Tarihi MÖ. IV. yüzyıllara giden şehrimiz Tekirdağ’ın (Süleymanpaşa) bugünlere gelen tarihî mirasından pek bir şeyin kalmadığını da görüyoruz. Olanları da henüz gün yüzüne çıkaramadık.
Konum olarak dünyanın en güzel yerinde bulunan Süleymanpaşa, Trakya‘da deniz kıyılarının en büyük ihracat liman şehridir. Deniz ile yapılaşma arasında yetersiz bir yol vardı. Denizin doldurulmasıyla kıyı boyunda geniş bir bulvar kazanıldı. 1960 yılından sonra nüfusun hızla arttığı Tekirdağ, merkezin etrafında genişlemeye başladı. Öncelikle Malkara istikametinde büyüyen şehir 100.Yıl Sanayi Sitesi’ne dayandı. Daha sonra Muratlı istikametinde gelişti, İstanbul istikametine yöneldi ve çok hızlı bir büyüme oldu. Şehrin merkezinden geçen Hükümet Caddesi eski çarşının bir bölümünü içermektedir. Bugün de çarşı bu caddenin üzerindedir. Muratlı Caddesi, Peştemalcı Caddesi, Çiftlikönü Caddelerinde ticari yerler pek gelişmemiştir.
Hızlı bir sanayileşme ile birlikte istihdam olanaklarının ortaya çıkması Tekirdağ’ın en fazla göç alan illerden biri hâline gelmesine, farklı gruplara ev sahipliği yapmasına sebep oldu. 2008 ile 2018 yılları arasında Tekirdağ nüfusunun %72’sini göç ile gelenlerin oluşturduğu gözlenmiştir. Bu göçün %53,3’ü İstanbul’dan geldiği tespit edilmiştir. Bu da nüfus yoğunluğu heterojen bir sosyal yapı, farklı bir yaşam kültürünün doğuşuna sebep olmuştur. Aşırı göç konutta talebin artmasına, doğru düzgün uygulanamayan imar planları da çarpık, sağlıksız, dengesiz bir şehirleşmenin ortaya çıkmasına ve şehrin daha da karmaşık hâle gelmesine sebep olmuştur. Bu durum karşısında şehrin planlamasında çevre ve doğa vizyonunda değişiklik yapılması ve uyumlu bir bütünlük sağlanması önem taşımaktadır.
2006 yılında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinin kurulmasının şehrin fiziksel dokusunu ve mimarisini etkileyeceğini düşündük. Ancak şehirde beklenen gelişme olmadı. Tekirdağ NKÜ kampüs alanı eğitim ve araştırma amaçlı kullanılmakta, öğrenci ile şehir halkını bir araya getirecek sosyal ve kültürel salonların bulunması iletişim ve etkileşim bakımından önemlidir. Ancak öğrenciler Değirmenaltı’na sıkıştırılarak şehir ile bağlantıları kesilmiştir.
Hiç düşünülmeyen ve sınırları tam olarak bilinmeyen “Tekirdağ Kalesi”, “Saat Kulesi”, “Yel Değirmenleri”, Rüstempaşa Külliyesinden kubbeli kütüphane dahil hiçbir tarihî yapının kalmadığı, resimlerde gördüğümüz medrese yeri belli olduğu hâlde üzerinde yeterince çalışılmadığı anlaşılmaktadır. Toplum yararına yeşil alanların artması, tematik parklar, kent müzesi, spor alanları, ulaşım projeleri, gençlere dönük yeterli çalışma yapılmadığını, çözüm aranmadığını görüyoruz. Kamu alanları şehir sakinlerinin bir araya gelmesini, etkileşimde bulunmalarını sağlamaktadır. Velhasıl yıllar evvelinden gelen yerel yöneticilerin şehirleşme konusunda planlı bir gelişme ve modernleşme çabası gösteremedikleri görülmektedir.
Tekirdağ (Süleymanpaşa) sanayi, ticaret, eğitim, turizm, sağlık konularında Trakya’nın merkezi konumunda olduğu hâlde şehircilik konusunda kendini geliştiremedi. Artık bir cazibe merkezi olmaktan da çıktı. Çok uzun bir sahil şeridi olduğu hâlde kişilere özel hâle geldiğinden denizi kaybettik. Şehir merkezi bile bulunamaz hâlde. Değerli yöneticiler! Yeni projelere, özellikle turizm yönünde cazip yeni yapılanma çalışmaları konusunda kafa yormalısınız, geç kalınmış değil, yeter ki siz isteyin.
