Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO)’nun 2021 yılı için ilan ettiği anma programlarından üçü Türkiye ile ilgili:

(1)Hacı Bektaş Veli'nin vefatının 750. Yıl Dönümü, (2) Ahi Evran'ın doğumunun 750. Yıl Dönümü, Yunus Emre'nin vefatının 700. Yıl dönümü, (Samed Karagöz, Lacivert Dergi, Nisan 2021) - Yunus Emre'yi Anma Günü ve Haftası yaklaşırken (6.5.2021), vefatının 700. Yıl dönümünde Yunus Emre'nin bazı görüş ve düşüncelerini anımsatarak anmak istiyoruz: - Günümüz insanı eğer biraz sözüne güvenilir ise mutlaka yoksul oluyor. Zaten gözü yükseklerde olana mutlaka bu hayat bir çelme takıyor. Zaten gözü yüksekte olanların yavaş yavaş yoldan azdığı da bir gerçek. Zaten ne demişler: "Testinin içinde ne varsa dış yüzüne de o sızar." Ama hocalarımız insanları eğitmekte başarılı değiller, halden anlamıyorlar. Sağı solu kırıp geçiriyorlar, sonra da "Hacca gittim" diye zahmet çekiyorlar. Ama kulağı sağır olan, gözü geceyi - gündüzü ayırt edemeyen alim olsa kime faydası var? - İnsan kendisi için istediğini başkası için de istemeden, mümin olabilir mi? - Dört kitabı da ezberlesen anlamını bilmedikten sonra kime yararın var? - Eğer dinin diyanetin anlamını kavramış birini bulsam o benim canıma oğlumdan daha yakın görünür. Böyle birini bulsam, çıkartabilsem ciğerimi çıkartır, ikram ederim. - Bana dost görünen kişinin kişiliği bozuk ise varımı - yoğumu ona veririm ki benden uzak dursun. - Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür / Bilire bir söz yeter, sende güher var ise / Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş / Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise. - Hakikat kitaplarda yazılı yasa metinlerinde bulabileceğimiz bir şey değildir. Hakikat ancak vicdanımızla, yüreğimizle ulaşabileceğimiz bir şeydir. Hakikatın kanıta da ihtiyacı yoktur. Çünkü ne kendisi ne de aksi ispat edilebilir. Parlak ışık saçan varlığını anında hissedebiliriz. (Hakkı Öcal, Lacivert, Nisan 2021) - Anadolu, Yunus Emre'nin doğduğu 1240'da bir isyana sahne oldu, o daha üç yaşında iken Moğol istilası başlamıştı. İşte bu karmaşa ortamın içerisinde Yunus Emre dünyanın geçiciliğini ısrarla dile getirdi. Allah rızasını kazanmanın erdemlerin en üstünü olduğunu, gerçek ilmin insanın kendisini bilmesi, tanıması, varlık gayesinin farkına varması, dünyaya insanların gösteriş için tevazu için geldiklerini, insanın sevmenin, insanlara yardım etmenin, yardımlaşmanın, dayanışma ve kardeşliğin, bütün yaratılanlara bir gözle bakmanın Yüce yaratıcı nezdinde en büyük yakınlaşma vesilesi olduğunu tekraren dile getirdi. "Gönül Çalab'ın tahtı, Çalab gönüle baktı / İki Cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise", "Sevelim, sevilelim dünya kimseye kalmaz", "Ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim" dizeleri onun bu düşüncelerinin belki günümüzde de çoğumuzun unuttuğu, aslında hiç hatırımızdan çıkarmamamız gereken başlıca mutluluk reçetelerimiz. (Haşim Şahin, Lacivert, Nisan 2021)