Birgülce

Zaman zaman Ülkemin durumuna bakıyorum,gerek siyaset gerek ekonomi ve gerekse uluslararası ilişkilerde,gün gün ne kadar zor sürece girdiğimizi ve buna mukabil,bu ülkede yaşayan insanlar olarak nasıl ayrıştırıldığımızı,nasıl kutuplaştırıldığımızı,nasıl karpuz gibi tam ortadan ikiye bölündüğümüzü görüyorum ve gördükçe ,deyim yerinde ise "yüreğimin ve ruhumun sızladığını"hissediyorum... Oysa hangi renkten hangi siyasi düşünceden hangi inançtan olursa olsun, her insan gibi bende şu zor süreçte ülkemin ne kadar birliğe, beraberliğe, kardeşliğe,ortak akla ve sağduyuya çok çok ihtiyacımızın olduğunu biliyorum ve inanıyorum. Ortak kanaatimizin bu olmasına rağmen neden bir araya gelemiyoruz,neden medenice oturup konuşamıyoruz,neden ortak bir noktada buluşamıyoruz diye kafamı çok yordum.Bu uğurda yıllarca koşturdum mücadele ettim ve birleştiricilik adına örnek davranışlar sergiledim... Benim gibi düşünen ve olması gerektiği gibi yaşayıp hareket eden sağdan, soldan,partili partisiz,inançlı inançsız,etnik yapısı farklı çok arkadaş ve dost edindim.Birlikte bir arada olduğumuz da siyasi düşünce ve inanç gözetmeksizin ortak noktada buluştuğumuz bir çok konular oldu.Ama o birleştiğimiz konular o ortamdan ayrılmamızla birlikte daha kapının eşiğini atlamadan kaybolup yok olup gitti hep... Nedenlerini sıralayacak değilim herkes kendince biliyor bilmeyenlerde tahmin ediyordur zaten. Geçtiğimiz günlerde Türk Kadınlar Birliği Tekirdağ şubesi tarafından gerçekleştirilen Türkiye Mozaiği etkinliğinde,her siyasi görüşten ,her etnik yapıdan ve inançtan kadınlar bir araya geldik ve hepimizin düşünce fikir farkımızın olmasına rağmen gönüllerimizce eğlendik, sohbetler ettik ve bir kaç saatte olsa hem kendimizin hem ülkemizin sorunlarından bir süreliğinede olsa uzaklaştık ve birlik beraberlik kardeşlik ortamında,İnsanlar olarak kadınlar olarak asıl ihtiyacımız ne imiş onun ortak karekterini ortaya koyduk... Bu etkinliğin final sahnesinde tamamen doğaçlama olarak bir sahne gerçekleştiki,o ortam da bulunan herkesin gözlerini yaşartı ve tabiki duygu dolu sahneler yaşandı. Türk Kadınlar Birliğinin hiç bir siyasi görüşle uzaktan yakından ilgisi alakası yoktur.Başkanımız Nural Ülker'in yıllar yılı bu tarafsızlığı sergilemesi ve bunu gerçek manada hisettirmesi,kendisine bu ilde çok büyük bir oranda saygınlık kazandırdığını bir kez daha gördüm yaşadım. İşte o bütün insanları duygulandıran ve onurlandıran sahnede Türk Kadınlar Birliği başkanı Nural Ülker yerinden kalkarak,dünya görüşü siyasi düşüncesi çok çok farklı Kardeniz İlleri Yardımlaşma Derneğinin başkanı aynı zamanda bir siyasi partinin yöneticisi olan Çiçek Karpuz u elinden tutarak sahneye getirdi ve kardeşlik,barış türküleri eşliğinde, birlikte insanları selamladılar,birliğin beraberlin kardeşliğin ne demek olduğunu hem misafirlere hem orada bulunan yerel basın ve medya aracılığı ile kamuoyuna deklere ettiler... Kendi kendime dedim ki; birliğe, beraberliğe, kardeşliğe ,barışa, demokrasiye ve en önemlisi İNSANLIĞA ne çok ihtiyacımız varmış.Ve oradaki tüm katılımcılar olarak hem gördük hem ispatladık... Değerli dostlarım arkadaşlarım,Bu deniz bizim bizim, de o denizin üstünde yüzen daha doğrusu yüzdürülmeye çalışılan,lüks kamaralarda seyahat eden güya en seçkin ! ve en alt katlardaki kırkıncı sınıf kamaralarda seyahat etmeye çalışanlar insanları taşıyan gemi bizim mi bilmiyorum... Aynı denizdeyiz ama aynı gemidemiyiz şüphe götürür... İşte tamda ülkemizin geçtiği bu zor süreçte Türk Kadınlar Birliği ve Karadeniz İlleri Yardımlaşma Derneğinin Kadın kolları ile düzenlediği bu etkinlikte sergilenen bu birlik beraberlik tablosu deyim yerinde ise,etkinliğe katılan herkese "ilaç gibi geldi".... Şu tespitte tamamen benimdir,bizleri bir araya getirmemek için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. Neden mi? Neden olacak,bir araya gelirsek doğruları ve gerçekleri buluruz diye... Bu etkinliğe katkıda bulunan ve katılım sağlayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.Herkesin emeklerine ve gönüllerine sağlık... İşte öyle... Birgülce