanıza dair ilahi bir ferman olur! Ve; Dönersiniz evinize! Hesapsız şükürlerle! Merdivenin başında hoş bir sürpriz göz kırpar size! İlham verir ve dökülür dizelerinize! Kaktüsüm çiçek açmıştı hastane dönüşü... Eşim iyileşmişti... Ben iyileşmiştim... Oğlum iyileşmişti... Böyle bir ruh haliyle hasbihalimiz ! GÜZELLİKSİN SEN İki sene özenle ben sana baktım; Dalından yıldız yıldız cuş edip açtın, Ruhuma bin bir renkli neşeler saçtın, Rabbimin yarattığı güzelliksin sen! Gördüğüm acep aşkın cezbe hali mi? Bilemedim; yoksa ibret talimi mi? Şaşırır aklımı, koymaz mecalimi? Rabbimin yarattığı güzelliksin sen Sürmelenmiş gözleri bakıyor sanki; Gönlüme ılgıt ılgıt akıyor sanki, Her zerreyi "KÜN" emriyle yakıyor sanki, Rabbimin yarattığı güzelliksin sen! Ne varsa tespih eder kendi dilince; Uyandım, anladım, ulaştım bilince Gaflet perdesini hakikat silince Rabbimin yarattığı güzelliksin sen Gülay SORMAGEÇ