Prof. Dr. M. Mehdi ERGÜZEL 

Peyami Safa 20.Yüzyıl Türk Edebiyatının önde gelen yazarlarındandır. Vefatının 60. yılına yaklaştığımız Peyami Safa Bey, bilhassa psikolojik roman vadisinde eser vermiş, Cingöz Recai takma adıyla macera romanları da kaleme almış. 40 yıla yaklaşan yazı hayatının neredeyse tamamında gazete ve dergi yazıları ile de kültür ve edebiyatımızda halklı bir şöhret kazanmıştır. Biz Cumhuriyet devri yazar ve şairlerinden başlamak üzere edebiyatımızın bütün değer ifade eden şahsiyetlerini kullandıkları Türkçe ve söz varlığı bakımından incelemek ve karşılaştırmak lüzumuna inandığımız için bu vesile ile Peyami Safa'nın da eserlerine dikkat çekmek istedik. Önce romanlarından 12 tanesini taradık. Tekrarlar çıkınca bu romanlarda kullanılan kelime sayısının 15 427 civarında olduğunu tespit ettik. Bu kelimeleri mana ve mahiyetleri bakımından tasnife tabii tuttuk. Soyut somut oluşlarına, özel ve cins oluşlarına, isim-fiil ve edat oluşlarına. gibi farklı açılardan belli özelliklerine ve sıklık derecelerine göre tespitler yaptık. Daha önce başka yazar ve şairlerde denediğimiz bu usulün bir edebi şahsiyeti ve onun söz varlığını ve kavramlar dünyasını tanımak bakımından ipuçları verdiğini düşünmekteyiz. Peyami Safa sadece roman ve hikayeleri ile değil "Objektif" ana başlığı altında toplanan fikir ve siyaset yazılarıyla da Türkçenin usta kalemleri arasına girmiş bir insandır. Biz onun sözvarlığının sadece bir cephesini değerlendirebilmiş oluyoruz. Çalışmamızın ikinci bölümü henüz ele almadığımız 15 kitap oluşturan eserlerine uzanacaktır. Tahmin ediyoruz ki çalışma tamamlandığında Peyami Bey'in eserlerinde kullandığı kelime sayısı 20.000 lere yaklaşacaktır. Bu sayı, Safa'nın çağdaşları olan Tanpınar ve Yahya Kemal'in de içinde yer aldığı 1950'ler Türkçesinin dil ve üslup seviyesini gösteren bir değer ifade etmektedir. Günümüzdeki yazar veya şairlerin kullandığı kelime sayısının 10.000'e yaklaşıp yaklaşmadığı konusu ise merakımızı çekecek kadar hepimizi düşündürmelidir. Peyami Safa'nın kelime kadrosunda Türkçe asıllı kelimelerin yanı sıra köken itibariyle Osmanlı Türkçesi alt başlığı altında değerlendirilebilecek kelimeler de önemli yekun tutmaktadır. Biz bu tarz kelimeleri ; a.Bugün için yaşamaya devam edenler, b.Belli bir kültür seviyesindekiler tarafından ancak anlaşılabilen ve c. Kullanımdan düşmüş olanlar diye üç grupta inceleyebiliriz. Ayrıca yazarın çalışkanlık ve kültürünü ve dış dünyaya açıklığını da temsil eden Fransızca veya Batı kaynaklı kelimeleri de bir liste halinde vermeye çalıştık. Gördük ki yazarımız, romanlarında geçen 15.000 civarındaki kelimenin yüzde 85'inde halkın kolaylıkla anlayabileceği mertebede bir Türkçe kullanmıştır. Belki bunların yüzde 10' u ortalama aydınlar tarafından yüzde 5' i de ancak ihtisas erbabı tarafından anlaşılabilir durumdadır. Bir yazarın Türkçesinin gücü ve seviyesi biraz da kullandığı kelimelerin millete mal oluşuyla ölçülebilir. Peyami Safa bu bakımdan milli dilden kopmadan aydın olabilmenin de yirminci asıdaki temsilcilerinden biridir. Şair ve yazarların sözvarlığı, dilin zenginliğinin tespitinde önemli ölçülerden biridir. Çünkü onlar, milletin diline kendi kişiliklerini ve sanatkarlık