Ortalık iki yüzlü ve mikser gibi çalışıp ortalığı karıştıranlarla dolu.
Ülkemiz öyle bir hale geldiki,fikir düşünce ve eylem olarak kırk parçaya bölünmüş durumda.
Hiç kimsenin fikir ve düşüncesi maalesef kendisine ait değil,ya birinin düşüncesi ya birinin savunduğu fikir ve görüşler.Hiç kimse bu görüş ve düşünceleri ne araştırıyor ne sorgulama zahmetine katlanıyor.Nasıl olsa hazır ne lüzum var beynimi yormaya diye,iyi kötü yanlış doğru olup olmadığına bakmadan alıp kabul ediyoruz ve belkide nokta kadar bile bize uymayan kalıplara kendimizi sığdırmaya çalışıyoruz maalesef.
Sonuçta zararı görenler ben,sen,o,onlar,bizler oluyoruz.
Bizi bize bıraksalar bizler ülke insanı olarak üreteceğiz de,sorgulayacağız da,birbirimizi anlayacağız da amma velakin bizi bize bırakmıyorlar ve görüp anladığım kadarı ile de burakmayacaklar.
Yani her alanda bu böyle.Siyasetten dinden sosyal ilişkikerimizde hep böyle.Birileri karıştırıp duruyor ve aynı aile içinde olsa bile kardeşi kardeşe,karısını kocasına yahut diğer aile bireylerini birbirlerine düşürüp,gerçeği ve doğruyu bulmalarını araştırmalarını,sorgulamalarını istemiyorlar,izin vermiyorlar.
Özeti şu birileri içindeki siyah karıncaları ve kırmızı karıncaların bulunduğu bir kavanozu sallayıp duruyorlar,tıpkı aşağıda bir yazıdan alıntı yaptığım hikayedeki gibi.
Ben çok ilginç ve bir o kadar da gerçeği yansıttığı için etkilendim ve siz değerli okuyucularla paylaşmak istedim.
Hatta o kadar etkilendim ki nerede ise denemeye karar verdim.Amma şöyle ülkemde olan biteni hatırlayınca "denemeye ne gerek işte durum ortada"dedim kendi kendime ve vazgeçtim.
O alıntının sadece bir bölümünü paylaşıyorum yazı çok uzundu o yüzden.
"Gidip bir çölden 100 tane kırmızı ateş karıncası yakalamışĺar.Daha sonra bir başka topraktan 100 tane bildiğimiz siyah karıncayı almışlar ve bunların hepsini bir kavanozun içine koymuşlar.İlk başta hiçbir şey olmamış tabi.
Daha sonra biri kavanozu elinize alıp, oldukça şiddetli bir şekilde sallamış ve tekrar yerine koymuş. Kavanozun içinde bir anda karıncaların birbirlerini öldürmek için savaştığı bir kaos ortamı gözlemlenmiş.
Kırmızı karınca bunu yapan düşmanın siyah karıncalar olduğunu düşünürken siyah karıncalar bu kaosun nedeni olarak kırmızı karıncaları görmekteymiş.Oysa çok iyi bilindiği üzere kaosun asıl nedeni o kavanozu sallayan ellerdir.
O nedenle günümüzde gerek sosyal medya aracılığıyla gerekse siyasi parti toplantılarında,yahut başka ortamlarda normalde tanıdığımız veya hiç tanımadığımız insanlarla tartışacak ya da kavga edecek bir duruma geldiğinizde kendinize hep şu soruyu sorun lütfen;
Kavanozu sallayan kim?
Şimdi yazıyı hep birlikte okuduğumuza göre kavanozu sallayanın kim olduğunu fazla uzakta aramaya gerek var mı?
Hani bir deyimimiz vardır ya "kör gözüm parmağına"diye işte bu deyim,
Eğer hala anlayamayacak göremeyecek ve o kavanozu sallayan elin ya da ellerin kim olduklarını bilip göremeyecek kişiler için söylenecek tek sözdür.
Velhasılı ülkemizin içinde bulunduğu (siyasetten ekonomiye,dine ve sosyal ilişkilerdeki) kaos ortamı için başka nasıl bir örnek verilebilirki?
Bir kavanoz başka türlü nasıl karıştırılırki?
Ülke sınırları kontrolsüz,giren çıkan belli değil,her milletten her renkten her inançtan insanlar gayrı yasal bir şekilde ülkemize giriyorlar.
İşin tuhafı şu değerli okuyucular.
Bizim ülkemizi karıştıran eller ortadoğu coğrafyasını da yıllar yılı karıştırıp duruyorlar.
Filistin'de ki bir örgüt İsrail'deki bir panayıra füze atınca yüzlerce sivil çoluk çocuk öldü ve akabinde zaten bahane arayan İsrail savaş ilan etti ve o bölge kan gölüne döndü.
Tuhaf dediğim şu
Evlerini barklarını ve ülkelerini savunmadan kaçıp ülkemize gelen geçici koruma altına aldığımız insanlar ve yine ülkemizde binlercesi bir araya gelerek gırtlakları patlayıncaya kadar bağırıyorlar "Türk askeri Filistin'e"diye...
Kendilerini ve ülkelerini savunmaktan aciz topluluklar savaş çığırtkanlığı yapıyorlar.
Komedi gibi değil mi?
Oysa Atatürk ne diyor 'Türk askeri artık hiç bir ARAP ülkesi için savaşmayacaktır"diye....
Tam yüz yıl önce görmüş bu gerçeği ve doğruyu.Umarım ve dilerim ki bu günkü yöneticilerimizde bu gerçeği görürler ve örnek alırlar.
Yani kavanozu karıştıranlar için gerekli önlemleri alırlar.... İşte öyle... Birgülce