TEKİRDAĞ TÜRK EĞİTİM-SEN ŞUBESİ ORTAÖĞRETİM KURUMLARINA YERLEŞTİRME YÖNERGESİ VE SINAVLA ÖĞRENCİ ALACAK ORTAÖĞRETİM KURUMLARINA İLİŞKİN MERKEZÎ SINAV BAŞVURU VE UYGULAMA KILAVUZU DEĞERLENDİRME RAPORU Geleceğimizin teminatı, gözümüzün bebeği kadar kıymetli olan sevgili çocuklarımızın geleceğini doğrudan etkileyecek olan, başta ortaokulda öğrenim gören öğrencilerin velileri olmak üzere toplumun tüm kesimlerini yakından ilgilendiren ortaokuldan liselere geçiş uygulaması konusunda köklü değişikliklere gidilmiş, gerekçeleri ve doğuracağı sonuçlar düşünülüp hesaplanmadan son derece önemli kararlar yangından mal kaçırırcasına alınıp süratle uygulamaya konulmuştur. Eğitim ve öğretim gibi toplumun her kesimini doğrudan ilgilendiren son derece önemli bir konuda, eğitimcilerin ve eğitim paydaşlarının çağdaş, demokratik ve bilimsel yöntemlerle kılı kırk yararcasına, bin defa ölçüp bir defa biçmek suretiyle kararlar alması gerekirken bilimsellikten uzak, siyasi ve popülist bir anlayışla ?TEOG kaldırılmalıdır? şeklinde bir çıkışla ülkemiz eğitimde bilinmezliklerle dolu bir kaos ortamına sürüklenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı  bu çıkışı emir telakki etmiş, hemen hazırlıklara başlamıştır. Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan ilk açıklamalar ve alınan ilk kararlar Bakanlığın bu konuda ne kadar hazırlıksız yakalandığını açıkça ortaya koymuştur. Kervan yolda düzülür atasözüne uygun olarak alınan kararlarda sürekli değişikliklere gidilmiş, her yeni düzenleme ile zihinlerdeki soru işaretlerine yenileri eklenmiştir. Başta öğrenci velileri olmak üzere toplumun tüm kesimleri özellikle sınavsız öğrenci alacak liselere kayıt sisteminin nasıl uygulanacağını, 8. sınıf öğrencilerinin hangi kriterlere göre liselere yerleştirileceğini anlayabilmiş değildir. Veliler ve öğrenciler ?Herkes adresine en yakın okula yerleştirilecek, kimse tercih etmediği bir liseye gitmek zorunda bırakılmayacak.? şeklindeki uygulanması imkansız ve hiçbir dayanağı olmayan bir vaade odaklanmış durumdadır. Gerçeğin böyle olmadığı, yerleştirme sonuçları açıklanınca aynı sokakta, aynı sitede, hatta aynı apartmanda oturan iki aileden birinin öğrencisinin yerleştiği okula diğerinin çocuğu yerleşemediğinde anlaşılacaktır. Bu nedenle 2018-2019 Eğitim ve Öğretim Yılı belirsizliklere, kaosa ve sancılara gebedir. Türkiye Kamu Sen olarak 26.03.2018 tarihli Ortaöğretime Geçiş Yönergesini ve 10.04.2018 tarihli Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezî Sınav Başvuru ve Uygulama Kılavuzu ve ekindeki sınavla öğrenci alacak okullar listesini bir eğitimci hassasiyetiyle büyük bir dikkatle inceledik ve vardığımız sonuçları yetkililer, sivil toplum kuruluşları ve kamuoyu ile paylaşmayı bir görev ve sorumluluk olarak kabul ediyoruz. Bu bağlamda; 1-    Öğrencileri sınav stresinden, velileri de külfetten kurtarmak iddiasıyla hayata geçirilen bu uygulama daha şimdiden bu iddiaların tam tersi sonuçlar ortaya çıkarmıştır. ?Sınava girme zorunluluğu yoktur, dileyen girmeyebilir? açıklamasına rağmen öğrencilerin neredeyse tamamına yakın kısmı sınav başvurusunda bulunmuştur. Bu durum TEOG´un kaldırılma gerekçeleri ile çelişen bir durumu ortaya çıkarmaktadır. 