üslubunu katarlar. Herkesin dili onlarda özel bir söyleyiş kazanır. Onlar herkes gibi olmanın kendilerine has tarafını temsil ederler. Bu bakımdan şair ve yazarların dili kullanış tarzlarının ve söz dağarcıklarının metinler taranarak ortaya konulması, bazı ipuçları bulmak noktasında denenen çalışmalar arasındadır. Bin üç yüz yıldan fazla bir zamandan beri yazı dili olan Türkçe'nin "sıradağlar içinde zirveler" olan büyük şair ve yazarlarının söz varlıklarının bilinmesi kültür tarihimiz için bir ihtiyaçtır.Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig'inde kaç kelime kullanmıştır? Hangi manalara açılmıştır, kelime grupları ne tarzdadır, bilinmelidir. Mesela, ünlü Divan şairi Fuzuli'nin ayrıntılı sözlüğünde kelimelere hakimiyeti örnekli olarak takip edilebilmelidir. Dilbilgisi çalışmalarının, ses ve şekil incelemelerinin yanı sıra, kelime serveti cümle ve ifade kalıpları yönünde de gelişmesi gerekir. Hem tarihi hem da yakın dönem eserlerini bu açılardan incelemeye ihtiyaç vardır. Bir taraftan her yüzyıla ait söz varlığı ortaya konulurken, diğer taraftan şair ve yazarların özel sözlükleri ve üslup özelliklerini yansıtıcı ifade kalıplarını değerlendirecek çalışmalara gidilmesi beklenmeli, bu yoldaki gayretler ilgi görmelidir. Biz "Şair ve Yazar Sözlükleri"nin ve onlara ait analitik dizinlerin büyük önem arz ettiğini düşünüyoruz. Doğan Aksan'a göre "Bir sanatçının, bir yazar, ozan ya da düşünürün yapıtlarında geçen ögeleri toplayan sözlükler; hem dil incelemeleri hem de yazın/edebiyat çalışmaları açısından önemlidir; sanatçının kişiliğini, ilgi alanını önem verdiği kavramları yansıttığı kadar, dil içinde kendi kullandığı sözvarlığını belirlemesi dolayısıyla da yararlıdır. Bu tür yapıtların Batıda yayımlanmış pek çok örneği vardır''. Bu tür sözlükleri yapmak zordur. Fakat bilgisayar programları, yolu kısaltacak imkanlar sunmaktadır. Tarayıcılardan geçirilecek eserlerin dizinlerini, sözlüklerini ve kelime gruplarını alfabetik sırayla, geçiş yerlerini de belirleyerek ortaya koymak mümkün olmaktadır. Üniversitelerimizin ilgili bölümlerinde, lisans ve yüksek lisans seviyesinde bu çalışmalara girilebileceği gibi ileri seviyede karşılaştırmalı çalışmalarla doktora tezi yaptırılması, Türkçeye hizmetin yeni bir yolu olabilir. Peyami Safa Sözlüğüne Doğru İlk Adımlar: Peyami Safa'nın 12 eserine dayandık. Bu kitaplardan hazırlanan dizinlerden 15.427 kelimeye ulaşıldı. Tekrarlar çıkınca toplam kelime sayısı .tür. Bu sonuç; şimdiye kadar dizinlerini yaptırdığımız ve söz varlığını incelediğimiz yazar ve şairler içinde 24 000 kelimeyle Tanpınar başta gelmektedir. (16.000) kelimelik dizini ve sözlüğü olan Yahya Kemal'den sonra Refik Halit (14.000),, A.N.Asya (12.000), C.Meriç (12.000), N.Fazıl (12.000), M.Akif (13.000), Sait Faik (11.000) kelimeden oluşan söz varlıkları ile dikkat çekmektedirler. Sadece şairlerin kullandığı kelime sayısı ise belki şiirin bu k adar açılmaya fırsat vermemesi yüzünden 4 ile 8 bin arasında kalmaktadır. Nefi (4.500), Karacaoğlan (3.600), Aşık Veysel (3700), Yunus Emre (5.000), Fuzuli 5.500, Baki (5.500), Nedim (7.000), Ş. Galip (7.500), M. Akif (10.000), Y. Kemal sadece şiirlerinde (5500) gibi. Peyami Safa'nın on