Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütçe görüşmeleri yaklaşırken ve plan bütçede, bütçe görüşülürken, İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, çoğunlukla köprü otoyol ve hastaneler için verilen Yap-İşlet-Devret ve Kamu-Özel-İşbirliği garantilerinin ve Suriyeli mülteciler için ülkenin öz kaynaklardan yapılan harcamaların Türkiye'ye maliyetlerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne sererek, son yıllardaki bütçe yönetimdeki eksiklikleri ve savurganlığı dile getirdi. 82 MİLYONUN VERGİLERİ TÜRKİYE'NİN GERÇEK İHTİYAÇLARI İÇİN KULLANILMIYOR "AK Parti hükümetlerinin ortaya koyduğu israf ekonomisi yerine, doğru bir kaynak yönetimiyle bütün vatandaşlarımızın sorunlarını çözebilirdik ve çözeceğiz" diyen Cesur, istatistikleri kullanarak, bu kaynakların ülkedeki pek çok vatandaşın sorununu nasıl çözüp, refahlarını nasıl arttırılabileceğini ortaya koydu. "VATANDAŞIN CEBİNDEN KURUŞ ÇIKMAYACAK" DENİLEREK YOL KÖPRÜ GARANTİLERİ İÇİN 2019'DA 7,8 MİLYAR TL HARCANMASAYDI NELER YAPILIRDI? Yalnızca bir yılda köprü ve otoyollardan geçiş garantileri için harcanan bedeli masaya yatıran Cesur, bu kaynak ile neler yapılır saydı: "-Sayıları 50.278 olan bütün mahalle ve köy muhtarlarımıza, bu yıl için 155.137 lira bütçe verilebilirdi. -KYK borcunu ödeyemediği için hakkında icra takibi başlatılan 280 bin öğrencinin 7 milyar TL'lik bütün borçları silinebilirdi veya; -Nisan ayından beri kısa çalışma ödeneğinden faydalanmış bütün vatandaşlarımıza her ay fazladan 537 lira daha verilebilirdi." dedi. "HASTANIN GARANTİSİ Mİ OLURMUŞ" DEMEDEN ŞEHİR HASTANELERİ İÇİN BUGÜNE KADAR 18 MİLYAR TL ÖDENDİ Aylin Cesur, başka bir örnek daha diyerek hesaplamaya devam etti: "Şehir hastanelerine verilen garantiler kapsamında harcanan 18 milyar ile; -Uzaktan eğitim esnasında hiçbir şekilde EBA'ya erişim sağlayamamış 6 milyona yakın öğrenciye 1 adet bilgisayar ve 1 yıllık internet sağlanabilirdi. -Sayıları 1 milyon 791 bin olan esnaf ve sanatkarlarımızın her birine, salgın döneminde krediler yerine, geri ödemesiz olarak 10 bin 50'şer lira verilebilirdi veya; -Salgınla mücadelede ön saflarda fedakarca savaşan ancak emeklerinin karşılığını alamayan toplam 1 milyon 61 bin sağlık çalışanımızın her birine 116 bin 965 lira ödeme yapılabilirdi." diye belirtti. "GARANTİLER İLE ÜLKEMİZİN GELECEĞİ İPOTEK ALTINA ALINDI" Bugüne kadar yapılmış israfları tek tek hesabını yapan Cesur, yine garantiler için 2021-2023 boyunca ödenmesi planlanan meblağı ortaya koyunca çok daha çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı: Yol köprü geçiş garantileri için önümüzdeki üç yıl boyunca 48 milyar TL daha harcanacağını belirten Cesur, bu para ile üç boyunca neler yapılabilir anlattı: -Asgari ücret altında maaş alan toplam 4 milyon 179 bin emeklimize, aylık 319 lira daha verilebilirdi. -13 milyon 856 bin işçimizin tümüne, yine iç yıl boyunca yıllık 1154 lira ikramiye verilebilirdi veya -240 milyon dönüm ekili alanımızı işleyen 586.144 çiftçimize, her birine, üç yıl boyunca işlenen dönüm başına 10 litre mazot bedava verilebilirdi." diye devam etti. ŞEHİR HASTANELERİNE AYRILAN PAY İLE NELER YAPABİLİRİZ Şehir hastaneleri için 2021-2023 arası ayrılması öngörülen kaynağın ise 60 milyar TL olduğunu hatırlatan Cesur, bu parayla ne yaparız dedi ve saydı: -Üç yıl boyunca, sizin rakamlarınızla, ülkedeki 4 milyon 207 bin işsizimize, üç ayda bir 1188 lira destek verilebilirdi ya da -Bu para ile 3 yıl boyunca, 717 bin 166 işsizimiz, asgari ücretle istihdam edilebilirdi. -Alternatif olarak; açlık sınırı altında yaşayan 4 milyon 125 bin hane halkımız için, üç yıl boyunca, aylık 404 lira gıda yardımı yapılabilirdi ya da -Emeklilikte yaşa takılanlar için (EYT'liler), yaş şartının kaldırılması durumunda hemen emekli olabilecek 1 milyon 142 bin vatandaşımızın sosyal güvenlik sistemine vereceği yük karşılanabilirdi, böylelikle EYT'lilerin mağduriyeti sonlandırılabilir" diye