OY İÇİN YARALARI DEŞMEYİN... BIRAKILSIN BU AĞIZLAR!

Adam konuşuyor, yazıyor; ?Cumhurbaşkanlığı ile vekillikte Akşener´ e oy vereceğim... Akşener ile Erdoğan karşı karşıya kalırsa yine Akşener´ e vereceğim ama İnce ile Erdoğan karşı karşıya kalırsa oyumu Erdoğan´a vereceğim, çünkü Menderes astıran bu zihniyete oy veremem.? Demiş. Bak sen! Böyle söylüyor efendi... Aslında oyunu kafadan verecek de biraz dolandırmak istiyor canı, belki kafa karıştırmış olur. Diyelim ki gerçekten iyi niyetlisiniz; o zaman de bakalım: CHP, 15 vekil vermeseydi, yani o CeHape İYİ Parti´ ye seçime girme yolunu açmasaydı ne olacaktı değerli kardeşim? Sen CHP´ den bir iyilik göreceksin ama elim CHP´ ye gitmez diyeceksin. Partinin yolunu açana tu kaka, partinin yolunu kapatmak isteyene, eyvallah mı? Aferin sana(!) Ayrıca şu yazdığımı da oku: Kabilecilik ruhu ne yazık ki yaşıyor. Son yıllarda bir, ?CEHAPE zihniyeti, CEHAPE zihniyeti? Tutturulmuş gidiyor. Neden CeHePe değil de illa ki CeHaPe deniliyor? O da ayrıca bir gariplik ama kendilerine ?AKP? denince bozuluyor efendiler! Neyse... 80 yıl, 90 yıl evvelki olaylar günün şartlarına bakılmaksızın kurcalanıyorsa fitne ateşine odun atılıyor demektir. Tabi Müslümanlığı da hiç kimseye bırakmamak şartıyla! Uyanık kardeşim, ?Menderes´ i asan, astıran Cehape´ dir?  Dersen bu hangi anlama gelir? Velev ki fitne ateşini oradan tutuşturuyorsun! O günün İnönü´ sü ile bugünün Muharrem´ i aynı kişi mi? İkisi arasından ne karakter, ne akrabalık, ne mizaç benzerliği var mı? Buna rağmen yine de ?Evet? diyorsan vallahi de billahi de Sen, Cahiliye döneminin Arap kabileleri anlayışı aynı kalıpta, aynı kafadasın o zaman! Kabileler birbiriyle çok savaşırlarmış. Diyelim ki kabileden biri cinayete kurban gitti; A Kabilesi, B kabilesinden herhangi bir kişiyi yakalayıp sorgusuz sualsiz öldürebiliyormuş; hesaba çekmek yok, yargı, hukuk hepsi bu! Bir nevi kan davası anlayacağınız; bizde de henüz bitmiş değil, ya!   Peygamberimiz bu kan davalarının bittiğini Veda Hutbesinde açıklamıştı ayrıca, bir de ayet var bu konuda,  ?Herkes günahı yalnız kendi aleyhine kazanır. Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın günah yükünü yüklenmez.? (En´ am, 164) Şimdi bizim Müslümanlarımız(!) toplum arasında neye mal olacağını hiç dikkate almaksızın eski yaraları ikide bir kaşımaya çok meraklılar, oysa Yüce Allah birinin günahını bir başkasına yüklenmesine izin vermemesine rağmen biz ters hareket etmeye devam ediyoruz. 3-5 yıl evveline kadar bu halk 27 Mayıs ile Dersim ile ezan ile ekmek karnesiyle pek ilgilenmez, siyasi malzeme konusu olmasını beklemezlerdi. Sırf CeHaPe diyebilmek için bu hassas noktaları gündeme getiriliyor. Hz. Muhammed (as), ?Fitne uykudadır, uyandırana Allah lanet etsin? Buyurmadı mı? Ey Partizan kardeşim! Bu insanların üzerine niye 90-100 yıl olayları boca ediyor, kaşınmaması gereken yaraları kaşıyorsunuz; bu dindarlık mı, Müslümanlık mı? Şimdi de aynı konu üzerinde amel edeceğini facebook aracılığıyla duyurmaya çalışan uyanıklar var. İnce´ ye oy verirse, Menderes´ in ruhu sızlarmış. Sen kardeşim önce imanını gözden geçirmeye bak. Önüne okuman ve düşünmen için bir ayet ile bir hadis koydum. Uzağı bırak, en yakınındaki Ananın, babanın, kardeşinin... Günahından bile sen sorumlu değilsin. Herkesin ecri kendine! Ama sen ayak yapıyorsun, buna gizli (kripto) ağız derler. Bırakın bu ağızları.