1. 17 Şubat 1923 tarihinde İzmir İktisat Kongresi başlamıştı. 2. 17 Şubat 1923 tarihinde milletin efendisi Türk köylüsünün belini büken Aşar(Öşür) Vergisi kaldırılmıştı. 3. 17 Şubat 1926 tarihinde çağdaşlaşmanın yolunu açan "Yurttaşlar Yasası" (medeni kanunun) kabul edilmişti Türkiye Cumhuriyeti kurtulmasında, kurulmasında, çağdaşlaşmasında canını veren, kanını döken, terini dökenlerin aziz anıların önünde saygıyla eğiliyoruz. 1- 17 ŞUBAT 1923'DE İZMİR İKTİSAT KONGRESİ BAŞLADI: Lozan Konferansına(** ) ara verildiği süreçte, İktisat Vekili M. Esat Bozkurt'un öncülüğünde İzmir İktisat Kongresi 1.135 delege ile 17 Şubat - 4 Mart 1923 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. İzmir İktisat Kongresinde, Yeni Türkiye'nin ekonomik tartışıldı. Ayrıca, Lozan'da devamı istenen kapitülasyonlar ve diğer imtiyazların kabul edilmeyeceği dünyaya bildirilmiştir. Bu hassas devrede, ekonomik sorunları düzenlemek için kararlar alan Kongre'de savaşlardan yorgun çıkan halka, ekonomik yön vermek ve harap olan yurdu kalkındırmak için yapılması gerekenlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Kongreye katılanlar oybirliği ile Misak-ı İktisadı kabul ederek, modern ve müreffeh Türkiye için canla başla çalışmaya ant içmişlerdir. Ant içenlerin oğulları, torunları bu ant içilen yapıyı koruyamamışlardır Kongrenin yapıldığı Banka-Han'ın yerinde yeller esmesi nasıl açıklanabilir? İzmir İktisat Kongresi anısına yapılan anıt 2001 yılında açılır. (1 ) Kongre Kararları ; - Hammaddesi yurt içinde olan endüstri kollarının kurulmasına, - Özel Girişimcilerin Desteklenmesine, - Yatırmcılara kredi sağlayacak bankaların kurulmasına, - Günlük tüketim mallarına öncelik verilmesine, - Önemli kuruluşların millileştirilmesine, - Sanayi teşvik edici yasaların çıkarılması, özellikle gümrük tarifelerinin milli sanayin kalkınma ihtiyaçlarına göre değiştirilmesi, - Yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması, - Sanayi bankası kurulmasına. G. Mustafa Kemal Paşa 'nın açılış konuşmasından: ".Arzumuz şudur: Bu memleketin efradı ellerinde nümuneleriyle, ziraat, ticaret, sanat, say ve sapanın mümessili olsun. Artık bu memleket fakir, millet hakir değil, belki memleketimiz zenginler memleketidir. Bu yeni Türkiye'nin adına, çalışkanlar diyarı denir. (Alkışlar) İşte millet böyle bir devir içinde bulunuyor, bu böyle bir devri ala edecek ve tarihini yazacaktır. Bu tarihte en büyük makam çalışkanlara ait olacaktır." (17 Şubat 1923 Cumartesi 10:30)( 2 ) 2- 17 ŞUBAT 1925'TE AŞAR (ÖŞÜR) VERGİSİNİN KALDIRILMASI: 30 Ağustos Büyük Zafer'in kazanılmasından yaklaşık 6 ay önce, Mustafa Kemal Paşa, 1 Mart 1922 tarihinde TBMM'yi açış konuşmasında köylü ve tarım sorunlarına eğilmiş ve "Türkiye'nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmış ve layık olan köylüdür." demektedir.(3 ) Yine İzmir İktisat Kongresi'nde yaptığı konuşmada tarımın önemi üzerinde durmuş; "Kılıç kullanan kol yorulur, fakat saban kullanan kol, her gün kuvvetlenir." değerlendirmesini yapmıştır.(2) Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde kaldırılması söz konusu olmuş ancak devlet gelirlerinin %25'ine yakın bölümünü oluşturan Aşar Vergisini kaldırmayı hiçbir Osmanlı Hükümeti başaramamıştır. Köylü üzerindeki baskısı ve tarım kesiminde yarattığı sorunlarla birlikte bu vergi, yeni Türk devletine tüm aksaklıklarıyla birlikte devrolmuştur. Cumhuriyet dönemi ekonomik ve mali politikalara temel teşkil edecek olan İzmir İktisat Kongresi'nde oy birliği ile "aşar"ın kaldırılması kararı alınmıştır. (4) 3- 17 ŞUBAT 1926'DA YURTTAŞLAR YASASI KABUL EDİLDİ: Çağdaşlaşmanın yolunu açan "Yurttaşlar Yasası (Medeni Kanun) 17 Şubat 1926'da TBMM'de kabul edilmişti 4 Nisan 1926 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan yasa, 6 ay sonra, 4 Ekim 1926'de yürürlüğe girmiştir. Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt tarafından tasarı gerekçesi şöyle yazılmış. "Türkiye halkı, adaletin uygulanmasında kuralsızlık ve sürekli kargaşa karşısındadır. Halkın kaderi belli ve yerleşmiş bir adalet esasına değil, rastlantı ve talihe bağlı, birbiriyle çelişkili ortaçağ dinsel hukukun kurallarına bağlı bulunmaktadır. Cumhuriyet, Türk adaletinin bu karışıklıktan, yokluktan ve pek ilkel durumdan kurtarılmasını devrimin ve yüzyılımız uygarlığının gereklerine uyan yeni bir Türk Medeni Kanunu'nun hızla vücuda getirilmesini ve uygulamaya konulmasını zorunlu kılmıştır" (5) Ülkenin, milletin bekası için yurttaşların belleği olması gereken DÖK(Demokratik Kitle Örgütü)'lerin, sendikaların ve Meclisteki siyasi partilerin bu işlevini yapıp yapmadığı, yapmaktaysa ne kadar yaptıkları okuyanların takdirine bırakılmıştır. Hatta bu oluşumlardan bazılarını da devletin, milletin temellerini kazdıkları malum. Güzel Türkiye Cumhuriyeti'ni, 'Devlet-i Aliyye Osmaniyye'nin (Büyük Osmanlı) küllerinden en olumsuz koşullardan önde Atatürk olmak üze yeniden inşa edenlere ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımız var. ( *) Cumhuriyetin ilanı: Hukuksal olarak İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin 29 Ekim 1923 günü gerçekleşen oturumunda Mustafa Kemal'in hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle Türkiye Devleti'nin yönetim şeklinin cumhuriyet olarak belirlenmesidir. (**) Lozan Barış Konferansı (11 Kasım 1922-24 Temmuz 1923): 11 Kasım 1922'de İsviçre'nin Lozan (Lausanne) şehrinde başlamışsa da 4 Şubat 1923'te görüşmeler kesilir ve 23 Nisan 1923'te tekrar başlar. Konferans 8 ay sürer ve 24 Temmuz 1923 imzalanır.
Editör: TE Bilisim