Ankara’nın 4 defa yıkılıp yeniden yapıldığı bilinmektedir. Kuruluşunun 50. yılında “Vehbi Koç Vakfı sponsorluğunda, Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından desteklenen, Ali Cengizkan ve Müge Cengizkan’ın yönetiminde düzenlenen “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923 -1933” adlı sergi Ankaralılarla buluştu. Ankara çalışmalarına ilgi duyan herkesi bir şehrin kuruluşuna tanıklık etmeye ve yeni Ankara’yı görmeye davet eden sergi 13 Kasım 2019 - 12 Ocak 2020 tarihine kadar açık kalmıştır. Sergi, bir araştırma projesi olarak, şehrin modern tarihine katkıda bulunmayı ve bir “Ankara Şehir Müzesi” kurma düşüncesini tetiklemeyi hedeflemektedir.
İki ay süresince Ankara Cer Modern’de ziyarete açık kalacak olan “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933” sergisi, Ankara’nın başkent olarak kuruluşunun ilk 10 yılındaki yapılaşma, modernleşme ve “Yenişehir’’in kurulum tarihine yakından bakıyor. Bu, aynı zamanda “moderne beş kala” barınma kültürüne bakma tarihidir. Sergide, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde, savaş yorgunu bir ülkede “yeni bir şehrin” nasıl kurulduğu, Cumhuriyetin 10. yılına kadar ortaya konan irade ve olgularla birlikte ele alınıyor.” (vekam.ku.edu.tr) Sergiyi okumalar ve yeni belgelerle derinleştiren “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923 – 1933” adlı kitap Koç Üniversitesi VEKAM tarafından yayınlanmıştır.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından da hazırlanan “Bir Şehir Kurmak” projesine benzer “Miras Atölyesi” çalışmaları devam etmekte olup, Tekirdağ Tarihi Müzesi fotoğraflarla ve içerisinde geniş kapsamlı etkinliklerin de olacağı müze yakında hizmete girecektir. Bu çalışmanın devamında “Şehir Müzesi”ni de açma çalışmaları sürdürülmektedir. Dileğimiz; Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarihi yapı mirasının duyarlı bir biçimde restorasyonu ve ekonomik olarak nasıl kullanılacakları, şehir merkezi içindeki yolların, tretuvarların nasıl genişleyeceği, nitelikli çağdaş mimarinin uygulanmasıyla, uyumlu ve güzel kamusal mekânların; parklar, tematik parklar, meydanlar ve etkinlik alanlarının yaratılması çalışmalarını ilk defa kadın elinin değdiği şehrimizde yeniliklerin, tüm güzelliklerin artarak devam edeceği yönündedir.
Sayın Başkan! Siz şehrimizi ve bölgeyi çok iyi tanıyan, geçmişi sorgulayan belediyecilik hizmetleri konusunda geniş bilgi birikimi olan ender kişilerden biri olarak en güzel hizmetleri üreteceğinize inanmaktayız. Geçmiş yıllarda şehrimizde tarihî, kültürel ve doğal miras üzerinde yoğun bir tahribat gerçekleşmiş ve kapsamlı, tutarlı, sürekli ve etkin bir koruma politikası oluşturulamamış, şehrimiz Anadolu şehirlerinin çok gerisinde kalmıştır. Çağdaş, modern bir şehir hâline gelemeyen Tekirdağ’ın, Büyükşehir Belediyesi olarak şehircilik konusundaki bilgileri halkımızla paylaşarak ve birlikte çözüm üreterek insanımızın yaşam kalitesini yükseltecek, toplumsal etkileşimi teşvik edecek, sağlıklı, huzurlu ve mutlu olmasını sağlamayı başaracak kişi sizsiniz. Projelerinizi hedefleriniz doğrultusunda toplumsal ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak çağdaş ve modern bir şehri gerçekleştireceğiniz inancını taşımaktayız.
29.12.2024