‘’Yüksel ki yerin yer değildir, dünyâya geliş hüner değildir.’'

TÜRKLERİN HÜKÜMRANLIK ÜLKÜSÜ Muvaffakiyet ihtimali pek düşük meseleler vardır fakat milletlerin büyüklüğünü ve kudretini tayin eden de bu meselelerdir. Gerisinde kaldığımız meseleleri çözmek, Türk ırkının hürriyet ve istiklalini temin etmek, şuur sahibi Türk çocuklarının şeref ve namus meselesidir. Aklıyla, ruhuyla, kanıyla, kimliğiyle hulasa, tüm benliğiyle Türk olan Türk çocukları, bu yükselişin teminatıdır. Mazisinde hükümran olmuş bir millet biçare, yoksul, sefil yaşayacağına, yok olsun daha iyidir; atalar böyle söylüyor. Tarihin her safhasında çeşitli medeniyetler yaratmış olan Türk, yükselmek zorundadır, başka bir seçenek yoktur. Şöyle sesleniyor vatan şairi Namık Kemal, ''Yüksel ki yerin yer değildir, dünyaya geliş hüner değildir.'' Yükseleceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti, muazzam ve şanlı mazinin izinde, idealist Türk çocuklarının omuzlarında yükselecektir. Milyonlarca Türk evladı, mükellefiyetinin farkındadır ve Türk'ü yükselmeye ant içmiştir. 500 yıl önce insan yakan Avrupa medeni, Kızılderili halkı katleden tarihin yabancısı ABD hükümran fakat 2000 yıl önce uygarlık yaratan Türkler geri, olmaz, olamaz! Birkaç yüzyıl önce Osmanlı İmparatorluğuna vergi veren Amerika bugün dünya devi olabilmişse, insan yakan cani Avrupa yüksek bir güce ulaşabilmişse ve hatta eski kölelerimiz efendi durumuna geçmişse; binlerce yıl cihana hükmeden Türklerin hükümran olması elzemdir ve mukadderdir. Türk yükselecek ve layık olduğu yere, dünya tahtına oturacaktır. Bu ülküyü tahakkuk ettirmek, Türk çocuklarının, maziye ve atalarına olan namus borcudur. Biz de hayatmızın hiçbir anında karamsarlık nedir tanımayacağız! Umutsuzları silkip atmalı yakamızdan, ''Olamaz''cılar, ''İmkansız''cılar. damarlarındaki kanın coşkusunu ve alevini duymayanları terk etmeli, ülküsüz insanlardan kaçmalı. Her şey mümkündür, ''Muhtemeldir, padişahım, deryalar tutuşa.'' ** Fabrikalarımız satılmış, satılsın, yeniden kuracağız. Eğitim sistemimiz bozulmuş, bozulsun yeniden düzenleyeceğiz; Mete Han'sız tarih kitaplarını çöpe atmakla başlayacağız işe. Topraklarımız satılmış, ekonomimiz bozulmuş, satılsın ve bozulsun, anka kuşu gibi küllerimizden doğacağız. Kaybettiğimiz maddi ve manevi her şeye yeniden sahip olacağız; mefkuremiz budur. Biz Türk'üz, büyük işlere kalkışacak cesarete, bu işleri fevkalade biçimde başaracak kabiliyete sahibiz. Türk'e göre Türk tarafından ve Türk için felsefesiyle çalışacağız. Bu görevlerin hepsi Türkçülerin omuzları üzerindedir, öyleyse tüm Türkçüler el ele.