altını çizdi. HALA DAHA KANAL İSTANBUL GİBİ BÜTÜN BU İSRAFLARIN ZİRVESİ OLACAK PROJELER SUNULUYOR Konuyu son olarak 2012'den beri Türkiye'ye gelen Suriyeliler için Türkiye'nin öz kaynaklarından harcanan 47,8 milyar dolara getiren Cesur, bu meblağ ile de; "-2012'den beri verilen 228 milyar 789 milyon liralık sosyal güvenlik sistemi açığı kapatılabilir. -Edirne'den Kars'a, Antalya'dan Trabzon'a uzanacak hızlı tren hatları yapılabilir veya -Daha önce bahsedilen sorunların kaynağı olan kamu-özel işbirliği kapsamında yapılan bütün projelerin hiçbir garanti olmaksızın, vatandaşların ucuz bir şekilde yararlanabileceği şekilde rahatlıkla devlet tarafından yapılabilir" diyerek sözlerine devam etti. Bütün garantilerin dolara endeksli olduğunu ve 2023'ten sonra da devam edeceğini hatırlatan Cesur, bu projelerin hepsinden daha büyük maliyetlere sebep olabilecek Kanal İstanbul konusunda hükümeti uyararak bu projeden vaz geçilmesini istedi. "TARİHTE İKİNCİ LALE DEVRİ OLARAK ANILACAK İSRAF BÜTÇELERİ DÖNEMİ BİZİMLE SON BULACAK" "Coronavirüs döneminde bu garantileri yüklenmemiş olsaydık, hazinemizden bu kadar para çıkmamış olsaydı, ne esnafımız, ne çiftçimiz, ne işsizimiz, ne öğrencimiz, ne emeklimiz, ne sağlık çalışanımız, hiçbirimiz, hiç kimse bu durumda olmazdı." diyen Cesur, bu bütçelerin son israf bütçeleri olduğunun altını çizerek, İYİ PARTİ iktidarı ile, Türkiye tarihine "İkinci Lale Devri" olarak geçecek israf bütçeleri döneminin kapanacağını ve gelecek nesillerin israfın getirdiği borçlara esir edilmeyeceğinin altını çizdi. Konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk'ü anmayı unutmayan Cesur "Bir Türk kadını ve bir Türk hekimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ferdi olarak kendisini şükran ve minnetle anıyor, aziz hatırası önünde ihtiramla eğiliyorum" diyerek duygularını dile getirdi. İşte İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur'un 10 Kasım 2020 tarihli TBMM Genel Kurul'unda yaptığı konuşmasının tam metni: Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Büyük Atatürk'ün ebediyete intikalinin 82'nci yılı bugün! Ben bir Türk kadını olarak, bir Türk hekimi olarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bireyi olarak, bir ferdi olarak kendisine şükran ve minnet borçluyum. Kendisini rahmetle anıyorum ve aziz hatırası önünde ihtiramla eğiliyorum. 27'nci maddeyle hali hazırda yanlış bulduğumuz Milli Eğitim Bakanlığı için bilgisayar ve donanımların, bunlar için yazılım ve hizmetlerin bedelsiz teslimleri ve bu bağışı yapacak olanlara katma değer vergisinden muafiyetin 2023'e uzatılmasını istiyorsunuz. Dolaylı olarak, bağışçıyla ticari ilişkiye giren yazılımcıya da KDV muafiyeti uygulamasının önünü açıyor bu. Hangi bilgisayar ve donanım için bu alışverişin gerçekleştiğinin tespiti ve takibi mümkün olmadığına göre, bağışı yapılacak bilgisayarlar için alınmış gözüken yazılımlar, başka cihazlarda kullanılabilir! Yani yine suistimale açık bir yasa daha koydunuz önümüze. Eğitimde teknoloji kullanımını artırmak istiyorsanız eğer, denetimsizlikten vazgeçmelisiniz arkadaşlar. Çok daha kolay ve doğrudan politikalar yapmak mümkün. Biz sürekli söylüyoruz; "Güçlü bir Türkiye" için ihtiyaç duyduğumuz her şeye sahibiz. Ancak, sahip olduklarımız ve 82 milyonun alın teri ve vergileriyle ortaya çıkan bu güç, maalesef ki Türkiye'nin gerçek ihtiyaçları için yıllardır kullanılmıyor. İsraf ekonomisi yerine doğru bir kaynak yönetimiyle bütün vatandaşlarımızın sorunlarını çözeriz biz. Nasıl mı? Hemen saymaya başlayalım: "Yap-işlet-devret kapsamında yapılan köprü ve otoyol geçiş garantilerine yalnızca 2019 yılı için vatandaşın cebinden kuruş çıkmayacak" diyerek, 2020 yılı bütçesinden ayırdığınız 7,8 milyar lirayı eğer oraya vermeseydiniz bakın neler olurdu: -50.278 mahalle ve köy muhtarımız var, her birine 155.137'şer lira yıllık bütçe verilebilirdi. -KYK borçlarını ödeyemediği için hakkında