Yapımcılığını Üniversitemiz Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hasan Selçuk ETİ'nin yaptığı; yönetmen ve sunuculuğunu ise Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğr. Gör. Dr. Yıldırım Onur ERDİREN'in üstlendiği 'NKÜ GÜNDEM' programında Prof. Dr. Murat ÖZYAVUZ, geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mutafa ŞENTOP'un teşrifleriyle açılışı gerçekleşen yeni Fakülte Binasına taşındıklarını ifade ederek, açılış töreninin çok güzel geçtiğini söyledi. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mümin ŞAHİN'in de fakültelerine ayrı bir ihtimam gösterdiğini belirten Dekan ÖZYAVUZ, yeni binalarında öğrenci odaklı çok güzel mekanlar oluşturulduğunu, pandemi sürecinden sonra öğrencileri çok güzel bir şekilde karşılayacaklarını söyledi ve "Güzel çalışma alanlarıyla olsun, geniş sınıflarıyla olsun daha kaliteli bir eğitim için çok güzel bir fırsat oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Dekan Prof. Dr. Murat ÖZYAVUZ, Uzaktan eğitimi başarıyla yürüten Üniversitemizde Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi özelinde bu sürecin nasıl gittiğiyle ile ilgili soruyu şöyle yanıtladı: "Uzaktan eğitimde eğitim kapsamımız uzaktan eğitime çok uygun değil esasında. Çünkü birebir eğitim veren bölümlerimiz var; birebir öğrenciyle ilişki kurulması gereken bölümlerimiz var. Ama bu süreç içerisinde, uzaktan eğitim sürecine iyi adapte olduğumuzu düşünüyorum. Uzaktan eğitimlerimiz şuanda devam ediyor. Artık hocalarımız da uzaktan eğitimi nasıl vermeleri gerektiğini çok iyi öğrendiler. Sonuçta hiçbir şey öğrencilerimizin sağlığından önemli değil. Bu şekilde inşallah bu süreci tamamlayacağız." Dekan ÖZYAVUZ, Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi olması sebebiyle sorulan bu bölümde öğrencilere yönelik ne gibi faaliyetler yapıldığı sorusuna "Fakülteyi temsil ettiğim için yönetici olarak Fakültede bölüm ayırt etmiyorum. Bölümümde de ders vermeye de devam ediyorum. Yaklaşık 20-22 saat derse giriyorum. Öğrenciyle olmayı seviyorum zaten. Peyzaj Mimarlığı, pandemi sürecinde öne çıkan bir meslek oldu. Esas çalışma alanı zaten yeşil alanlar, parklar; bunların tasarımları ve planlanması. Bu alanlar pandemiyle birlikte insanların bir anda koştuğu vakit geçirdiği kıymetli alanlar haline geldi esasen. Tersten baktığınızda ise bu virüsün yayıldığı, ortaya çıktığı alanlar olarak da görüldü. Mesleklerin önemleri, ön plana çıkmaları ya da geri plana düşmeleri her dönem, o dönemin koşullarına göre değişiyor. Peyzaj Mimarlığında da bu süreçte böyle bir gelişme yaşandı. Peyzaj Mimarlığı tasarım odaklı bir meslek; ne kadar MF4 puanıyla gelseler de öğrencileri bu süreçte bölüme ve konuya sıcak tutmak çok önemli. Bakmakla görmek arasındaki fark diyoruz ya; bunu bile öğretmek bizim için şuanda çok önemli" şeklinde yanıt verdi. Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesini tercih edecek öğrencilere tavsiyeleri sorulan Prof. Dr. ÖZYAVUZ, "Öncelikle Üniversitenin ne olduğunun, yaptıkları tercihin kendileri ve gelecekleri için ne ifade ettiğinin bilincinde olsunlar. 