bir binin üzerindeki söz dağarcığının iki binden fazlası özel isimdir. Kalan on bin kelime ise, yazarın yaşadığı dönemdeki Türkçesinin fikri gücünü temsil etmektedir. Bu kelimelerin ℅44'ü Türkçe asıllı , ℅35'ten fazlası da Türkçeleşmiş kelimelerden oluşmaktadır. Yani yazarımız, %80 nispetinde, günümüz aydınları tarafından rahatlıkla anlaşılabilecek bir söz varlığına sahiptir. Bu kelimelerin ancak ℅10 ile 15'inin yabancılığı, anlaşılma zorluğu ve uzmanlık gerektirdiği düşünülebilir ki, yadırganamaz. Her dilde bu sınır olmazsa yazar ve şairin bir üst dili temsil ettiği dikkate alınmamış olur. Kısacası Gökalp, kullandığı dil ve üslup itibariyle günümüz okur-yazarlarınca rahat anlaşılabilir bir edebi şahsiyettir. Safa'nın romanlarında, öncelik verdiği ve sıklık sayısı bakımından ön sırada gelen ilk 500 kelimede fikir yapısının da ipuçlarını sunmaktadır. Bu kelimeler içinde soyut (mücerret, fikri) özellikte olanlar ℅37 (183), somut (müşahhas, maddi) olanlar ℅27 (143), fiiller ℅ 9 (41), edat-zarf ve zamirler ℅16 (81), özel isimler ℅8 (52) lik bir nispet oluşturmaktadır. Sunduğumuz sayısal veriler, yazarın bir hareket üslubu değil düşünce üslubuna sahip olduğunun ifadesidir. Kullanılan sözvarlığı Peyami Safa'nın romanlarındaki dünya görüşünün izlerini taşır. Peyami Safa'nın romanlarındaki ilk yüz kelimenin sıklık sayıları ise aşağıdadır: bir 25293, ve 12910, bu 12420, o 10710, DE- 10293, ben 8103, OL- 7718, iç 6742, ET - 6701, GEL- 5661, sen 4134, fakat 4051, göz 3755, gibi 3702, kadar 3597, KALDIR- 3594, İSTE- 3423, sonra 3415, değil 3040, daha 2941, şey 2812, baş 2768, BİL- 2560, kadın 2502, GİT- 2483, var 2399, çok 2379, el 2376, VER- 2372, SÖYLE- 2356, hiç 2360, yüz 2078, bütün1982, doğru 1981, kız 1974, iki 1968, oda 1910, yok1862, ÇIK- 1808, Cemile 1805, her 1798, yer 1773, siz 1768, ses 1765, üst 1726, DOĞ-1664, GÖR- 1625, şimdi 1661, AL- 1621, YAP- 1595, ev 1585, DÜŞÜN- 1553, kapı 1547, gün 1535, zaman 1504, SOR- 1488, ara 1472, büyük 1445, hanım 1440, hal 1385, böyle 1369, başka 1365, gece 1347, ön 1312, yalnız 1217, OTUR- 1204, baba 1194, biz 1183, BAŞLA- 1166, en 1164, ile 1155, YÜRÜ- 1089, diye 1080, bile 1057, hep 1069, iyi 1060, nasıl 1018, Pervin 1011, çare 1009, KALK- 1003, cevap 1001, arka 989, şu 971, Nihad 966, öyle 956, anne 949, GEÇ- 941, aşık 940, BIRAK- 938, evvel 935, yan,930, Selim 925. Yukarıdaki kelimelerin % 55'i isim-zamir-sıfat-zarf, % 25'i fiil, % 15'i edatlardan, % 5'i de özel isimlerden oluşmaktadır. Bu isim ve fiil ağırlıklı bir düşünce, hayat ve hareket üslubudur. Romanların, hayat kadar insana, nesnelere ve onun soyut ve somut tezahürlerine dönük bir kelime kadrosu arz etmesi gayet tabiidir.Sözün özü; şair ve yazarların fikir ve duygu dünyalarını anlatmada kullandıkları kelime sayısı, kelimelerin sıklık dereceleri, bunların metin içindeki özel anlamları ve kelime gruplarının dağılım özelliklerinin bilinmesi, dil incelemeleri bakımından önem arz etmektedir. Böyle bir tespit, söz varlığının tamamı dikkate alınarak birçok şair ve yazar için de yapılabilir. Bu tarz tasniflerle her devrin şair ve yazarlarının genel kelimeler tablosunun yanı sıra ortak kelime ve kavramlarını belirleme imkanı da bulunabilecektir.