NEVESTA, Arnavut kına gecesi

NEVESTA Havalar ısınmaya başladığından beri özellikle haftasonları heryerde bir müzik sesi, dolup taşan kuaför salonları, şık giyinmiş insanlar, süslü gelin arabaları almış başını gidiyor. Bu işleri organize eden bir sürü işyerleri açılmış. İyi de olmuş bence! Düğün sahibinin bir nebze de olsa yükü hafiflemiş. Gidip bir organizasyon şirketi ile anlaşıyorsun herşeyle onlar ilgileniyor. Bir sürü değişik konsepte şahit oldum. Özellikle kına gecelerinde. Bu sektörde rekabet fazla olduğundan sürekli yeni fikirler üretmişler. Ama farkettim ki ne kadar yenilikler gelse de bizim arnavut kına gecelerimiz eski geleneklere bağlı olarak hiç değişmemiş. Ve bir şirketin organize etmesine asla ihtiyaç duymamış. Çünkü zaten oturmuş bir alışkanlık var ve bunun üzerine yoğunlaşılıp aynı tas aynı hamam devam ediliyor. Bence çok da güzel oluyor. Ben baba tarafından yarı Arnavut olduğum için bu hafta size bir arnavut kına gecesinden bahsetmek istedim. Trakya civarında fazla arnavuta rastlanmadığından bu kına geceleri de yapılmıyor doğal olarak. Arnavut bir kızı gelin olarak alıyorsanız eğer, kına gecesinde en az 7-8 çeşit kıyafet almayı da göze alacaksınız. Çünkü kına boyunca gelin hanım bunları belirli aralıklarla sırasıyla giyecek. Damat tarafı arnavut değilse ´´anlayış´´ gösterip o kadar fazla kına kıyafeti istenmiyor. Bu tüyoyu da burada vereyim. Her kıyafet değişiminde kızımız öncellikle müstakbel kayınvalidesinin, annesinin ve aile büyüklerinin ellerini öper. Bu saygı gösterisidir. Kıyafetler öyle sade ve basit değildir. Ne kadar ağır, gösterişli, allı, pullu kumaş varsa onlardan dikilir. Hepsinin aynı renkte örülmüş özel mendilleri vardır. Bu mendiller halay çekerken gelinlerin ellerinde olur, kıyafetleri tamamlayan aksesuarlardan biridir. Saçlar son derece havalı, kocaman topuz yapılmış ne kadar süslü toka taç varsa üstüne yerleştirilmiştir. Misafir olarak katılan ve geçen 1 sene içinde evlenmiş olan gelinlerde varsa onlar da yanlarında yedek kıyafetler getirirler ve kınası olan gelin üzerini değiştirdikçe onlar da değiştirirler, yeni gelin ile beraber kayınvalidelerinin ve annelerinin ellerini öperler. Kayınvalideler de gururla ´Nevesta´larını seyrederler. Ne kadar altın, inci, vs. takılar varsa hepsi takılır. Salonda bulunan gelinlerin altınları bir araya toplansa küçük bir kuyumcu açılabilir. O derece yani! Arnavut gelinlerin yüzlerinde, yanaklarda ve alında yapıştırma denilen süsler olur. Bunları sadece evliler ve nişanlılar takabilirmiş. Yani ben sahipliyim anlamına gelirmiş. Bekar olan genç kızlar yapıştırma takmıyor. Sebebi ise evlenme çağına gelmiş erkek annesi hanımlar kendilerine gelin seçebilsin diye. Gerçi günümüz gençleri bende dahil bunlara ne kadar uyar bilinmez. Ama adetler hala devam ediyor. Bütün bunlar sadece kadınlar için ayrılmış bir salonda olur. Dışarıdan erkek girmesi yasaktır. Video çeken, şarkı söyleyenlerin hepsi erkek olsa da kurallarına bağlıdırlar. Benim en sevdiğim kısım ise arnavut şalvarlarının giyildiği kına yakma törenidir. Bütün gelinler şalvarlarını giyer. Renk cümbüşü bir görsellik olur. Defalarca gördüğüm halde seyretmekten hala çok zevk alırım. Özel bir müziği vardır. Halay başlamadan önce şalvarlarıyla halaya katılan gelinlerin ´Nevesta!´ deniyor bu arada... Eşlerinin isimlerini sırasıyla müzisyenin önüne kağıda yazılarak verilir. Ve halay başlar. Müzisyen şarkıyı söyledikçe ´Annem beni vermiş--burada erkeğin adını söyler-- Misal: Osman ağaya!´ dedikçe eşinin ismi söylenen nevesta halaydan ayrılıp kayınvalidesinin önüne gider ve ´´Temenna´´ dedikleri yere kadar eğilerek yapılan özel selamlama hareketini yapar. Sonra kayınvalidesinin elini 3 defa saygıyla öper ve halaydaki yerine döner. Bu halaydaki bütün gelinler temennasını yapana kadar devam eder. Sonra kına kısmına geçilir. Bu kısımda diğer kınalardan çok da farklı bir şey yoktur. Yine kına havasını söyleyerek, gelinin etrafında ellerde mumlarda dönülür, yine kayınvalide gelinin eline kınanın üzerine altını yerleştirir. Kına işlemi bitince gelin sandalyesiyle havaya kaldırılır ve damat bey gelir gelini kaçırır. Tabi kaçırmadan önce gelinin arkadaşlarını ikna etmek için elini cebine atması gerekir. Sonrasında kına bitene kadar halay devam eder ve herkes biraz mutlu, biraz yorgun olarak evlerine dağılır. Onlar adet üzeri kına gecesini en güzel şekilde yapmışlardır ve artık erkek tarafına düğün olayı devredilmiştir. İster arnavut olsun ister olmasın düğünü erkek tarafı organize eder. Trakya tarafında bu adetler bilinmediğinden biz temennayı damat bey için yaptırırız. Gelin alma olayında gelini vermemek için yapılan pazarlık gelin arabasının önünü kesmek vs. düğünün en tatlı kısımları bence. Tabi bütün hazırlıkları, yorgunlukları, düğün sahipleri yaşıyor ve bizlere gidip sadece eğlenmek kalıyor. Daha bir çok kınaya ve düğüne katılabilmek dileği ile yeni evlenen çiftlere mutluluklar. ElifCe