''Plevne'den çıkmam!'' diyor.

ŞANI BÜYÜK GAZİ OSMAN PAŞA Bugün Plevne Kahramanı Osman Paşa'nın ne doğum günü ne ölüm günü ne de onunla ilgili bir hatıranın yıl dönümü. Fakat tarihin övgülerine mazhar olan kahramanları anmak için özel güne ne hacet. O ve o'nun gibi kıymetli şahsiyetleri belirli gün ve haftalarda değil, her zaman anmak ve hatırlamak; rehber edinmek lazımdır. ** Tarihin en büyük direnişlerinden biri olarak kayda geçen Plevne müdafaası, Gazi Osman Paşa komutasındaki bir kolordu tarafından Rus-Rumen ordularına karşı, bugün bir Bulgaristan vilayeti olan Plevne önlerinde gerçekleşmiştir. Rusların Osmanlı'ya savaş ilan etmesiyle birlikte, Osman Paşa kolordusunu stratejik açıdan çok büyük bir öneme haiz olan Plevne'ye sevk etme kararı verir. Plevne aynı zamanda Rusların da hedefinde olan bölgedir ve Ruslar bölgeye daha yakındır. Osman Paşa 20.000 askerine emir verir, ordu yola koyulur. Osmanlı ordusu günde 30km'yi aşkın mesafe kateder. Ordu yorgun, bitkin, perişan bir haldedir fakat disiplinli asker Osman Paşa emir vermiştir, 'Silahını bırakan, teçhizatını yere koyan kurşuna dizilecektir. Nihayetinde Plevne'ye varılır fakat Ruslar daha evvel varmıştır. Çatışmalar başlar, günde 30km'den fazla yol almış olan yorgun ordu kısa bir süre sonra Rusların peşine düşer. Yüreğinde vatan sevgisi ve imanla savaşan kahraman ordu Rusları kovalamaya başlar. Öyle kanlı bir savaş olur ki ortalık mahşer yerine döner. Osman Paşa Plevne'de öyle bir düzen kurar ki Plevne düz bir ova olmasına rağmen bir kale mahiyetini alır. Bu durumu gören bir Rus general: Plevne bir kaleye döndü, istihkamlar kuruldu. Bir de burayı Türkler savunuyorsa, burayı almak zor olacaktır, der. Nitekim zaman o generali haklı çıkartır çünkü Osman Paşa'nın muvaffakiyetlerine bağlı olarak o general görevden alınır ve görevden alınışını daha nice generaller takip eder; en sonunda çarın kardeşi Nikola gelir. Fakat Gazi Osman Paşa ''Plevne'den çıkmam!'' demektedir. Top mermileri şehrin her yanına düşmektedir, adeta gökyüzünde top mermileri yağmaktadır. Öyle ki bu yağan top mermileri, günün birinde ''Osman Paşa'nın kolunda 100 bin top birden patladı.'' Sözlerinin doğmasına sebep olacaktır. Rus orduları yenilgi üzerine yenilgi alır. Rusya sayıca, topça, tüfekçe ciddi bir üstünlüğe rağmen Osman Paşa'yı yenememekte, Plevne'yi geçememektedir. Rusya başkumandanı Nikola, Romen Kralına bir mektup yazar: Bize yardıma gelin, Tuna'yı nereden isterseniz oradan, nasıl isterseniz öle, hangi şartlarda isterseniz o şekilde geçin fakat koşarak gelin. Türkler bizi imha ediyorlar. Hristiyanlık davası kayboluyor/Rusya Başkumandanı Grand Duke Nikola Romen Kralı, Rusya'ya 40.000 asker desteği verir ve Rus-Romen orduları Osman Paşa'nın üzerine 240.000 kişilik ordu ile gelir. Paşaya teslim ol çağrısı yapılır; etrafın sarıldı, kaçış yolları kapandı denir. Fakat asil Türk Paşası tebessüm ederek cevap verir, ''Şimdiye kadar seve seve canımızı verdik ve bundan sonra da vermeye devam edeceğiz.'' Çağrıyı yapan askerler çaresiz geriye dönerler. Osmanlı ordusu üzerine gelen devasa Rus-Romen orduları, Osman Paşa'nın etrafını sararlar. Osman Paşa 10 Aralık 1878'te 3 düşman hattını yararak bu çemberden çıkmaya gayret eder fakat devasa düşman orduları buna imkan vermez. Eşit şartlarda yapılmayan, hatta 1'e karşı 10 yapılan müdafaa biter. Fakat Gazi Osman Paşa, bir kahraman olarak ilelebet Türk Milleti'nin kalbine yazılır. Türk Milleti için Gazi Osman Paşa, cesaretin, inancın ve asaletin simgesi olarak kalmıştır. Plevne müdafaası, dünya harp tarihinin en önemli müdafaalarından birisi olmuştur. Esir düştüğünde Rus ve Romen subaylarının hayranlık dolu bakışlarını üzerinde toplamış, Rus Çarı ''Sizin gibi kahraman bir komutanla savaştığım için onur duyuyorum. Siz esir değil, misafirsiniz.'' demiştir. ** Şanı büyük Gazi Osman Paşa'yı saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Ruhun şad olsun, muhterem Gazi Osman Paşa hazretleri.