'Bu bölümü niye okuyacağım? Okuduktan sonra neyi amaçlıyorum?' sorularını düşünmeden bir tercih olduğunu görüyoruz maalesef. Bu yüzden Hocalar olarak hem derslerde zorlanıyoruz, hem de öğrenciyi adapte etmekte zorlanıyoruz. Bu noktada oryantasyona çok önem veriyoruz. Burada genel Üniversite tanıtımı, burslar ve yemekhane tanıtımı şeklinde gerçekleşen temel bir oryantasyon dışında Mesleki Oryantasyon çok önemli. Öğrenci, o bölümün ne iş yaptığını veya o bölümde öğrenciyken neler yapacağını bilmeyebilir. Öğrenciyi buna hazırlamak da gerekebilir ki bunu görüyoruz zaten. Öğrenciyi sıcak tuttuğunuzda, bölüme iyi adapte ettiğinizde bunun devamında bence iyi sonuçlar ortaya çıkar. Yani aslında hedef çok önemli. Çoğu öğrencimizin maalesef hedefi yok. Martin Luther King'in bir sözü var, "Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo'nun resim yaptığı, Beethoven'ın beste yaptığı veya Shakspeare'in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, gökteki ve yerdeki herkes durup 'Burada işini çok iyi yapan bir çöpçü yaşıyormuş' desin..." Siz hedefinizi iyi belirlerseniz eğer, o işin en iyisini yaparsınız. O nedenle de bence öğrencilerde bu bilincin yerleşmesi; yerleşmiyorsa da şayet bizim Hocalar olarak o bilinci yerleştirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. Mezuniyet sonrası iş olanaklarından da bahseden ÖZYAVUZ, "Pandemi gibi süreçler bazı meslekleri ön plana çıkarıyor. Çalışma sahası alternatifli olan meslekler size fırsatlar yaratabiliyor. Böyle olmayan mesleklerde sıkıntı çıkabiliyor, hem iş bulma açısından hem de çalışma alanları açısından. Bu yönden Fakültemizdeki bölümlerin daha şanslı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bütün bölümlerimiz zaten sanatla iç içedir ve sanat hiçbir zaman ölmeyecektir. O nedenle ben mezunlarımızı uzun vadede şanslı görüyorum. Dönemlik bazı iş ve istihdam sıkıntısı olabilir, ama sürdürülebilirlik açısından kesinlikle Fakültemizdeki meslekler ön plana çıkacaktır" dedi. Pandemi döneminde bir çok etkinlik gibi sergilerin de online yapılmaya başlandığı belirtilerek konu hakkında görüşü sorulan Prof. Dr. Murat ÖZYAVUZ, "Böyle kısıtlanmaların yaşandığı zamanlarda sanatçılar için eser üretmeye yönelik bir motivasyon kaynağı oluyor sanal sergiler. Özellikle öğrencilerimiz için deneyim noktasında yararı oluyor. Öğrencinin kendini ifade etmesi, anlatması; Üniversitede bilim dışında bu tip şeyleri de öğrenciye kazandırmak gerekiyor. Faaliyetlerimizin sanal olarak devam ediyor olmasını bu yüzden yabana atmamak gerekiyor. Ayrıca pandemi sürecinde bu kadar kişiyi bir araya toplamak çok zor. Netice itibariyle bu süreçte öğrenilen ve kazanılan tecrübelerle çevrimiçi etkinlikler artık devam eder. Çünkü bize başka avantajlar da kazandırdığını gördük; hem vakit, hem finansal tasarruf gibi faydalarını gördük. Bizim de en son İstiklal Marşı'nın 100. Yılı vesilesiyle bir sanal sergimiz vardı; gayet başarılıydı" dedi. Programda Öğr. Gör. Dr. Yıldırım Onur ERDİREN tarafından, aynı zamanda Üniversitemiz Engelli Öğrenci Koordinatörlüğü