8. sınıf  öğrencilerinin büyük bir çoğunluğu yüzde onluk dilimde yer alabilmek için kıyasıya bir yarış içine gireceklerdir. İmkan ve fırsat eşitsizlikleri sınavın sonuçlarında çok önemli rol oynayacaktır. 2-     Bakanlıkça açıklanan örnek sorular ve yapılan açıklamalar sınavın zorluk derecesinin oldukça yüksek olacağını ve ancak yüzde onluk kesimin sınavla öğrenci alan okullara yerleştirileceğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu durum öğrencilerdeki ve velilerdeki kaygıyı azaltmak yerine artırmıştır. Okullardaki destekleme ve yetiştirme kurslarının yetersiz ve hatta başarısız olması sebebiyle aileler kısıtlı bütçelerinden özel derslere ve kurslara büyük kaynaklar ayırmaktadır. 3-    Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezî Sınav Başvuru ve Uygulama Kılavuzunun Genel Açıklamalar kısmında sınavın 2 Haziran 2018 tarihinde, aynı gün sözel ve sayısal olmak üzere iki bölüm halinde uygulanacağı, öğrencilere toplamda 90 soru sorulacağı ve 135 dakika süre verileceği belirtilmektedir. Oysa büyük övgülerle hayata geçirilen sonra da sövgülerle kaldırılarak çöpe atılan TEOG bile öğrencileri bu kadar strese sokmamıştır. Bakanlık bu uygulamasıyla LGS, SBS ve OKS´ye yeniden dönüş yapmış, öğrenci ve velilerin kaygılarını azaltmak yerine katlayarak artırmıştır. Türlü eleştirilerle bir gecede kaldırılan TEOG´da öğrenciler kendi okul ve sınıflarında iki günde altı oturum halinde ve arada teneffüsler olacak şekilde dönem içindeki yazılı yoklamalar gibi sınava tabi tutulurken ve bu yolla öğrencilerin sınav stresi minimum düzeye indirilmişken 2 Haziran 2018 Cumartesi günü çocuklarımız farklı okulların kapısında aileleriyle birlikte sınava yetişme telaşı yaşayacaklar, kendileri içeride, aileleri de dışarıda stres terleri dökeceklerdir. 4-    Kılavuzun 13. sayfasında yer alan Tablo 2´de alt testler ve testlerin ağırlık katsayıları belirtilirken Türkçe haricindeki sözel testlerin ağırlık katsayısı 1 olarak, sayısal testlerin ağırlık katsayısı ise 4 olarak belirlenmiştir. Bu durum özellikle Sosyal Bilimler Liseleri, Anadolu liseleri ve hatta Anadolu İmam Hatip Liselerini tercih edecek eşit ağırlık ve sözel karakteri taşıyan öğrencilerin aleyhine olacak, fırsat ve imkan eşitsizliğine yol açacaktır. Açıkça belirtmek gerekirse bu sınav yüzde onluk dilimdeki öğrencileri seçmek yerine yüzde birlik dilime girecek Fen Lisesi öğrencilerini seçme amacına yönelik olarak hazırlanmış bir sınavdır. 5-    Kılavuzun ekinde yer alan sınavla öğrenci alacak okullar listesi incelendiğinde ülke genelinde ve iller özelinde yaklaşık yüzde on oranındaki öğrencilerin sınavlı okullara girebileceği görülmektedir. Kaldı ki bu durum başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere yetkililerce defalarca vurgulanmıştır. Bu durumda ülke genelinde yaklaşık 120.000 öğrenci sınavlı okullara girebilecektir. Listede ağırlıklı olarak Fen Liseleri, Anadolu İmam Hatip Liseleri ve Sosyal Bilimler Liseleri yer almaktadır. Çok sayıda ilde sınavla öğrenci alan Anadolu Lisesi bulunmadığı görülmektedir. Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri ise sadece birer şube ile listede sembolik ve göstermelik olarak yer alabilmiştir. Sınavla öğrenci alacak okullar belirlenirken tüm okul türlerinin dahil olduğu yüzde onluk oran belirlemek yerine akademik liseler için (Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi)  ayrıca yüzde ondan az olmamak üzere makul bir oranın belirlenmesi daha doğru olacak ve çocuğunu bu liselerde okutmak isteyen velilere daha geniş imkanlar sunulmuş olacaktır. Tercihlerin özellikle akademik liselerde yoğunlaştığı görüldüğünde yapılan bu yanlış planlamanın olumsuz sonuçları açıkça görülecektir. 6-    Sınavla öğrenci alacak okullar listesinde yer alan ilimiz okullarına baktığımızda toplamda 1380 öğrencinin sınavlı okullara yerleştirileceğini görmekteyiz. Bu öğrencilerin okul türlerine dağılımı ve oranları ise şu şekildedir:                3 Fen Lisesinde toplamda 12 şubede 360 öğrenci, %26,08                1 Sosyal Bilimler Lisesinde 4 şubede 120 öğrenci, %08,69                2 Anadolu Lisesinde toplamda 14 şubede 420 öğrenci, %30,43                3 Anadolu İmam Hatip Lisesinde toplamda 8 şubede 240 öğrenci, %17,39                5 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde toplamda 8 şubede 240 öğrenci %17,39 7-    İlimizde sınavla öğrenci alacak Anadolu Liselerine baktığımızda Süleymanpaşa ilçemizde 2 Anadolu Lisesinin yer aldığını, nüfus yoğunluğunun il nüfusunun neredeyse yarısına karşılık geldiği Çorlu ve Çerkezköy ilçelerinde ise hiçbir Anadolu Lisesinin yer almadığını görmekteyiz. Süleymanpaşa´daki Anadolu Liselerinin sadece il genelinden değil ülke genelinden de öğrenci alacağı düşünüldüğünde sosyal ve ekonomik açıdan bunun doğuracağı olumsuz sonuçlar gözden uzak tutulmamalıdır. 8-     26.03.2018 tarihli Ortaöğretime Geçiş Yönergesini incelediğimizde 8. maddede öğrencilerin merkezi sınav puanı ile öğrenci alan okulların belirlenen kontenjanlarına, puan üstünlüğüne göre, tercihleri doğrultusunda yerleştirileceğini görüyoruz. Aynı Yönergenin 9. maddesinde ise sınavsız öğrenci alan okullara yerleştirme işleminin il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerince belirlenen ortaöğretim kayıt alanları içindeki sınavsız öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına belirlenen kontenjanlara göre yapılacağı belirtilmektedir. Yerel yerleştirme, ortaöğretim kayıt alanı, okulların türü, okulların kontenjanı, okulların bulundukları yer, okulların pansiyon durumu ile öğrencilerin ikamet adresleri, öğrencilerin okullarda bulunuşlukları, tercihler, okul başarı puanları, devam-devamsızlık ve yaş gibi kriterler göz önünde bulundurularak yapılır, denmektedir. 9-     Ortaöğretime Geçiş Yönergesinde sınavsız okullara yerleştirme işlemlerinde dikkate alınacak kriterler belirtilmiş ancak bu kriterlerin nasıl ve hangi önceliğe göre değerlendirileceğinden söz edilmemiştir. Kaldı ki bu kriterler sınava yaklaşık iki ay kala açıklanmış, öğrenci ve veliler bir oldu bitti ile karşı karşıya bırakılmıştır. Öğrencilerin ve velilerin kafaları alabildiğine karışıktır. Birçok veli tercih edecekleri okullara yakın adreslere taşınabilme telaşındadır. 