Öğretmenler çok yattı çalışsınlar diyenler de var demeyenler de . Sanki öğretmeler görevden kaçıyormuş gibi.. Öğretmenler mi çıkardı sanki bu Covid- 19’u…

OKULLAR AÇILIRSA NE OLUR? Tatil bitiyor ve yapılan açıklamalara göre 31 Ağustos'ta okullar açılacak. Herkes gezdi, tozdu. Ayçiçeği ve lavanta tarlalarında boy boy fotoğraflar çektirip paylaştık sosyal medyada. Hele Kurban Bayramı'nda o sahillerin hali neydi öyle? Sanırım daha önceleri denizi hiç girmeyen birçok kişi bu bayram tatilinde denize koştu. Sayın Bakanımız "Okullar açılmasın."demek; maskesiz sokağa çıkmak,mesafesiz yaşamak ve hiçbir tedbiri umursanmamak kadar basit. Dışarıya adım atan hekes, 18 milyon öğrencinin sorumluluğunu omzunda hissetmek zorunda.Lütfen,tedbir alalım." diyor ama dinleyen kim. Gözlemlediğimiz gibi Sayın Milli Eğitim Bakanı ve Sağlık Bakanı kaç aydır bu millete hijyen, maske ve sosyal mesafeyi öğretme konusunda zorluk yaşıyorlar. Sanırım öğretmenlerimizin işinin ne kadar zor olduğunu onlar da anlamışlardır bu süreçte. İnsana laf anlatmak deveye hendek anlatmak misali. Şimdi gündem: Okullar açılsın mı açılmasın mı? Herkes tartışıyor. Bilen de söz söylüyor bilmeyen de .Öğretmenler çok yattı çalışsınlar diyenler de var demeyenler de . Sanki öğretmeler görevden kaçıyormuş gibi.. Öğretmenler mi çıkardı sanki bu Covid- 19'u. Her neyse şimdi biz gelelim esas konumuza. Bilim kurulu üyeleri olan profesörler her gün ayrı bir kanalda konuşuyor, çoğu okullar açılırsa korona çok artar, sakıncalıdır diyor. Yani anlayacağınız kafalar karışık. Yetkililer ise sürekli önlem paketleri hazırlıyorlar. Okullar bunlara uyacak deniyor iyi niyetle. Hepsi çok güzel, keşke olsa uygulanabilse diyorum. Hayırlısı, yaşayalım görelim. Bu arada şunları da unutmayalım.Tuvaletlere hijyen amaçlı sabun koysanız kaybolur anında, sıvı sabun doldurursunuz içine tükürür çocuklar. Tuvaletlere maşrapa koyarsınız içine idrarını yapar çocuklar. Yetmez pet şişeye idrarını yapar sonrada tuvaletin deliğine atarlar şaka niyetine çocuklar. Okul yetkilileri okul ortamında meydana gelen kirlenmeleri temizlemekle uğraşır, para harcarlar. Her zaman olduğu gibi çocuklar muslukları tekmelemekten geri kalmazlar. Birine kızıp sınıf kapısını tekmeler kapıyı içe göçertirler. Sınıf çöplerine işerler bir güzel .Sınıfa idrara kokusu siner. Çöplerin yeri zaten sıra altlarıdır. Bu çok temiz çocuklar bir de sınıfların pis olduğundan, temizlenmediğinden şikayet ederler. Aidat ödemezler, devlet veriyor ya diye efelenirler bir de. Şimdi gelelim sonuca. Birincisi şartlar kesinlikle müsait değil. İkincisi bu nesle esaslı bir aile eğitimi verilmediği sürece hijyen konusunda verim alamazsınız. Önce evde temizliği ögreteceksiniz evladınıza. Maske konusu zaten hak getire. Maskeyi kim temiz kullanacak ya da her gün kim yeni bir maske takıp gelecek okula? Hapşırma, öksürme bile el kapamadan yapılırken arzu edilen hijyen kurallarına uymak... Ne desem bilmem ki? Hadi hayırlısı açalım da görelim bakalım. Ben de utanırım belki yazdıklarımdan.