de yapan Prof. Dr. Murat ÖZYAVUZ'a Üniversitemizde bu konudaki gelişmeler de soruldu. Prof. Dr. ÖZYAVUZ, "2021 yılı Engelliler Yılı ilan edildi Cumhurbaşkanımız tarafından. Üniversitemiz ise engelli öğrencilere destek ve kolaylık hususunda gerçekten iyi bir yerde. Özellikle YÖK'ün Engelsiz Üniversite Ödülleri kapsamında Sosyal Faaliyetler, Mekanda Erişilebilirlik ve Eğitimde Erişilebilirlik konularında üç bayrak ödülünü alan ender üniversitelerden biriyiz. Bu ödüller tabii ki teşvik edici şeyler ama öğrencilerden gelen geri dönüşlere baktığımızda bir sıkıntı görmüyoruz" dedi. ÖZYAVUZ konuyla ilgili ayrıca "Bizim engelli öğrencilerimizle bir WhatsApp grubumuz var. Onlarla birebir, anında müdahale ederek talep ve sorunlarını çözmeye çalışıyoruz; önerilerini dikkate alıyoruz. O anlamda ben Üniversitemizin gerçekten Engelsiz olduğunu düşünüyorum. Tabii bazı eksikler olabilir ama süreç içerisinde gerek psikolojik destek, gerekse kariyer ve istihdam anlamında bunları da ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. Daha yeni İŞKUR Müdürümüz ile görüştük; onlarla bir çalışma yapacağız inşallah haftaya. Hem bu engelli öğrencilerimizin istihdamı, hem de okul bittikten sonra onların kendi işlerini kurmalarına yönelik hibe programları ve nasıl mali destek alabilirler gibi konularda bir uzmanımız onlara eğitim verecek. Burada temel hedef, devletin sunduğu iş imkanları dışında, kendi yeteneklerine dair potansiyellerini ortaya çıkarmak. İnşallah bu eğitim de onlara fayda sağlar. Bu arada bu çalışmalar benim tek başıma yaptığım bir şey değil; Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Mümin ŞAHİN sağ olsun, bu konuda kapıları her daim açık ve 'Gereken her şey yapılacak' dediği için yapmak istediklerimizde rahatız. Çünkü bu bir kişinin yapacağı bir şey değil. Bütün Daire Başkanları, güvenlik görevlilerimiz dahil, engelli öğrencilerimize sahip çıkıyorlar. Başarıyı getiren zaten bu tutumdur" şeklinde konuştu. "Sanat alanında, Mimarlık alanında akademisyen olmak isteyenlere ne gibi tavsiyeler verirsiniz?" şeklindeki soruyu da Dekan ÖZYAVUZ şöyle yanıtladı: "Akademisyenliğe müthiş bir istek var son dönemde. Dolayısıyla yarışmanız gereken kitle büyük. Bundan dolayı notları yüksek tutmak gerekiyor. Ancak daha önce de dediğim gibi, bunu gerçekten istemek ve hedefe konulduysa o hedefin gereklerini yerine getirmek gerek." Dekan ÖZYAVUZ son olarak lisansüstü bölüm ve programlardan kısaca bahsetti ve "Önemli olan buralarda okuduktan sonra mezunlarımızın vatana ve millete faydalı şeyler vermesi" dedi. Program, Dekan Prof. Dr. Murat ÖZYAVUZ'un "Üniversite bizim evimiz. En çok vakti burada geçiriyoruz. Öğrencilerimiz çocuğumuz gibi oldu. Önemli olan onları doğru yönlendirmek; çünkü kayıtsız kalamıyoruz. Pandemi süreci herkesi eve kapattı ve bize aslında hayatın tadını çıkarmamız gerektiğini öğretti. Özellikle mesleki anlamda da boş geçirmememiz gerektiğini gösteriyor bize. Pandemi elbette bitecek, öğrencilerimizle tekrar bir araya geleceğiz" şeklindeki sözlerinin ardından sona erdi.
Editör: TE Bilisim