DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Arif Kuday´ın, Sivas Katliamı´nın 22. yıldönümünde  bir basın açıklması yaptı. Yaptığı açıklamada  2 Temmuz Madımak Katliamı´nı unutmayacaklarını vurgulayan Kuday, şöyle devam etti: "Bu topraklarda onlarca, yüzlerce, binlerce acıyla tanışmış ülkemiz insanları 2 Temmuz 1993´de yeni bir acıyı daha paylaştı. Bundan tam 22 yıl önce otel görevlileriyle birlikte 35 insanımız, devletin seyirci kaldığı bir katliamda diri diri yakılarak can verdi. Taksim´in, Maraş´ın, Malatya´nın, Çorum´un acıları anılarda tazeliğini yitirmeden vicdanlarımızda tarifsiz bir yara daha açıldı. Üzerinden yıllar geçmesine karşın, diğer politik katliamlarda olduğu gibi Sivas´ta da deliller yok edilmiş, olayın gerçek yönlendiricileri yargı karşısına çıkarılmamış, bir şekilde tutulup yargılananlar kollanmış ve en önemlisi de sanıklar Adalet Bakanlığı yapan bir şahıs tarafından savunulmuşlardır. Bu "insanlığa karşı işlenen suç?un faillerinin bir bölümü zaman aşımı ile kurtarılmış, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan katliam davasının zaman aşımına uğratılmasını "karar hayırlı olsun? ifadeleriyle değerlendirmiştir. Bir katliamın faillerinin aklanmasının toplum için "hayırlı? olacak hiçbir yanı yoktur, olamaz. Toplumumuzun ve insanlığın ihtiyaç duyduğu şey, Sivas Katliamı´nın açığa çıkartılarak gerçek suçluların yargılanmaları ve gerici ırkçılığın, insanlık düşmanı anlayışların tarih karşısında mahkum edilmesidir. Sivas Katliamı bugün hâlâ toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak duruyor! Geçmişi kapatmaya ve unutturmaya çalışmakla değil, onunla yüzleşerek toplumsal barışı sağlayabileceğimiz unutulmamalıdır. Bir an önce yapılması gereken şey Madımak´ın, insanlık suçlarının teşhir edileceği, gericiliğe ve ırkçılığa karşı bir "Utanç Müzesi?nin inşaa edilmesidir. Bölgemizde ırkçı/mezhepçi çatışmalar alevlenirken yangına körükle giden, ülkemizde de ayrımcı politikalarla iç siyasette güç kazanmayı hedefleyen bir yönetim anlayışının Sivas´tan ve benzeri katliamlardan utanmaya gerek duymadığı görülmektedir. Türkiye´yi yönetenler bir an önce hatalarından dönmeli, içeride ve dışarıda çatışmaları derinleştiren, savaşları körükleyen politikalardan vazgeçmelidir. İnsanlık düşmanı gericiliği ve ırkçılığı bir kez daha lanetliyor, yitirdiğimiz canları 21 yıl sonra aynı duygularla anıyoruz. Onları ağıtlarla değil, uğrunda yaşamlarını verdikleri insanlığı, demokrasiyi ve özgürlükleri toplumda egemen kılarak yaşatacağız."
Editör: TE Bilisim