10-           Okulda bulunuşluk kriterinden öğrencinin ortaokulda öğrenim gördüğü sürenin kastedildiği ve aynı ortaokulda daha uzun süre öğrenim gören öğrencinin diğer öğrencilere göre daha avantajlı olacağı anlaşılmaktadır. Görevi veya işi nedeniyle çocuğunun ortaokulunu değiştirmek zorunda kalan veliler bu kriterle cezalandırılmaktadır. Bu durum fırsat ve imkan eşitliği ilkesine aykırıdır. 11-           Okul başarı puanı kriteri ile şişirilmiş puanlarla gündemde olan özel ortaokul öğrencileri kayırılmış, devlet ortaokullarında öğrenim gören öğrenciler ise adeta cezalandırılmıştır. Devlet ortaokullarında görev yapan ve objektif ölçme değerlendirme yapan öğretmenler bu kriterle açık hedef haline getirilmiştir. 12-           Devam devamsızlık kriteri de sağlıklı bir kriter olarak görülmemektedir. Kaldı ki sınava iki ay kala açıklanan bu kriterle öğrenci ve velilerin bu kriterin avantajlarından yararlanabilmesinin önü kapatılmıştır. Devamsızlığın çok fazla irdelenmediği temel eğitim okullarında devam devamsızlık kriterinin son anda belirlenmesi bir oldu bittiden başka bir anlam taşımamaktadır. Velilerin bu kriterden ders yılı başında haberdar olmamaları çocuklarının devamsızlığı konusunda tedbir alabilme haklarının açıkça ellerinden alınmasıdır. 13-           Çocuğu tercih ettiği bir Anadolu Lisesine yerleşemeyen veliler diğer okul türlerini de tercih etmek zorunda bırakılacağından çocuğunu göndermek istemeyecekleri  bir okul dayatmasıyla karşı karşıya kalacaklardır. Bu durumdaki veliye çocuğunu bir özel okula göndermekten başka seçenek kalmamaktadır. Bu durum da eğitimde fırsat ve imkan eşitliğine açıkça aykırıdır. Özel okul ücretlerini karşılayamayacak durumda olan velilerin durumları da sosyal ve ekonomik açıdan değerlendirildiğinde konunun ciddiyeti daha iyi anlaşılacaktır. 14-           Öğrencilerin adresine en yakın okula yerleştirileceği vaadi ve kriterler arasında yer alan adrese yakınlık kriteri de uygulanabilir, eşitlik ve adalet ilkeleriyle bağdaşan bir kriter değildir. İlkokul ve ortaokullarda uygulanan adrese dayalı kayıt uygulamasının nasıl ihlal edildiği de bilinen bir gerçektir. Özel ortaokullar ve İmam Hatip Ortaokulları bu uygulamanın fiilen dışındadır ve her yerden öğrenci alabilmektedir. Bu durumda bu okulları bitiren öğrencilerin liselere yerleştirilmesinde bitirdiği ortaokulun mu yoksa adresinin mi dikkate alınacağı konusu belirsizliğini korumaktadır. Ortaya çıkan fiili durum fırsat ve imkan eşitliği ilkesine açıkça aykırıdır. Sonuç olarak Türkiye Kamu Sen adına Türk Eğitim Sen olarak bir dayatma ve oldu bitti anlayışıyla öğrenci ve velilerin önüne konulan bu uygulamayı yukarıda belirttiğimiz gerekçelerle kabul edilemez olarak görüyoruz. Bir eğitim sendikası olarak eğitim çalışanlarından oluşan komisyonlarımızca Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı ve internet sitesinde yayınladığı dökümanların detaylı bir şekilde incelenmesi sonucunda hazırlanan tespitlerimizi içeren bu raporu kamuoyu ile paylaşmayı sosyal sorumluluk anlayışımızın bir gereği olarak görüyoruz.                                                                                                               Saygılarımızla
Editör: TE Bilisim