Entellektüellik konusu tartışmalı bir konu. Birinci tartışma aydın mı, entelektüel mi hangisi daha yukarıda.

Entellektüellik konusu tartışmalı bir konu. Birinci tartışma aydın mı, entellektüel mi hangisi daha yukarıda. Tartışmaların çoğunda çok okuyarak araştırarak aydın olunabileceğini fakat entellektül olabilmek için nesiller boyu süren bir birikimden bahsedilmektedir. Yine entellektüel denilince biri yerli, diğeri de yabancı olmak üzere iki düşünce adamı aklıma gelmektedir. Yabancılardan Nietzche entellektüel olabilmenin yollarını şöyle anlatmaktadır. "gerçek bir entellektüel olmak için üç üniversite bitirmek lazım, ama birini dedeniz, birini babanız, birini de siz bitireceksiniz" demiştir. Gerçek bir zengin olabilmek için de, sizden önce çok sayıda zengin nesil lazım.Para çok güzel. Ama hazmedilmiş eski para, çok ama çok daha güzel diyerek üç nesil boyunca bilginin ve geliştirilerek biriktirilen erdemli davranışlarla entelektüel olunabileceğini vurgulamaktadır. Bizim yerli düşünürlerimizden de entelektüelliye en fazla yakıştırılan Cemil MERİÇ tir.Cemil Meriç dar kalıpların girdaplarında kaybolmadı, zihnine sınır koymadı.ilmi derinliği çok fazla olan bir yazarımızdır. Cemil Meriç ne olmak istediğini şöyle ifade etmektedir. Bir çağın vicdanı olmak isterdim, bir çağın daha doğrusu bir ülkenin, idrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak isterdim. Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü̈ olmak isterdim, kelimeden, sevgiden bir köprü̈. Düşünce yazmadaki amacının da; Yazarı okuyucudan ayıran bütün engelleri yıkmak, sesimi bütün hiziplere duyurmak. Şuurun, tarihin, ilmin sesini. Öyle bir ifade yaratmak istiyorum ki, Türk insanının uyuyan şuuruna bir alev mızrak gibi saplansın. Sanatla düşünceyi kaynaştıran, İsrafil'in suru kadar heybetli bir dil, dilim olsun isterim, diyordu. Böylece entelektüellikle kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra bir entellektüellik hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben Entellektüel Olmak İstiyorum(Hikaye-Alıntı) "Üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, "Ne olmak istiyorsun? "dedi. "Entellektüel olmak istiyorum." dedim. "Senden entelektüel olmaz" dedi. Şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla; "Dersinizi geçmeme rağmen sürekli dersiniz deyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?" dedim. "Senden Entellektüel olmaz" dedi. Çok kızmıştım! "Doç. tezlerin konularını bile ben öneriyorum" dedim. Prof. gülümseyerek geriye yaslandı. "Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince, sana entelektüel olamazsın dediğimde, bana bir Entellektüel gibi "Niçin olmaz?" diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil, davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az üç kuşak ailesinin okuması gerekir. Okulun önüne bak. Hepsi son model araç dolu ve hocalara ait. Her sene model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı? Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o unvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez.Entel feodal köylülere artık diploma ve unvan da yetmez, tıpkı paranın yetmediği gibi.