Olsa olsa zaman kaybı olur. Kim kulaklarına üflediyse artık birileri şimdiden çalmadan oynamaya başladı! O kadar çaresizler ki, Fakıbaba’nın istifasını kendileri için zafer olarak görüp, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'Endüstriyel Dönüşüm Başdanışmanım' diyerek duyurduğu Jeremy Rifkin isimli ithal danışmandan medet umarak seçimleri kazanmayı hayal etmek ham bir hayal dedikleri zahir budur.
“Altılı Masa” hala cumhurbaşkanı adayını belirleyememişken CHP’nin ithal danışman ve altı boş başlıklarla vizyon belgesi açıklaması, büyük çıkış yapmayı hayal eden ancak bombası elinde patlayan CHP, bir kez daha tabanında hüsrana yol açtı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; -"ülke yönetimine talibim" diyor. Gel gör ki İTHAL danışmanlarla MİLLİCİLİK oynuyor. Çocukların evcilik oyunu bile daha samimi ve inandırıcı. 6'li masanın muhalefet partisi liderleri “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”in mutlaka getirilmesi gereğinden hep söz eder dururlar.
Peki, nedir bu “güçlendirilmiş” parlamenter sistem?
Kimse bunu açıklamıyor. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirmek için öncelikle siyasi partilerin ‘kendi bünyelerinde’ demokratikleşmesi gerekir. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme gelince, bunu savunan, isteyen muhalefet partilerinde demokrasi var mı? Öyle ya; bir şeyi istemek için önce kendi bünyende uygulaman gerekmez mi? Bu muhalefet partileri 12 Eylül’den sonra, hangi seçimde gerçek manada demokratik usullerle adaylarını belirlediler? Delege tespitlerinden tutun, genel idare kurulu üyelerine, milletvekili ve belediye başkanlarını hangi seçimlerde “güçlendirilmiş üye kaydıyla” ön seçim yaparak aday seçtiler? Lafa gelince “güçlendirilmiş parlamenter sistem…” İstemek kolay. Ama kendi içlerinde demokrasiyi uygulamaya gelince, yok!
RTE tek adam cumhurbaşkanı olarak kabul. Peki diğer partiler adaylarını nasıl belirliyor? Genel başkanlar, 3-5 kurmayı ile oturup tespit etmiyor mu? Demokrasi bunun neresinde? Hangisi uyguluyor? Tabii ki hiçbiri… Halkın muhalefete güven duymamasının sebeplerinden biri, belki de en önemlisi, muhalefet partilerinin söylemleri ile eylemlerinin bir olmaması… Delege tespitlerini masa başında yapanlar, adaylarını merkez yoklaması denilen ucube sistemle belirleyenler, kurultaylarında antidemokratik anahtar listelerle delegenin iradesine ipotek koyanların hiçbirinin demokrasi istemeye, kendilerinin bizzat uyguladıkları tek adam sisteminden şikayet etmeye hiç ama hiç hakları yoktur