icra takibi başlatılan 280 bin öğrencimiz var, onların 7 milyar lira tutan bütün borçları silinebilirdi. -Kısa çalışma ödeneğinden faydalanan ve sayıları aydan aya 1 ila 3 milyon arasında değişen vatandaşımızın nisandan ekim ayına kadarki maaşlarına ilaveten, her birine 537 lira daha verilebilirdi. "Şehir hastaneleri için, bugüne kadar "Hastanın da garantisi mi olur?" demeden ödenen 18 milyarla"; -12 milyon öğrencinin yüzde 49,8'i EBA'ya erişim sorunu yaşıyor." dediniz ya hani, işte o 6 milyonu bulan öğrenciye birer bilgisayar ve bir yıllık sınırsız internet verilebilirdi. -1 milyon 791 bin esnaf ve sanatkarımıza geri ödemesiz olarak 10 bin 50 lira destek sunulabilirdi. -Coronavirüse karşı fedakarca mücadele eden 1 milyon 61 bin sağlık çalışanının her birine 16.965 lira ek ödeme yapılabilirdi. Evet, bir tane daha örnek: "2021-2023 arasında bütçeden köprü ve otoyollar için çıkması öngörülen 48 milyar lira garantiler yerine, önümüzdeki üç yıl boyunca -altını çiziyorum, üç yıl boyunca; -Asgari ücretin altında maaş alan 4 milyon 179 bin emeklimize, aylık 319 lira daha destekte bulunabilirdi. -13 milyon 856 bin işçimize, üç yıl boyunca yıllık 1.154 lira ikramiye verilebilirdi. -240 milyon dönüm ekili alanımızı işleten 586.144 çiftçimize, işledikleri dönüm başına 10 litre mazot verilebilirdi üç yıl boyunca! Evet, bir örnek daha vereyim: "2021-2023 arasında bütçeden şehir hastanelerine hasta garantileri için çıkması öngörülen 60 milyar lirayla, yine önümüzdeki üç yıl boyunca; -Son olarak 4 milyon 207 bin olarak açıkladığınız işsizlerimize, üç ayda bir olmak üzere, 1.188'er lira destek verilebilirdi veya bunun yerine -717.166 işsizimize asgari ücretle istihdam sağlanabilirdi. -Açlık sınırı altında yaşayan 4 milyon 125 bin hane için, üç yıl boyunca aylık 404 lira gıda yardımı yapılabilirdi. -Emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) ve şartın kaldırılması durumunda hemen emekli olabilecek 1 milyon 142 bin vatandaşımızın sosyal güvenlik sistemine vereceği yük karşılanabilirdi. Evet, bir örnek daha; "2012'den beri ülkemizdeki Suriyeliler için kendi kaynaklarımızdan harcanan 47,8 milyar dolar ile; -2012'den beri verilen 228 milyar 789 milyon liralık sosyal güvenlik sistemi açığı kapatılabilirdi. -Edirne'den Kars'a, Antalya'dan Trabzon'a uzanacak hızlı tren hatları yapılabilirdi. -Kamu-özel işbirliği kapsamında yapılan bütün bu projeler -hiçbir garantisi olmadan- vatandaşımızın ucuz bir şekilde yararlanabileceği, faydalanacağı fiyatlar sunularak rahatlıkla devlet tarafından yapılabilirdi ve dolarla olan bu garantiler 2023'ten sonra da devam edecek değerli arkadaşlar. Üstelik hala daha Kanal İstanbul gibi bütün bu israfların zirvesi olacak projelerle vatandaşımızın huzurundasınız. Geleceğimizi işte böyle ipotek altına aldınız. Müteahhitlere ve Suriyelilere destek, işte böyle, vatandaşlarımızın, ülkenin gerçek sorunlarını çözmeye tercih edildi. Coronavirüs döneminde bu garantileri yüklenmemiş olsaydık, hazinemizden bu kadar para çıkmamış olsaydı, ne esnafımız, ne çiftçimiz, ne işsizimiz, ne öğrencimiz, ne emeklimiz, ne sağlık çalışanımız, hiçbirimiz, hiç kimse bu durumda olmazdı. İşte, böyle mağdur edildiler hepsi.! İşte bütçe dediğiniz böyle değil, böyle yapılır arkadaşlar. Hesap böyle yapılır. Sizden sonra ne olacak biliyor musunuz? Bu millet, işte bir daha böyle israf görmeyecek. Bunlar son israf bütçeleridir. Bizimle beraber Türkiye tarihindeki israf bütçeleri dönemi de inşallah kapanacak, gelecek nesiller israfın getirdiği borçlara esir edilmeyecek. Bu dönem tarihte yerini ikinci Lale Devri olarak alacak! Milletimiz ilk seçimde zincirlerinden kurtulacak; yeniden yoksulluktan, kaygıdan, adaletsizlikten kurtuluşunun tarihini yazacak. Büyük Atatürk'ün ölümünün, vefatının 82'nci yılına denk gelen bu günde, bunları bu kürsüden söylemek bana düşerdi. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Editör: TE Bilisim